Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 hafta geçti. Ülkemizin 11 ilinde yıkıma ve büyük can kaybına yol açan bu afet Türkiye’nin depremi ile yangını ile seli ile ve diğer tüm tehditleri ile zorlu bir coğrafyada olduğu gerçeğini hepimize bir kez daha hatırlattı.
Vatanımızı derin bir aşkla sevdiğimiz için onun güzellikleriyle birlikte zorluklarını da kabulleniyoruz. İnsanlığın kadim çağlarından beri medeniyetlerin, kültürlerin, devletlerin ve toplumların en önemli mücadele alanı olan buu coğrafyanın emanetinin son bin yıldır sahibi olmakla gurur duyuyoruz. Bu aşkla kimi zaman dışarıdan gelen istilacılara, kimi zaman içeriden zuhur eden bozgunculara, kimi zaman insan iradesini aşan tabiat felaketlerine karşı vatanımıza hep sahip çıktık, çıkıyoruz.
Haçlı seferlerine, Moğol akınlarına asırlar boyunca yaşadığımız nice siyasi ve sosyal çalkantılara son iki asrımızda da dört bir yanımızdan gelen saldırılara inançla, cesaretle, sabırla hep karşı koyduk. Millet olarak kendimizle birlikte coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizin de hakkını, hukukunu, onurunu, geleceğini korumak için canımız dahil hiç bir fedakarlıktan kaçınmadık. Hiç uzağa gitmeye gerek yok bu yıl ilk asrını geride bırakmaya hazırlandığımızı Cumhuriyetimizi kurarak taçlandırdığmız milli mücadelemizle vatanımıza ebediyen sahip çıkma irademizi tüm dünyaya tekrar gösterdik. Cumhuriyet tarihimiz boyunca da demokrasi ve kalkınma mücadelemiz kesintisiz sürdü.
Bin yıldır bu vatan topraklarında ne yaşarsak yaşayalım asla teslim olmadık, asla vazgeçmedik, asla umutsuzluğa kapılmadık. İki hafta önce bugün yaşadığımız depremleri işte bu uzun ve meşakatli yürüyüşün acı bir sayfası olarak kalplerimize ve milli hafızamıza nakşettik. Şu anda aramızda ailesinden bakıyorsunuz eşini, çocuğunu, akrabasını kaybeden nice kardeşlerim var. Hepsine başsağlığı diliyorum. Başınız sağoğlsun.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli olarak 9 saat arayla yaşadığımız 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler etki alanı ve yıkım gücü ile dünyada eşi benzeri olmayan hadiseler olarak tarif ediliyor. Depremde kırılan 5 ayrı fay hattının yüzlerce kilometrelik bir alanda üzerinde yaşadığımız toprakta 7 metreyi aşan yer değiştirmelere yol açtığı belirlendi. Sarsıntının sebep olduğu yıkıma, çetin kış şartlarının çıkardığı sıkıntılar da eklenince depremden sonraki ilk günlerde tüm gayretlerimize rağmen kimi eksiklik ve aksaklıklar yaşandığını biliyoruz.
Deprem bölgesindeki kamu ve sivil toplum afet kapasitesinin ilk anda büyük ölçüde devre dışı kalması güçlükleri daha da artırdı. Deprem haberini aldığımız andan itibaren tüm bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, belediyelerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı harekete geçirdik. Devletin ve milletin tüm imkanlarını bölgeye ulaşmak, arama kurtarma çalışmalarını başlatmak, yardımları organize etmek için seferber ettik.
Türkiye’nin 81 ilinden doğrudan bu işle görevli olanlar dışında arama kurtarma yapabilecek enkaz kaldırma, yardım, güvenlik çalışmalarına destek olabilecek tüm kamu görevlilerini tüm sivil organizasyonları deprem bölgesine yönlendirdik. Konteyner ev sayısını ihtiyaç dahilinde 200 bine çıkaracağız
Milletimiz 7’den 70’e fertlerinin tamamıyla bu seferberliğe gönülü olaak zaten katıldı. Uluslararası yardım çağrısı yaparak diğer ülkelerden arama kurtarma ve yardım ekiplerini de ülkemize davet ettik. Olağanüstü hal, afet bölgesi, mücbir sebep ilanları ile süreci yürütmek için gereken hukuki alt yapıyı oluşturduk. Öncelikle depremin yıktığı binaların altında kalan vatandaşlarımızı çıkarmak, bununla birlikte felaketten kurtulan insanlarımızı yeniden hayata bağlamak için gece gündüz çalıştık. Halen devam eden ve büyüklükleri 1’i 6’nın, 37’i 5’in, 351’i 4’ün üzeri olan 6 bini aşkın artçı sarsıntının yol açtığı tehlikelere rağmen ekiplerimiz kahramanca çalışmalarını yürüttü.
