Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Aziz milletim. Değerli dava ve yol arkadaşlarım. Başımızın tacı kıymetli hanımefendiler, geleceğimizin teminatı sevgili gençler. Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Buradan sizlerin vasıtasıyla 81 vilayetimizin tamamına, 85 milyon vatandaşımın her birine şu an kalbi bizimle çarpan gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize selamlarımı iletiyorum.
Vatanımızın bekası, milletimizin huzuru için sınırlarımız içinde ve dışında cansiperane görev yapan asker, polis, tüm güvenlik güçlerine selamlarımı gönderiyorum. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak şiarıyla 22 yıl öncesinde çıktığımız kutlu yolda bir kilometre taşını bugün geride bırakıyoruz.
Sevgili gençler milletin umudu olarak milletin sinesinden 14 Ağustos 2001 tarihinde doğan AK Partimiz hamdolsun bu sene 22. yaşını kutluyor. Partimizin 22. gurur yılında bu vesile ile bir kez daha kuruluşundan itibaren AK Parti kademelerinde görev almış, gönül vermiş, davasını savunmuş tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Bu 22 yıllık süreçte teşkilatlarımızın her kademesinden kardeşlerimizden nicelerini toprağa verdik. Kimi eceliyle kimi de AK Parti'nin taşıdığı dava sancağını yüceltmek için koşuştururken bölücü terör örgütünün kalleş saldırılarıyla şehit düştü, kimi afetlerin kurbanı oldu. Makamları cennet olsun. Rabbim bizleri inşallah ebedi alemde sevgililer sevgilisi peygamberimizin o kutlu sancağı altında buluşmayı nasip etsin.
En son Adıyaman milletvekilimiz Yakup Taş, eşi, torunları, kardeşi ve yeğenleriyle birlikte hayatını kaybetti. Daha geçen hafta Ankara Ayaş belediye başkanım Burhan Demirbaş'ı ebediyete uğurladık. Tüm yol arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Bugünlere milletimizin duası yanında ailesinden, işinden, mesaisinden gerektiğinde sağlığından fedakârlık yaparak samimiyetle çalışan, koşan dava erlerinin çabalarıyla geldiğimizi en iyi sizler biliyorsunuz.
Ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında AK Parti'nin başarası için 22 senedir dua eden ve ter döken herkesten Allah razı olsun diyorum. Bu salonda bulunan siz kardeşlerim başta olmak üzere Türkiye'ye ve Türk milletine hizmet eden dava arkadaşlarımın her birine şükranlarımı sunuyorum.
AK Parti'nin 22. kuruluş yıldönümünün ülkemize, teşkilatlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Biz 22 yıl öncesinden bahsettiğimizde gençlerimizin çoğu zihinlerinde o eski Türkiye'yi maalesef canlandıramıyor. AK Parti öncesi Türkiye'yi bakınız merhum Abdürrahim Karakoç üstadımız nasıl anlatıyor…
Seni çok sevenler çok örseledi
Oy güzel vatanım, oy Anadolu..
Açların çalıştı, tokların yedi
Oy güzel vatanım, oy Anadolu..
Yanan hep sen oldun, yakılan sensin
Ruhuna çiviler çakılan sensin
Şekilden şekile sokulan sensin
Oy güzel vatanım, oy Anadolu..
Sınırlar çizildi rüyalarına
Yasaklar konuldu dualarına
Hangi sesler hâkim semalarına
Oy güzel vatanım, oy Anadolu..
28 Şubat'ın etkilerinin tüm toplumda hissedildiği bir iklimde partimizin kuruluşunu ilan ettik. AK Parti umutsuzluğun, belirsizliğin ve yasakların adeta karabasan gibi çöktüğü Türkiye'ye güneş gibi doğmuş umudun adı olmuştur. Kuruluşumuzun üzerinden 1,5 sene bile geçmeden milletimizin AK Parti'yi iktidara taşımasının, ülkeye yönetme görevini vermesinin sebebi işte budur. Milletimiz bize ve partimize güven duymuştur.
