Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Bu güzel atmosferde bizleri bir araya getiren kucaklaşmamıza, hasret gidermemize vesile olan kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Bizim sadece Rumeli'de değil 3 kıta 7 iklimde gönüllerimizin bir olduğu nice kardeşlerimiz var. Bizim dili, dini, kültürü farklı olsa da umudunu ülkemizin başarısına bağlamış 100 milyonlarca dostumuz var.
Karşımda Türkiye aşıklarının temsilcilerini görüyorum. Sizlere şahsım ve dava arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum. Dosta güven aşılayan dik duruşunuz için teşekkür ederim. 14 Mayıs seçimlerindeki desteğiniz için teşekkür ederim. 28 Mayıs'ta sandıktan çıkan müjde için sizlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Tarih boyunca millet olarak tüm dünyaya insanlık dersi verdik. Önce Çanakkale'de büyük bir destan yazdık, dünyanın en büyük ordularını Çanakkale'ye dar ettik. Gazi Mustafa Kemal'in öncülüğünde istiklal harbimizi zaferle taçlandırdık. Osmanlı'dan beri süren göçlerde binlerce insanımız hayatını kaybetti.
Doğdukları topraklarda zulme uğrayan insanlarımız, kardeşimiz son çare olarak Cumhuriyet topraklarına sığındı. Türkiye başı dara düşen her kardeşine bir esenlik yurdu oldu. Milletle el ele vererek bu topraklarda özgürce yaşamaya çalıştık. Nice saldırıları göğüsleyerek Türkiye'yi bugünlere getirdik. Bunu da hep birlikte başardık. Siz kardeşlerimizin emekleriyle ülkemizi bugünlere ulaştırdık.
Batı Trakya, Bulgaristan'tan gelen kardeşlerimiz bu ülkenin göçmeni değil asli evladıdır. Sizlerin aileleri ana yurtlarına, baba evlerine geldiler. Bizler birbirimize sarıldık ve kucaklaştık. Nüfusunun yüzde 80'i çoğunluğuyla Müslüman olan şehirlerde bugün bir avuç Müslüman yaşıyor. Batı hep bunu görmezden geliyor. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar Avrupa'da yaşanan bu kültür katliamına ses çıkarmadılar.
Ne yazık ki bunlar katillere yolu açarak onlara yardımcı oldular. Söz konusu Müslüman'ın ve Türk'ün hayatı olunca zulmü engellemek yerine hep üç maymunu oynadılar. Avrupa'da PKK baktı ki iş kötüye gidiyor seçmenlere saldırmaya başladı. Yetmedi ABD'de BM'nin karşısındaki Türkevine saldırdılar, camlarını kırdılar. Hani siz demokrattınız? Türkevine saldırmak size ne kazandıracak? Biz de buradan ABD'nin yetkililerine 'süratle bu teröristi bulmanız lazım' demeyecek miyiz? Acaba benzer durum Türkiye'de olsa buna nasıl bakacaksınız. Biz de şimdi ABD'den bu teröristi bulmalarını bekliyoruz.
Son 21'de sadece Türkiye'nin büyümesi ve güçlenmesi için gece gündüz çalışmadık. Aynı zamanda tüm kardeşlerimizle yeniden kucaklaştık. Ecdat yadigarlarımızı yeniden ayağa kaldırdık. Dilimize, kültürümüze ve ortak medeniyet değerlerimize sahip çıktık. Kardeşlerimizin her zaman imdadına koştuk. Bayrağımızı her tarafta gururla dalgalandırdık. Bu anlayışla Rumeli'den Kafkasya'ya tüm kardeşlerimizin yanlarında olduk.
Nasıl ülkemizde hizmet götürmediğimiz yer bırakmadıysak Rumeli'de de her noktaya ulaştık. Rumeli'nin her çarşısını, camisini ilmek ilmek bir nakış gibi kalbimize işledik. Maruz kaldıkları onca baskıya rağmen yüreği Allah aşkıyla yanan dervişleri gördük. Rumeli'de Bursa'yı, İstanbul'u, Bakü'yü, Semerkant'ı gördük. O topraklarda tüm büyüklüğüyle Türkiye ve Türk milletini gördük.
Muhalefet neyle meşgul oluyor? Onlar Rumeli ve Balkanlarla ilgili dişe dokunur hiçbir iş yapmadılar. Bizdeki muhalefetin Balkanlarla ilgili en ufak bir adımını duydunuz mu? Öyle bir dertleri de yok.
Biz Rumeli'ye Balkanlara sevdalıyız sevdalı, farkımız var. Gün oldu hamburger yemek için Pensilvanya'ya gittiler. Londra'da tefecilerin kapısında nöbet tuttular. Gün oldu ülke ülke gezip Türkiye'yi Batı'lılara şikayet ettiler. Benim Rumeli'li kardeşlerimin yüreğine bakmaya tenezzül etmediler. Bunlar teröristlerle bile kol kola girdiler. Hapisteki canilerle ilgilendikleri kadar kalbi Türkiye için atanlarla hiç ilgilenmediler. Bugün de aynısını yapıyorlar.
Bölücü terör örgütünün uzantılarıyla kol kola yürümekten çekinmiyorlar. Oy vermediler diye depremzedelerimizi aşağılamaktan utanmıyorlar. Bunlar emri Kandil'deki teröristlerden alıyorlar. Biz ise emri Allah'tan ve milletimizden alıyoruz. Farkımız bu. Milletimiz karşısına vizyonla çıkmak yerine korku siyasetiyle insanımızın oyunu almaya çalışıyorlar.
Ama milletimiz bunların ciğerini biliyor. 28 Mayıs yarım kalan bir işin tamamlandığı bir milat olacaktır sizlerle beraber. Millet olarak bizi yaralı görüp ilacımıza zehir bulaştırmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Fitne tüccarlarının aramıza nifak tohumları ekmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Rehavete kesinlikle kapılmayacağız. Zafer sarhoşluğuna kesinlikle düşmeyeceğiz."
Hibya Haber Ajansı