Altıntaş, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik’ Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu karar, tarımda izin almadan üretim yapma döneminin sona erdiğini işaret etmektedir. Bu sistemin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için Tarım Bakanlığı'nın taşra teşkilatının çok iyi bölge ve alan bilgisine sahip olması gerekmektedir. Ne yazık ki, mevcut durumda Bakanlığın kurumsal kapasitesi bu ihtiyacı karşılamaktan uzaktadır. Ayrıca, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı olmayan arazilerin durumunun tespiti konusunda da sorunlarla karşılaşabilmesi kuvvetle muhtemeldir. Miras gibi sebeplerle kayıt dışı kalan bu arazilerin nasıl izleneceği ve denetleneceği önemli bir konudur. Bu yeni modelin başarılı olabilmesi için alım fiyatının ve alım garantisinin ekim faaliyetinden önce çiftçilere sunulması gerekmektedir. Ancak, çiftçilerin tercihlerini ve ekim yapacakları ürünleri dikkate almadan, örneğin buğday ekecek bir üreticiye kanola ekimi dayatmak, çeltik ekecek çiftçiyi ayçiçeği ekmeye zorlamak gibi bir yaklaşımın başarı getirmesi beklenemez.
Çiftçilerin ekipman parkının, yıllardır üretmekte olduğu ürünlere uygun olması da göz ardı edilmemelidir. Ayrıca, komisyonda yer verilen Ziraat Odalarının teknik bilgi ve deneyimlerinin yetersizliği, bu kritik konuyu başarıya ulaştırmak için bir engel teşkil edebilir. Sonuç itibariyle, bu sistemin uygulanmasıyla ilgili iki temel sorun bulunmaktadır. Birincisi, ÇKS'de kayıtlı olmayan arazilere yönelik eksiklikler ve bu arazilerde destek alamayan çiftçilerin karşılaştığı zorluklardır. İkincisi ise altyapı eksikliğidir. Ekim öncesi fiyatlar belirlenip alım garantisi verilmediği takdirde, ayrıca ekim öncesi ilan edilen fiyatlar hasat mevsiminde enflasyona göre revize edilmezse, sahada ciddi sıkıntılar yaşanabilir. Bir hususun daha altını çizmek istiyorum. Bu yönetmelik mevcut haliyle ancak nasyonal sosyalist yönetimlerde uygulanabilir. Üretim emir işi değil, gönül ve plan işidir. İktidarın politikalarında bu tür taktik adımlar yerine paradigmatik bir değişiklik olmadığı sürece, tarım politikalarımızda iyileşme olmasını beklemek beyhude olacaktır.”
Hibya Haber Ajansı