Tamamen yıkılmış 21 bine yakın binadaki 71 binin üzerinde bağımsız birimin enkazı kaldırıldı. Yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı 118 bin binadaki 412 bin bağımsız birim tahliye edildi. Ayrıca orta hasarlı 24 binden fazla binadaki 133 bini aşkın bağımsız birimdeki vatandaşımızın geçici barınma merkezlerine veya güvenli yerlere nakli sağlandı. Buna karşılık deprem bölgesinde 8-9 bin binadaki 3 milyon 108 bin bağımsız bölümün az hasarlı veya hasarsız olduğu belirlendi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız 7 bin 328 personeli ile gerçekleştirdiği hasar tespit çalışmalarını bitirmek üzeredir. Vatandaşlarımız elektronik devlet sistemi üzerinden evlerinin hasar durumunu ile ilgili raporlara ulaşabiliyor. Deprem anından itibaren yürütülen çalışmalarda 35 binden fazlası arama kurtarma personeli olmak üzere 271 bin destek, yardım, güvenlik personeli görev aldı.
Ülkemizin çeşitli yerlerinden 12 binin üzerinde ağır iş makinası bölgedeki enkaz kaldırma ve alt yapı faaliyetlerine katıldı. Milli Savunma Bakanlığımız ile Emniyet ve Jandarma teşkilatlarımız başta olmak üzere kamu kurumlarımıza ait 77 uçak, 120 helikopter, 38 gemi, 45 insansız hava aracı kurtarma, yardım ve tahliye çalışmalarına iştirak etti. Savunma Sanayii Başkanlığımızın enkaz altı ve duvar arkası görüntüleme sistemleri de arama kurtarma faaliyetlerinde aktif olarak kullanıldı.
Kızılay başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanından yüzlerce sivil toplum kuruluşumuz, belediyelerimiz, gönüllü ekiplerimiz, seyyar mutfaklarla gıda ve giyecek yardımlarıyla depremzedelerimizin yanındadır. Günde yaklaşık 2 milyon 400 bin vatandaşımıza sıcak yemek ikramı yapılıyor. Bölgede dağıtılan battaniye sayısı 3 milyona, kurulan çadır sayısı 188 bine, hizmete sunulan konteyner sayısı 10 bine ulaştı. Deprem bölgesinin özellikle ağır hasar alan şehirlerine battaniye, çadır ve konteyner sevkiyatları sürüyor. Halen 65 binin daha kurulumu süren konteyner sayısını ilk etapta 100 bine ihtiyaç halinde 200 bine kadar çıkartabileceğiz.
Hali hazırda depremzedelerimizden çadırlarda barınanların sayısı 751 bini, konteynerlerde barınanların sayısı 24 bini, yurtlarımızda barınanların sayısı 252 bini, Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okul ve tesislerde barınanların sayısı 462 bini, kamu ve özel sektöre ait otel veya misafirhanelerde barınanların sayısı 195 bini bulmuştur. Böylece toplamda 1 milyon 684 bin vatandaşımızın barınma ihtiyaçları giderilmiştir. Taleplerine binaen 62 bin vatandaşımız kara yoluyla, 289 bin vatandaşımız hava yoluyla, 21 bin vatadaşımız demir yoluyla, bin 156 vatandaşımız deniz yoluyla deprem bölgesinden diğer şehirlere tahliye edilmiştir.
Ayrıca kendi imkanlarıyla bölge dışına ve bölgedeki güvenli yerlere giden çok sayıda vatandaşımız da bulunuyor. Hamdolsun milletimiz deprem bölgesinden şehrine gelen kardeşlerine kucağını açarak tüm imkanlarını onlarla paylaşarak alicenaplığını bir kez daha göstermiştir. Hiç şüphesiz sayısı çok çok az da olsa depremi fırsata dönüştürme, depremzedeleri istismar etme peşinde koşan karakter fukaraları çıkabiliyor.