AK Parti ve AK Partili kadrolar da Allah'a hamdolsun bu güvene hiçbir zaman gölge düşürmemiştir. Siyaset tabii rotasını bulmuş, merkezinde daha fazla demokrasi, özgürlük, ekonomik kalkınmanın olduğu yeni bir dönem başlamıştır. Milleti hor gören elitist anlayış olanh millete hizmetkârlık yapmayı şeref payesi bilen dünya görüşünü ülkemizde hakim kıldık.
Hak ve hürriyetler konusunda demokrasimizin standartlarını sizlerle beraber biz yükselttik. Bizi yıkmak için denemedikleri yol kalmadı. Nice ihanetlere maruz kaldık. Nice badireler atlattık. Nice engel, zorluğun, sıkıntının üstesinden geldik. Karanlık cinayetler, cumhuriyet mitingleri, kapatma davası, 367 garabeti, Gezi olayları, 15 Temmuz, ekonomik tuzaklara kadar bir siyasi hareketin belki de asırlar boyunca karşılaşmayacağı vandallığı, hukuksuzluğu, hainliği biz sadece 22 yılda yaşadık ve gördük. Her zaman Allah'a dayandık, hikmetine ram olduk.
Ülkemizi ayağına takılan zincirlerinden Allah'a hamdolsun biz kurtardık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle milletin tercihi, sivil irade eliyle yönetim sistemimizi değiştirdik. 81 vilayetin tamamına 922 ilçemize, beldeler ve köylere kadar 780 bin kilometre karenin her karışını eser ve hizmetlerimizle nakış nakış işledik.
Bizlere bu şerefi bahşeden Rabbimize hamd ediyoruz. 17 seçimin tamamında bizden destek ve duasını esirgemeyen aziz milletimize teşekkür ediyoruz. Partimizin başarılarına en az bizim kadar sevinen gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyoruz. AK Parti olarak Türk siyasetinin son 22 yılına yön verdik. Tarihi nitelikte sayısız reforma imza attık.
Kendi öz yurdunda parya olarak görülen toplum kesimleri birinci sınıf vatandaş haline getirdik. İmkansız denilen pekçok başarıyı ülkemizin kazanç hanesine gururla yazdırdık. Kalibremize, ve kalitemize uygun bir muhalefet maalesef bulamadık. Herşeyi değiştirdik, maalesef ana muhalefet partisini tek parti faşizmin boyunduruğundan kurtaramadık.
22 yıllık sürede 17 kez sandıkta bizimle yarıştılar; yani ortalama 1,5 yılda bir siyaset arenasında karşımıza çıktılar. Her defasında milletten okkalı bir tokat yediler. Milleti hafife almanın, milli iradeyi aşağılamanın, sandığın meşruiyetini sorgulamanın bedelini seçimleri kaybederek ödediler. Yaşadıkları onca hezimete, seçim yenilgisine rağmen bir kez olsun hatalarından ibaret almadılar.
Dün vatandaşı yobaz, takunyalı, makarnacı, bidon kafalı, göbeğini kaşıyan diye aşağılıyorlardı bugün de kırsal kesim diyerek tahkir ediyorlar. Dün açık oy gizli tasnifle milli irade hırsızlığı yapıyorlardı, bugün de sandığın meşruiyetini tartışmaya açarak aynı faşizmi yapıyorlar. Nereye dayanıyorlar? Kandil'e. Kandil'den gelecek desteğe dayanarak seçim kazanacaklarını zannediyorlardı.
Ne oldu? Oldu mu? 14'ünde oldu mu, 28'inde oldu mu? Olmaz, bu millet asla bu yanlışlara bu teröre ve teröristlere yüz vermeyecektir. Her seçim sonrasında içlerindeki sandık ve milli irade nefretini kusmaktan geri durmuyorlar. Yıllar geçiyor, ülke, dünya değişiyor, köprülerin altından çok sular akıyor ama CHP'nin faşist kodları asla değişmiyor.
