Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Her iki yılda bir düzenlenen MÜSİAD Expo’da bu sene 24 farklı sektörden firmanın 500’ün üzerinde ürün ve hizmetleri sergileniyor. Dünyanın 125 ülkesinden 100 bini aşkın ziyaretçiyi ve 5 milyar dolarlık ticaret hacmini hedefleyen fuarımızın başarılı geçmesini temenni ediyorum. Çarşamba günü başlayan ve inşallah yarın son bulacak fuara ülkemiz içinden ve dışından ilginin gayet yoğun olduğunu öğrendim.
Fuar kapsamında bu yıl ilk kez D8 Büyükelçileri Zirvesi’nin de gerçekleştirilmesini de takdirle karşıladım. Gerek iştirakçiler, gerek sergilenen ürünler gerekse de etkinlikler bakımından oldukça zengin içeriğe sahip fuarın hedeflerine ulaşacağına inanıyorum.
Dünyamız son 3 yıldır küresel salgınla başlayan ardından sıcak çatışmalar ve bölgesel gerilimlerle devam eden sancılı bir süreçten geçiyor. Salgın döneminde alınan sert tedbirlerin tedarik zincirleriyle uluslararası ticaretin işleyişinde yol açtığı tahribatın etkililerini hala hissediyoruz. Gelişmiş ülkeler dahil pek çok ekonomi son 50-60 yılın en yüksek enflasyon rakamlarıyla baş etmeye çalışıyor.
Artan enerji, gıda ve hammadde fiyatlarının ekonomiler üzerindeki baskısının bir müddet daha sürdüreceği anlaşılıyor. Gıda ve enerji kriziyle birlikte sosyal refah kayıplarını da derinleştiren bu yeni gerçeklik karşısında çoğu ülke yalpalamakta, çaresiz kalmaktadır. Krizi herkes çeşitli derecelerde hissetse de yıkıcı sonuçlarını en ağır şekilde yaşayanlar Afrika ve Asya’daki kırılgan devletlerdir. Krizin ekonomik yönü konuşulurken ne yazık ki milyonlarca insanın yaşadığı sıkıntılar göz ardı edilmektedir.
Somali başta olmak üzere Afrika’da bir lokma ekmeğe, bir tas suya ulaşmadığı için can veren her çocuğun her masumun acısı yüreklerimiz dağlıyor, vicdanlarımızı kanatıyor. Milyonlarca insanı ölümün eşiğine getiren bu trajedilerin sona erdirilmesi noktasında maalesef kayda değer bir çaba gösterilmiyor.
Ağızlarını her açtıklarında dünyanın geri kalanına insan hakları ve özgürlük dersi veren batılı kurumların ve ülkelerim bu vahim tablo karşısındaki kayıtsızlığı utanç vericidir. Dün akşam Sayın António Guterres ile yaptığım konuşmada da ‘G20’de bunu gündeme getirelim. G20 Zirvesi’nde de özellikle dünyada neler yapacağız? Ukrayna ve Rusya arasındaki bu savaşla birlikte özellikle gelişmiş ülkelere mi bu tahılı göndereceğiz yoksa az gelişmiş fakir garip global ülkelere mi göndereceğiz?’ dedim Bunun için bir adım atalım. Kesinlikle az gelişmiş fakir, fukara ülkelere bu desteği verelim.
Sayın Putin, görüşmemde şunu söyledi: ‘Biz ücretsiz olarak bu tahılı bu ülkelere Cibuti, Somali, Sudan buralara gönderelim’ dedi. Hemfikir olduk. Bunu da G20’de geniş çaplı görüşeceğiz. Mutabık kaldık. Atmamız gereken adım bu. İnşallah bu ayın 13-14’ünde Bali’de bir araya geleceğiz. Bu görüşmeleri yapacağız.
Avrupa’yı bahçe, dünyanın geri kalanını ise vahşi otlar olarak tanımlayan zihniyetin bu şekilde davranmasına elbette ki şaşırmıyoruz ama kabul de etmiyoruz. Bunlar için medeniyet sadece Batı’yı insan sadece beyaz adamı, hak ve özgürlükler de sadece Avrupalı bireyleri ifade etmektedir. Afrikalı, Asyalı ve Latin Amerikalılar ise ancak ucuz işgücüyle, altınıyla, petrolüyle ve diğer tüm doğal kaynaklarıyla hizmet ettiği ölçüde değerlidir.
İnsanı; diline, ten rengine, kökenine, ülkesine göre ayıran çarpık bakış açısının dünyamızı nasıl bir felakete sürüklediğini yakın geçmişteki acı tecrübelerden gayet iyi biliyoruz. Sömürgeciliği yeni yol ve yöntemlerle devam ettirenlerin krizler karşısında vicdani tavır takınmasını beklemiyoruz.
Dünyanın milli gelire göre en fazla insanı yardım yapan ülkesi olarak şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Muhataplarımız ile yaptığımız son görüşmelerde Karadeniz’deki tahıl koridorundan özellikle Afrika’daki ihtiyaç sahiplerinin daha fazla istifade ettirilmesine yönelik anlayış birliğine vardık, bunu geliştiriyoruz. Şu anda ciddi gıda krizi ve kıtlıkla boğuşan Somali, Cibuti, Sudan olmak üzere tüm ihtiyaç sahibi ülkelere tahıl gemilerinin öncelikle ulaşmasını temin edeceğiz.
Türkiye olarak 11 yıldır tüm imkanlarımızla yanlarında olduğumuz Somali halkına bu zor günlerde daha fazla destek vereceğiz. Bu noktada bir iş adamı derneği olmanın ötesine geçerek; mazlum ve mağdurlara da sahip çıkan MÜSİAD’ın da çabalarını takdirle takip ediyorum. Suriye İdlib’de 600 haneden oluşan MÜSİAD köyünü tamamlayan derneğimizi ve hayırseverlerimizi şahsım milletim adına tebrik ediyorum.
Rusya doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya sevki konusunda Sayın Putin’in açıklamalarını dinlediniz, duydunuz. Bu çalışmayı dayanışma içerisinde sürdüreceğiz. Karadeniz’de bulduğumuz doğalgazı siteme verdiğimizde konutların ihtiyacını karşılama yanında elektrik üretiminde de rahatlama sağlayacağız. Akkuyu Nükleer Güç Santralimizin üniteleri etap etap devreye girdikçe bu sıkıntıyı tamamen çözmüş olacağız.”
Hibya Haber Ajansı