Kamuoyuna veya kurumlarımıza ulaşan şikayetlerle ilgili gereken hukuki işlemler yapılmakla birlikte milletimiz asıl cezayı bunları vicdanında mahkum ederek vermektedir. Diğer yandan artık arama kurtarma çalışmalarının sonuna gelmek üzere olduğumuz şu günde depremde vefat eden 41 bin 156 vatandaşımız defnedildi.
Enkaz altından kurtarılan kişi sayısı da 114 bin 834’ü buldu. Halen kaldırılmakta olan enkazlar bittikten ve kayıtlar kontrol edildikten sonra yakında bu sayı kesinleşecektir. Bu vesileyle bir kez daha depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin her birine Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Rabbim ülkemizi her türlü afetten, beladan, kazadan muhafaza eylesin diyorum.
Depremi ilk anından itibaren bugüne kadar arama kurtarmadan yardıma kadar her safhada görev ala kamu görevlilerine, belediye başkanlarına ve personellerine, sivil toplum kuruluşlarımıza, gönüllülere, duaları ile buradaki insanlarla birlikte olan herkese şükranlarımı sunuyorum.
Deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımız şundan emin olsun. Şehirlerimizin tamamını konutu, iş yeri, sanayisi, tarımı, tarihi ve kültürel değerleri ile en küçük bir gerilemeye, en küçük bir ihmale mahal vermeden yeniden ayağa kaldıracağız. Hiç bir vatandaşımızı ne acısında ne hayatını yeniden düzene koyma ne de geleceğini inşa etme gayretinde asla yalnız bırakmayacağız.
Her safhada görev alan kamu görevlilerine, belediye başkanları, personellerine, sivil toplum kuruluşlarına, dualarına buradaki insanlarla birlikte olan herkese şükranlarımı sunuyorum.
Deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımız şundan emin olsun; şehirlerimizin tamamını konutuyla, işyeri, sanayisi, tarım, tarihi ve kültürel değerleriyle en küçük gerileme, ihmale mahal vermeden yeniden ayağa kaldıracağız.
Hiçbir vatandaşımızı asla yalnız bırakmayacağız. Sadece bizim değil insanlığın ortak miraslarını bünyesinde barındıran bu bölgeye devlet ve millet olarak hep birlikte sahip çıkacağız.
Hayatın normalleşmesini sağlayacak adımları atıyoruz. Çadır ve konteynır kentlerde barınan vatandaşlarımızı 1 yıl içinde inşa edeceğimiz sağlam, güvenli, huzurlu konutlara taşımaya başlayacağız. Depremden alnının akıyla çıkaran TOKİ’miz hazırlıklarını sürdürüyor.
Hasar tespit, enkaz kaldırma, yer belirleme işlemleri bittikçe her ilimizde konut sayıları artacaktır. Tüm konut alanlarını yeni bir şehir planı çerçevesinde zemin kalitesine, fay hattına olan mesafesine bakarak tarihi dokusuna uygun şekilde hazırlıyoruz. Konutların hiçbir zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyecek.
Güçlendirme diye bir mantıkla asla bu bölgede inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız. Hepsi sıfırdan zemin artı üç, bilemediniz 4 bu şekilde inşaatlarımızı yapacağız.
Ülkemizde tüm üniversitelerden hocalarımızla, deprem uzmanlarıyla yoğun istişare halinde çalışıyor, buradan çıkacak sonuca göre hareket ediyoruz.Gereken tüm yapı malzemelerinin kaliteli ve hızlı şekilde tedarikiyle ilgili fayda maliyet analizi ile planlamaları sürüyor.
Ülkemizin önde gelen tüm mimarlık, mühendislik ofislerini, proje bürolarını, şehir plancılarını harekete geçirdik. Yerleşimi ovalardan dağlara doğru kaldırarak zemin sıvılaşmanın yer aldığı felaketlerden uzak tutmak istiyoruz.
Şehirlerimizi ihyasını planlarken bilim adamlarımız ve uzmanlarımız ile birlikte afetten zarar gören vatandtaşlarımızın, iş insanlarımızın, yerel yöneticilerimizin görüşlerini de alıyoruz. Her adımımızı ortak akla uygun şekilde atıyoruz. Zemin etüdlerini mikro bölgeleme olarak tarif edilen teknikle yürütüyoruz.
