Partisinin kurmaylarına ve teşkilatlarına seslenen Ahmet Davutoğlu, “3 buçuk yıl önce Anadolu toprağına diktiğimiz çınar fidanını büyütmek için gece gündüz çalışan ter döken yüreği ile katkıda bulunan herkese teşekkür ederim” dedi.
“Biz bütün partilerle son derece ilkeli bir anlaşma yaptık. Siz iyi bilirsiniz hortumlamayı. Biz hortumculuk falan bilmeyiz” diyen Gelecek Partisi lideri, “14 Mayıs seçimlerini geride bıraktık. 28 Mayıs seçimlerine gidiyoruz. Bu tarihleri iyi okumak gerekiyor. Toplum var olan cumhurbaşkanına hayır demiştir. Milletimiz tekrar seçimlere, sandığa gidecek. 14 Mayıs gecesi iktidar erken bir zafer sarhoşluğuna girdi. Toplum iktidar partisinin oy kaybı ile ‘ülkeyi kötüye götürüyorsunuz’ demiştir. Milli iradenin üstünde bir irade kabul etmeyiz. Halk bir mesaj verdi. Bizimde milletimizden beklentimiz, bir kez daha düşünmesidir. Bu sadece bir seçim değil. Peki 28 Mayıs’ta yaşayacağımız sadece bir oy kullanılmayacak. Artık sadece iki tercih var. Milletimiz bu tercihi kullanırken, iki kişi arasında tercih yapmayacak” değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir tweet attı diye birisi tutuklanacak. Ama siyasiler eli kolunu sağlayarak gezecek. Sokakta bir adam eli kılıçlı geziyor. Bunlar hakkında bir hukuki yargılama gördünüz mü? Yolsuzluklar böyle devam edemez. İktidar zafer kazandı havasına girmiş olabilir. Biz süreç bitmedi, biz bitti demeden bitmeyecek. Altı genel başkan olarak dün önemli kararlar aldık. Değerli arkadaşlar iktidar kampanya süresince korku politikasını gösterdi. ‘Biz gidersek şunlar olur’ dediler. Millet ya değişim diyecek ya da statükoya devam diyecek. 5 konuda propaganda yapacaklar. Sizlerden ricam bunlara karşı başınız dik olmanız. Bu şehrin illeri, köyleri asla teröre teslim olmayacak.”
Giderseniz özgürlük gelir
Osman Öcalan’ın TRT ekranlarındaki yayınına değinen Davutoğlu şu sözlerle devam etti: “Başbakanlıktan ayrıldığımda tek bir ilde bile terörist kalmamıştı. Terör siyaseti nedir biliyor musunuz? TRT’ye Osman Öcalan’ı çıkarıp bize dönüp suçlama yapmaktır. İmralı ile mektuplaştıklarını biliyoruz. Biz asıl Erdoğan ile müzakere ediyoruz dediler. Siz giderseniz hem güvenlik gelir hem de özgürlük gelir. Biz halkımıza hem özgürlük hem de güvenlik teklif ediyoruz. Ayasofya, Diyanet kapatılırmış, din ve vicdan özgürlüklerini kaybedermişiz diyorlar. 15 Temmuz’a direnen bu halk sağladı. Başörtüsü yasağına hayır dedi Erdoğan. Sonra da gündemden düşürdü.”
Hibya Haber Ajansı