Dünyanın en çok kahvehaneye sahip şehri: Shanghai

Her 10 bin kişiye 3,45 kahvehane ve her kilometrekareye 1,35 kahvehane düşen, toplamda 8 bin 530 kahvehanesiyle dünya lideri olan bir şehirden bahsediyoruz.

Bu şehir, kahve kültürünü genlerine işlemiş olan Çin'in Shanghai kentidir.

Mayıs'ta düzenlenen Kahve Kültürü Haftası etkinliği ile birlikte, Shanghai'ın sokaklarını saran kahve kokusu, insanları büyüledi. Aslında, bu Kültür Haftası'ndan bağımsız olarak, her iş gününde, resmi tatillerde, açık hava ya da yağmurlu hava fark etmeksizin, yani yılın 365 günü, Shanghai'da kahve kokusu, sosyal iletişimin anahtarı olma rolünü üstleniyor ve aynı zamanda Çin'in kendine özgü karakterini yansıtıyor.

Sosyal iletişimin “sert parası”

Çinli Lin isimli bir kadın, kahveyle olan 20 yıllık ilişkisini şöyle anlatıyor: "Okul yıllarımda kahve, yabancı bir tat olduğu için benim tercihim olmuştu. İş hayatına atıldıktan sonra da içmeye devam ettim ve zamanla kahve içmek yaşam biçimim haline geldi. Şimdi ise kahve içmek beni rahatlatıyor." Kahve Kültürü Haftası boyunca Lin, etkinliğin düzenlendiği mekana giderek Shanghai'daki çeşitli kahve türlerini deneme şansı buldu ve tabii ki bol bol fotoğraf çekti.

Oatly'nin standında 3 farklı yeni ürün sergileniyordu. Jiang soyadını taşıyan bir adam, sade bir yulaf sütlü latte sipariş etti. Jiang, “Sen de Oatly’nin yulaflı lattesini mi sevdin?!” yazısını kahve bardağında görünce bu latteyi seçmiş oldu. Kendisinin biraz sosyal fobiye sahip olduğunu belirten Jiang, tanımadığı insanlarla rahatça iletişim kurabilmesi için kahvenin iyi bir araç olduğunu düşünüyor.

Shanghai’ın Lujiazui bölgesi, şehrin hatta ülkenin en yoğun finans merkezlerine ve 300 bin beyaz yakalı çalışana ev sahipliği yapıyor. Kahve, burada ticari görüşmeler ve günlük iletişim için bir “köprü” görevi görüyor. Shanghai’nın ekonomisinde yabancı yatırımların payı oldukça büyük. Bu durum, uluslararası iletişimi sağlayacak bir platformun gerekliliğini doğuruyor. Kahve ise, ticari ilişkileri geliştirme ve mesafeleri azaltma potansiyeliyle ön plana çıkıyor.

E-ticaret platformu Meituan’ın verilerine göre, 30 Nisan 2023 itibariyle, Shanghai’daki kafe sayısı 8 bin 530’a ulaştı. Bu sayıyla Shanghai, dünya sıralamasında zirvedeki yerini korudu. Shanghai’da her kilometrekareye 1,35 kafe düşüyor, her 10 bin kişiye ise 3,45 kafe düşüyor.

Modanın nabzını tutmaktan günlük hayatı devam ettiren büyülü bir iksire dönüşene kadar, Shanghai’da kahve artık sosyal iletişimin “değişmeyen parçası” haline gelmiştir.

Shanghai’nın tercih edilmesi

Blue Bottle Coffee’nin Shanghai’nın Qiantan bölgesindeki şubesi 27 Mayıs’ta faaliyete geçti. Bu, markanın Çin anakarasında açtığı beşinci şube oldu.

Blue Bottle Coffee, 2021 yılının sonunda Çin Bölge Merkezi ve fırınını Shanghai’ya taşıdı. İki ay sonra ise Çin’deki ilk mağazasını, Shanghai’da bulunan iki katlı eski bir binada hizmete açtı. Markanın CEO’su Karl Strovink, Shanghai’yı değerlendirirken, Çin’in markalar için son derece önemli bir pazar olduğunu ve Shanghai’nın geleceği temsil ettiğini belirtti.