Bu çalışmalara göre çıkan imar sınırlamaları, kat yükseklikleri tamamen vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak içindir. 11 ilimizdeki TOKİ taksit ödemelerini de 3 ay süreyle erteledik.
İlk ve orta dereceli okullarımızın her birinin durumunu ayrı ayrı değerlendiriyoruz. Adana, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa’da eğitim 1 Mart, Gaziantep ve Osmaniye 13 Mart, Hatay, Kahramanmaraş için 27 Mart olarak belirledik. Devam şartı aramayacağız. Diğer illere naklini almak isteyen öğrencilerimize her türlü kolaylığı gösteriyoruz. Diğer illerde eğitimi devam edebilecek pansiyonlu okullarına geçiş yapabilecekler.
Hasar görmeyen hastanelerimiz ve diğer tesislerimiz, sağlık merkezlerimizde yürütülen sağlık hizmetlerinde herhangi aksaklığa meydan vermiyoruz. Yaralılarımızın tedavilerini titizlikle izliyoruz.
Doktorundan hemşiresine, UMKE ekibinden eczasına kadar bu felaket günlerinde milletimizin yanında olan tüm sağlıkçılarımıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Polis jandarma ve gerektiğinde askerimizden yardım alarak ihtiyaç duydukları her an depremzedelerimizin yanındayız. 244 kültür varlığımızı hızla koruma altına alıyoruz.
Türbe, cami, kilise, havra tescilli yapı gibi kültür varlıklarımızın tadilatı ve t amiratı için gereken çalışmalara başladık. Kamunun uhdesinde olmayan kültür yapılarının muhafazası için Kültür ve Turizm Bakanlığımız harekete geçti. Amacımız 1 yıl içinde kültür varlıklarımızı da ülkemize yeniden kazandırmaktır.
Deprem haberini alır almaz bölgede yürütülecek çalışmalar için 100 milyar liralık bütçeyi Hazine’den tahsis ettik. Depremde zarar gören her haneye 10’ar bin lira yardım yapıyoruz. Yıkık, yıkılacak, ağır ve orta hasarlı binalarda oturanlara 15’er bin lira taşınma ve 2 bin ile 5 bin lira arasında kira yardımında bulunuyoruz.
Vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına 100’er bin lira nakti destek sağlıyoruz. OHAL bölgesindeki trafik sigortası poliçeleri prim ödemelerini kolaylaştırıyor, zamanında yenilenemeyen projeleri sağlıyoruz.
Bu hususta ayrıca başvuruyla vakit kaybedilmesinin önüne geçiyoruz. Bankacılık sisteminin işler durumda tutulması için bankalara gereken ikazlar yapılmıştır.
Ertelenen tüketici ve taşıt kredilerinde vade sınırlarında dikkate alınmayacak. Türkiye Tek Yürek Kampanyasına Merkez Bankamız 30 milyar, Ziraat Bankası 20 milyar, Halk Bankamız 7 milylar lira, Ziraat, Vakıf, Emlak Katılım şirketlerimiz 1’er milyar olmak üzere toplamda 72 milyar lira katkıda bulundu.
Kredi borçları otomatik olarak 6 ay erteleniyor. Depremde zarar gören vatandaşlarımızın tamamı 6 aylık ertelemeden yararlanabiliyor. Kamu bankalarımız depremde vefat eden vatandaşlarımızın kredi borçlarını siliyor.
150 bin esnafımızın Halk Bankası’ndan kullandıkları kredi ödemelerini 6 ay süreyle erteledik. Bu tür işletmeler için deprem bölgesi işletme ve yatırım destek paketi ayrıca hazırladık. Çiftçilerimize Ziraat Bankası ve Tarım Kredi’den kullandıkları kredilerini bir yıl süreyle tehir etme imkanı getirdik.
152 belediyemizin İller Bankası’na olan kredilerini erteledik. Depremin ülke genelindeki ekonomik faaliyetlere olumsuz etkisin iönlemek amacıyla daha önce hazırladığımız paketi 350 milyar liraya yükselttik.
