DS Performance tarafından geliştirilen Formula E’nin olağanüstü gelişimi

Elektrifikasyon, kurulduğu 2014 yılından bu yana DS Automobiles stratejisinin merkezinde oldu. DS Automobiles aynı yıl, pistten yola yönelik teknoloji transferini hızlandıran en iyi alan olan motorsporları için yarış kolu olan DS Performance’ı kurdu. Formula E’deki ikinci sezonlarında ilk kez bireysel üreticileri dahil eden genç ve dinamik bir ekiple şampiyonaya katıldı.

Birinci nesil DS yarış aracı

2015 yılındaki birinci nesil Formula E döneminde DS Automobiles, 200 kW maksimum güç çıkışına, 920 kg’lık ağırlığa ve yüzde 15 fren enerjisi geri kazanım kapasitesine sahip tamamen elektrikli otomobiliyle şampiyonaya dikkat çekici bir başlangıç yaptı. Hatta, ikinci sezondan itibaren 4 pol pozisyonu, 4 podyum ve 1 galibiyet aldı. Bu umut verici performans, DS Performance’ın o dönemde bir başlangıç işlevi gören çevikliği sayesinde dördüncü sezonun sonuna kadar güçlenerek devam etti. Birinci nesil DS yarış aracı, 2015 ile 2018 arasında her iki yarışta bir kupayı temsil eden toplam 16 podyum aldı.

İkinci nesil DS yarış aracı

DS Performance, ikinci nesil Formula E araçlarıyla başlayan beşinci sezonda muazzam bir teknolojik dönüm noktasına ulaştı. 250 kW ile daha fazla güç, 900 kg ile daha hafif yapı ve frenleme sırasında %30 fren enerjisi geri kazanımı sayesinde verimliliği artırılan DS yarış aracı, Jean-Eric Vergne pilotajında, 2019’da sürekli en zorlu yerlerde mücadele vererek başarısını Formula E tarihinde ilk takımlar ve sürücüler çifte şampiyonluğuyla perçinledi. Marka 2020’de, beşinci sezon aracının gelişmiş versiyonu olan altıncı sezon DS yarış aracının direksiyonunda António Felix Da Costa ile bu başarısını tekrarladı. Yedinci ve sekizinci sezonlarda şampiyonluk olmamasına rağmen DS Performance, ikinci nesil dönemini rekor sayıda puan ve podyumla kapatarak, takımlar klasmanını üçüncü olarak bitirdi ve önde gelen rakipler arasındaki yerini sağlam bir şekilde korudu.

Üçüncü nesil DS yarış aracı

Aralık 2022’de, 2 yıllık geliştirme sürecinin ve benzeri görülmemiş bir kaynak seferberliğinin ardından DS Performance, Valencia Pisti’nde üçüncü nesil yarış aracının tanıtımını yaptı. Üçüncü nesil, bir sokak pistinde ulaştığı maksimum 280 km/sa hızla, tarihteki en hızlı ve aynı zamanda en hafif unvanını alan Formula E aracı oldu. DS E-TENSE FE23 adındaki üçüncü nesil DS yarış aracı önceki nesillerden daha güçlü fren enerjisi geri kazanımı yapabiliyor. Ön akstaki yeni ünite, arka akstaki 350 kW’lık fren gücüne 250 kW daha ekliyor ve dört rejeneratif tekerleği ile toplam 600 kW fren gücü üretebiliyor.

2015’ten bu yana Formula E’de mücadele eden DS tek koltukluların güç aktarma organlarını tasarlayıp geliştiren DS Performance, gerçek bir teknolojik lider olduğunu kanıtlıyor. DS Automobiles, Formula E’de edindiği tecrübeler sayesinde yol için üretilen E-TENSE uzantılı araçlarına yönelik teknoloji transferini kesin olarak hızlandırdı. Bu, 2024’ten itibaren yüzde 100 elektrikli segmente dahil olacak modellerin, müşterilerine belirgin faydalar sağlayan bir yaklaşım olarak öne çıkıyor.

DS Performance Direktörü Eugenio Franzetti, şunları söyledi:

“Formula E’nin çok genç tarihi, geleceğe yönelik olağanüstü bir atılımdır. 10 yıldan kısa bir süre içinde araçlar daha hafif, daha güçlü, daha hızlı ve daha otonom hale geldi. DS Automobiles ve yarış departmanı için %100 elektrikli bu şampiyonaya katılmak stratejik bir karardı. Kuruluşundan bu yana, DS Performance’ın misyonu daima çok net oldu. DS Automobiles markasının, kendisini teknolojik bir katalizör olarak kabul ettirmiş olan motorsporları üzerinden elektrifikasyonunu desteklemek amaçlandı. Formula E’de birçok sezon boyunca edindiğimiz kazanımlar, bugünün ve yarının elektrikli otomobillerinde en iyi teknolojilerden yararlanmasını sağlıyor. Formula E’ye olan bağlılığımız çok önemli; çünkü 2024’ten itibaren tanıtacağımız tüm yeni DS Automobiles modellerinde %100 elektrikli aktarımı göreceğiz."

Stellantis Motorsport FE Program Direktörü Thomas Chevaucher, “Güçlü DS Performance ekipleri sayesinde DS E-TENSE FE araçları, DS Automobiles markasının tarihine ve ayrıca Formula E tarihine de damgasını vurdu. Kendimizi son derece rekabetçi olan bu seriye adadığımızdan bu yana, her sezon en az bir yarış kazandık ve neredeyse her iki yarıştan biri bize podyum getirdi. Şampiyonluklarımız, zaferlerimiz ve podyumlarımız sayesinde, markanın üretim araçlarındaki elektrik teknolojilerinin hem donanım hem de yazılım açısından geliştirilmesine aktif olarak katılıyoruz. Motorsporları bir bütün olarak, otomotiv sektörü için daima inovasyonun mükemmel bir itici gücü oldu ve kuşkusuz, bu durum uzun süre daha devam edecek” dedi.

Hibya Haber Ajansı