Starbucks, Peet’s Coffee, Tims, Trung Nguyen Legend ve Blue Bottle Coffee gibi büyük miktarda yabancı yatırımlar ve markaların Shanghai’da marka merkezleri kurmasıyla, Shanghai en çok kahve marka merkezine ev sahipliği yapan şehir haline geldi. Shanghai Belediyesi’nin sunduğu ticari kolaylıklar da bu duruma katkı sağladı. Starbucks Hükümet İlişkileri Bölümü Müdürü Yang Wen, “Gıda işletme ruhsatı için başvurudan onaya kadar 20 gün gerekiyordu, şimdi ise tüm işlemler bir günde tamamlanabiliyor.” dedi.

Shanghai, yabancı yatırımcılara fırsatlar sunarken, aynı zamanda yerli kahve markalarının doğuş yeridir. Manner, M Stand ve Seesaw gibi taze öğütülmüş kahve markaları, lansmanlarını Shanghai’da yaptı. Saturnbird ve Yongpu gibi online markalar da ilk mağazalarını Shanghai’da açtı. Bu yılın Kahve Kültürü Haftası’nda yayımlanan “2023 Çin Kentlerindeki Kahve Sektörü” raporuna göre, Nowwa, Manner, M Stand ve Seesaw gibi popüler markalar, Çin genelinde sırasıyla bin 800, 584, 289 ve 139 mağaza açtı.

Bu yıl Lujiazui bölgesinde düzenlenen Kahve Kültürü Festivali’ne, Çin’in diğer şehirlerinden 12 marka davet edildi. Lujiazui Mahalle Ofisi Müdürü Li Zhiwei, henüz Shanghai’da şube açmamış olsalar bile, bu markaları Shanghai’da görmek istediklerini ifade etti.

 Çin tarzı güzelliği yansıtıyor

Kahve, gençleri bir araya getirip dünyayı birleştirirken, aynı zamanda Shanghai’daki kahve, Çin tarzı bir zarafeti de temsil ediyor.

Kahve haftası boyunca “kahveli pirinç lapası” adlı kahve ürünü, internet üzerinde en çok arananlar listesine girdi. Bazı internet kullanıcıları, “Bu ürün, hem kahve içmeyi hem de pirinç lapası yemeyi seven herkesi susturdu” şeklinde espri yaptılar. Ancak söz konusu ürün, pilavın kahve suyu içinde pişirildiği bir yemek değil. Dövülmemiş kabuksuz pirinç unu, pirinç taneleri, deniz yosunu ve susamın kahve içine eklenmesiyle elde ediliyor ve kahve kupası içinde değil, Çin usulü küçük bir güveç içinde servis ediliyor.

Shanghai’da “ilginç kahve türleri” bulunabilir, fakat kahve sektörünün gelişme raporuna göre, taze öğütülmüş kahve tercihlerinde yüzde 57 ile klasik İtalyan tarzı latte en çok tercih edilen tür oldu. Ayrıca tüketicilerin yüzde 90’ı, yeni ürünleri denemeye açık. Fıstık, taze hindistan cevizi ve çay aromalı kahveler ilk üç sırayı alıyor.

Shanghai Kahve Forumu’nda konuşan Brisky Coffee’nin kurucusu Xie Huancheng, bu üç çeşit kahvenin Çin tarzı kahve ürünlerini temsil ettiğini ve Çin tarzı kahvenin daha popüler olacağını öne sürdü.

Shanghai’da kahvenin yaygınlaşması ile “kahve+” yaşam biçimi de rağbet görüyor. Kahve festivali, modern tiyatro ve caz müziği gibi etkinliklerle iş birliği yapılıyor ve daha renkli hale geliyor; kahve ve okuma kültürü birleştirilerek vatandaşların okuma hevesi teşvik ediliyor; kahve festivalinde inovasyon yarışmaları düzenleniyor…

2023 Çin Kentlerindeki Kahve Sektörü raporunda aynen şöyle yazıyor: “Çin’deki kahve sektörünün, Shanghai’da filizlenip büyümesi ve olgunlaşması, ardından kendine özgü bir kahve kültürünün oluşması, şehrin açıklık, yenilikçilik ve hoşgörü ruhuna bağlıdır.”

Kaynak Çin Uluslararası Radyosu

Hibya Haber Ajansı