Kamu bankalarımız afet bölgesine özel uygun şartlı kredi vermeye başladı. Bankalarımızın deprem bölgesine sağladıkları ayni ve nakdi destekler 80 milyar lirayı bulmuş oldu. Çiftçilerimize toplam tutarı 2.8 milyar lirayı bulan ve ayni olarak ödenen mazot ve gübre desteklerini şubat ayı içinde hesaplarına yatırıyoruz.
Hayvancılık desteği ödemelerini deprem bölgesinde illerindeki çifçilerimiz için şubat sonunda yapacağız. Ayrıca 1,5 milyar lira yem desteği vereceğiz. Besicilerimizin ve yetiştiricilerimizin kayıplarını da aynı şekilde telafi edeceğiz. Bu illerimizdeki 12 bin arıcımızın acil şeker ihtiyacını da hemen karşılayacağız.
Türkiye İş Kurumumuzun toplum yararına çalışma projesi kapsamında 20 bin vatandaşımızın hızla istihdamını temin ediyoruz. Esnaf, sanatkar, küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerimizi, sanayicilerimizi, çiftçilerimizi en kısa sürede yeniden şehirlerimizin dinamosu haline getirmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Bu illerimizdeki vergi mükelleflerimizin maliyeye olan yükümlülüklerini 31 Temmuz’a kadar erteledik.
Motorlu taşıtlar mükemlefleri de bu ötelemelerden yararlanacaktır. Mükelleflerin Mart, Mayıs ve Temmuz ayı taksitlerini Ağustos, Ekim ve Aralık aylarına erteliyoruz. Depremzedelere yapılacak yardımlara vergi uygulamıyor, KDV eklemiyoruz. Makbuz karşılığı yapılan yardımların vergi matrahından indirilebilmesini sağlıyoruz. Acil ihtiyaç duyulan ürünler başta olmak üzere fiyatlarında haksız artışa gidenler için vergi ve sosyal güvenlik incelemesi başta olmak üzere kamunun tüm denetim araçlarını en sert şekilde devreye alıyoruz.
Bazı ürünlerin ihracına yönelik suistimale gidenler var. OHAL bunlar için ciddi manada bunlar yakalandıkları yerde gereken sorgu, hesap yapılacaktır.
Şirketlerin pay değerlerindeki olağanüstü olumsuz gelişmelere etkin müdahaleyi SPK mevzuatındaki sınırlayıcı hükümlerin dışına çıkardık. Depremden zarar gören her bir insanımızın yanında yer alıyoruz.
Hatay depremde en ağır yıkıma ve can kaybına uğrayan şehrimiz durumundadır. Şehrimizde enkaz haline gelen 6 bin251 binadan vatandaşlarımızın cenazesi defnedildi. Halen enkaz kald ırma işlemi devam eden az sayıda binamızın tamamına yakını özellikle Hatay’dadır.
Hatay’daki yapıların üçte birine yakını oturulamaz hale gelmiştir. Hatay’da görevlendirdiğimiz arama kurtarma ve destek personeli sayısı 75 bini, iş makinası sayısı da 5 bine yakındır.
Dağıtımını yaptığımız 20 bin çuval kömür ve odunla ısınma sıkıntısının aşılmasına katkıda bulunduk Katar’dan gelmekte olan konteynırlar İskenderun limanına indirileceği için bunların önemli kısmını Hatay bölgesinde kurmayı planlıyoruz.
Muhtarlarımızla ilgili onlara konteynır noktasındaki desteğimizi vererek o sorunları inşallah çözmüş olacağız. Hatay Havalimanının hasar gören pistinin, bağlantı yollarının onarılmasıyla 1 hafta içinde insani yardım uçaklarına ve dönüşte yolcu uçuşlarına açtık.
Ana muhalefetin başındaki zat Hatay Havalimanı’nı kendi belediyelerinin imar ettiğini söylemeye devam ediyor. Haddini bil, bu senin işin değil, anlamazsın bu işlerden. Bugüne kadar hep sustum, dürüst ol, bir gün de dürüst olduğunu görelim.
Bizzat Hatay’a geldiğim gün genel başkan vekilimizi oraya gönderdim ve ‘yerinde git gör’ dedim, oranın yapılması döneminde zaten Binali Bey bakandı, ne olduğunu ne bittiğini biliyor. Yalan bunlarda diz boyu.
İGM ortaklarından Kalyon İnşaat orayı 5 günde eline aldı ve süratle bitirip yaptı ve milletimize teslim etti, işin aslı bu. Ama bunlarda doğruluk, dürüstlük maalesef yok.
