Ağız ve diş sağlığı genel sağlığın önemli bir parçasını oluşturuyor ve yaşam kalitesini birebir etkiliyor. Sağlıklı dişlere ve güzel bir gülüşe sahip olmak kişinin özgüvenini artırırken; eksik, çürük ve sararmış dişler kişinin psikolojisini bozuyor. Günlük olarak düzenli diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak diş çürümesini ve diş kaybını önlüyor.
Dt. Aslı Tapan, dişlerin düzenli olarak fırçalanması gerektiğini ve diş ipi kullanılması gerektiğini vurguladı.
Tapan açıklamasında, “Çocuklarda diş çürükleri özellikle çok küçük yaşlarda görülebilmektedir. Bu nedenle çocuklara diş fırçalama ve diş ipi kullanma alışkanlığının erken yaşlarda kazandırılması önemlidir. Diş fırçalama alışkanlığının edindirilmesinde ailelerin görevi büyüktür. Dişler günde 2 kere en az 2 dakika boyunca mutlaka fırçalanmalı ve gece diş fırçaladıktan sonra herhangi bir besin tüketilmemelidir. Düzenli olarak dişlerin fırçalanması, diş ipi ile diş aralarının temizlenmesi ağız ve diş sağlığını korumaktadır. Dişler fırçalanırken dil de fırçalanarak temizlenmelidir. Diş fırçaları 3 ayda bir mutlaka değiştirilmelidir.” ifadelerine yer verdi.
Dt. Aslı Tapan, ebeveynlerin diş temizleme alışkanlıklarının çocuklara örnek olduğunu söyleyerek şunlara değindi:
“Bebeklerin 6-8. aylarda bir diş hekimine götürülmesi ve ailelerin ağız ve diş sağlığı için ne yapmaları gerektiğini bir diş hekiminden öğrenmesi çok faydalıdır. Bebeğin dişleri çıktığında ne yapılması gerekir, nelere karşı dikkatli olunmalı, hangi durumlar sorun yaratabilir sorularının cevapları bir diş hekiminden alınmalıdır. Özellikle 2-3 yaş aralığında çocuklarda hangi durumlara dikkat edilmeli ve diş hekimine hangi sıklıkla gidilmeli, diş macunu kullanımı gibi ailelerin en çok merak ettiği konularda yine diş hekimine danışılmalıdır. Ebeveynlerin ya da çocuğa bakan kişilerin ağız ve diş sağlığı ve diş temizleme alışkanlıkları çocuk için de önemli rol oynar.”
Tapan, sağlıklı ve düzenli beslenmenin ağız ve diş sağlığına faydasını belirtti.
Çocukların ve yetişkinlerin taze sebze ve meyvelerin yer aldığı, öğünlerin düzenli olduğu bir tarzda beslenmesi hem kilo kontrolü hem de ağız ve diş sağlığı için faydalıdır. Küçük çocukların elma, salatalık ve havuç gibi meyve ve sebzeleri ısırarak yemelerini sağlamak dişlerin mekanik olarak temizlenmesini de sağlar. Çocuklara özellikle gece biberonla verilen sütlerin içine konan pekmez ve bal doğal tatlandırıcı besinler çocukların süt dişlerinin hızlı çürümesine yol açabilir. Biberon çürüğü de denilen bu çürükler çocuğun ön dişlerinin çürümesine neden olabilir. Biberonla süt verdikten sonra biraz su içirmek ağızdaki asidik ortamı normale çevirerek çürük yatkınlığını azaltır. Diş hekimine erken yaşlarda giderek bu tarz koruyucu önlemleri öğrenmek diş çürüklerinin önüne geçilmesine olanak sağlayabilir.
Tapan, çürüklerin diş hassasiyetine neden olabileceğini vurguladı.
Soğuk ya da sıcak besinler tüketildikten sonra dişler sızlayabilir. Sıcak içeceklerin peşinden soğuk içecekler tüketildiğinde, soğuk bir besin yendiğinde ya da oda sıcaklığında su bile içildiğinde kişi hassasiyet yaşayabilir. Diş hassasiyeti sebebiyle hastalar soğuk içecekler ve dondurma tüketemeyebilir. Diş çürükleri, ağızda yapılmış bir diş restorasyonunun düzgün olmaması, diş eti hastalıkları, diş eti çekilmesi ve diş minesinde olan çatlaklar dişlerin aşırı duyarlı olmasının sebepleri arasında yer alır. Diş hassasiyeti genellikle kişiye büyük sıkıntılar oluşturana kadar ihmal edilir. Diş hassasiyetinin nedeninin bulunması ve tedavisinin yapılabilmesi için diş hekimine danışılması şarttır. Tedavilerin zamanında yapılamaması diş kayıplarına neden olabilir.
Dt. Aslı Tapan, diş teli tedavilerinin 12-13 yaşından itibaren yapılabildiğini söyledi.
Oldukça sık görülen diş problemlerinden biri de bozuk diş sıralanması ve çapraşık dişlerdir. Diş diziliminin bozuk olması gençlerin sosyal olarak sıkıntı çekmelerine sebep olabilir. Düzgün sıralanmış ve beyaz dişlere sahip olmak genç ya da yetişkin kişinin daha özgüvenli hissetmesine sağlar. Diş teli tedavileri günümüzde oldukça konforlu yapılmakta ve diş teli uygulamaları 12-13 yaştan itibaren başlayabilir. Var olan dişlerin korunarak düzgün bir şekilde dizilmesi için, estetik ortodonti tedavileri uygulanır. Diş telleri ve şeffaf plaklar çapraşık diş tedavileri için kullanılan yöntemler arasında yer alır. Bu tedavilerin uygulanmasında bir üst yaş sınırı da yoktur.
Hibya Haber Ajansı