Biz iletişimdeki sıkıntılarda bölgeye sevk edilen mobil istasyonlar ve mevcut altyapının çalışır hale getirilmesine çalıştık.
Şehrin tamamını ayağa kaldıracak çalışmalara hemen başladık. Bugün Devlet Bey’le de onu konuştuk. Biz buraları bir defa sıfırdan yapac ağız. Güçlendirme yapalım, şöyle yapalım, böyle yapalım diye bir şey yok. Sıfırdan Hatay’ı, İskenderun’u, Arsuz’u ve bütün harap olmuş yerleri sıfırdan inşaat etmek üzere vatandaşlarımızın gönül huzuru içerisinde buraya yerleşmelerini sağlayacağız. Ama asgari bize 1 yıl müsaade.
Bütün plan, proje çalışmaları devam ediyor, zemin etüdleri devam ediyor. 2 bin 300 ton yem ve 150 hayvan çadırını çiftçilerimize dağıttık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘şahsi meselemdir’ diyerek ülkemize katılmasının altyapısını Hatay farklı birikimleri yaşatan şehrimizdir.
Pek çok değer bu topraklarda yanyana günümüze kadar yaşamayı başarmıştır. Hatay’ı tüm renkleriyle yeniden ihya edeceğiz. Hatay Meclis binamız başta olmak üzere yıkılan medeniyet değerlerimizi aslına uygun şekilde tekrar yapacak, zarar görenleri restore edeceğiz.”
İnsan iradesini aşan engeller haricinde depremle ilgili tüm eksiklik, aksaklıkları en küçük detayına kadar belirledik. İnşallah bundan sonra tekerrür etmemesi için beşer planında elimizden ne geliyorsa yapacağız. 81 il için hazırladığımız afet planını son tecrübeler ışığında gözden geçiriyor, güçlendiriyoruz.
Devlet ve millet olarak varlığımıza yönelen her türlü tehdidi birer risk kabul ediyoruz. Afet ve kriz yönetim sistemimizi siyasi, ekonomik, sosyal her türlü riske ve tehdide karşı insanlarımızın maddi ve manevi tüm mağduriyetlerin önüne geçecek yapıya kavuşturmayı planlıyoruz.
Bazı mekanizmaları şimdiden işletmeye başladık. İstanbul’da rahmetli Kadir Topbaş döneminde planlanan deprem acil eylem planını valiliğimiz vasıtasıyla gündeme soktuk. 128 okulumuzdan 109’unun yıkılıp yeniden yapılması kararlaştırıldı. Bu okullardan 93’ü öğrencileri başta olmak üzere farklı yerlere nakledilerek hemen boşaltıldı.
Bize vakit kaybettiren engel çıkaran hususları hızla bertaraf etmekte kararlıyız. Burada bir ricam var; ne olur kentsel dönüşüm planlarımızı benim vatandaşım engellemesin. Eğer kentsel dönüşüm noktasında vatandaşlarımız bize yardımcı olsun.
Kimi siyasi, kimi ticari kaygılarla kentsel dönüşüm planlarını engelleyen veya geciktiren herkesi milletimizle paylaşacağız.
İstanbul başta olmak üzere diğer şehirlerimizde benzer durumlar yaşandığını biliyoruz. İdeolojik saplantılar, basit çıkar kaygılarıyla yürütülen engelleme çabalarının artık son bulmasını diliyoruz.
Deprem bölgesindeki enkaz harfiyatlarının ve artıklarının dönüştürülmesiyle ilgili tedbirleri sizlerle paylaşarak sözlerimi tamamlamak istiyorum.
Atıkları çevre ve insana zarar vermeyecek coğrafyasına uygun yerlere taşıyacağız. Tün unsurlar ayrıştırıldıktan sonra beton ve tuğla atıklarını yeni inşa edeceğimiz yerlerde dolgu malzemesi olarak kullanacağız. Hem atıkları değerlendiren hem çevreyi koruyan sistemle enkazları ortadan kaldırmış olacağız. Hatay’ın demografik yapısının değiştirilmesi gibi dedikodulara lütfen iltifat etmeyin. Hatay’ın demografik yapısını değiştirmeye evelallah kimsenin gücü yetmez, bunu da böyle bilin.”
Hibya Haber Ajansı