Kılıçdaroğlu ve avanesinin milletin tercihlerine karşı hazımsızlıklarında zerre kadar iyileşme olmuyor. Bu zat girdiği 13 seçimin 13'ünü kaybetti. Her seçim öncesinde oy oranları vererek şayet bunları alamazsa istifa edeceğini söyledi. Ama hiçbir zaman sözünün eri olmadı, onurluca geri çekilmeyi dahi beceremedi.
Başta kendi seçmeni olmak üzere vatandaşın aklıyla alay etmeye devam etti. 14 ve 28 Mayıs seçimlmerinde yaşadığı ağır hezimete rağmen halen çıkıp milletten özür dilemiyor, hatalarıyla yüzleşmiyor. Terör örgütünün siyasi uzantıları dahil kimlere ne sözler verdiğini, neleri taahhüt ettiğini açıklamıyor.
Kılıçdaroğlu ve CHP'li oligarkların bu arsızlıkları, bu çirkinlikleri en fazla Gazi'nin hürmetine CHP'ye oy veren vatandaşlarımızı rahatsız etmektedir. Bunların aymazlıklarından dolayı umutsuzluk yaygınlaşmaktadır. Bu durum demokrasimiz için de risk oluşturmaktadır. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde farklı tercihlerde bulunmuş tüm vatandaşlarımıza şu samimi çağrıyı yapmak istiyorum; Türkiye'nin tüm renklerini, tüm zenginliklerini temsile haiz parti AK Parti'dir. AK Parti bir Türkiye partisidir. 85 milyonun tamamının partisidir.
Ülkemizin en büyük siyasi hareketiyiz. Bizim nazarımızda her insan bir cihandır. Hangi köken, hayat tarzı, kültür, gelir, statüye sahip olursa olsun tüm vatandaşlarımız değerlidir, hürmete ve hizmete layıktır. Kalbi Türkiye için atan herkese kapımız da gönlümüz de sonuna kadar açıktır.
85 milyonun tamamına saygı duyan, hesap veren, cesaretle hesap sorabileceğiniz bir parti ve ittifak arıyorsanız gelin siz de AK Parti ve Cumhur İttifakı'na katılın. Yarın neredeyiz? Yarın Ahlat'tayız. Öbürsü gün Malazgirt'teyiz. Cumhur İttifakı olarak inşallah ecdadımızın Anadolu'dan çıktığı yolda biz bir oluyoruz, iri oluyoruz, diri oluyoruz hep birlikte Türkiye oluyoruz. Size her seçim öncesinde tıpış tıpış oy vereceksiniz denilmesinden tepkilerinizin kibir kulelerine ulaşmasından rahatsızsanız gelin siz de AK Parti'nin üyesi olun.
Hayat tarzı diyerek size korku salıp, koltuklarını korumaya çalışanlara gelip hep beraber esaslı bir ders verelim. Gelin bizler de milleti kandırmaktan utanmayan, milletin tercihlerine saygı duymayan bu kifayetsiz muhterisleri siyasette tutmayalım. Eski Türkiye'nin bakiyesi bu arkaik ekibi hep birlikte emekliye sevk etmeye hazır mıyız? Siyaset bunlardan çok çekti, bu millet bunlardan çok çekti.
Seçim sonuçlarının sadece Türkiye Yüzyılı'na değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır muhalefet pratiğinin oluşturması için önemli bir fırsat sunduğuna inanıyorum. Türkiye'nin yerli ve milli eksende siyaset yapan muhalefete kavuşması en büyük dileğimizdir. Toplumumuzun değişim taleplerinin böyle bir yeniliğe vesile olmasını temenni ediyorum.
Gençlerimize vaadimiz olan Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmekte kararlıyız. Cumhuriyetimizin 100. yılında bu ülkeye birinci sınıf demokrasi, birinci ekonomi ve birinci sınıf gelecek yakıştığına inanıyorruz. 21 yılımızda bunun altyapısını kurduk, temellerini çok güçlü attık, bu şekilde yola devam ediyoruz.
Gençler, Cumhurbaşkanlığımızın ustalık döneminde inşallah her açıdan daha müreffeh, güvenli, itibarlı, güçlü ve huzurlu bir Türkiye'yi inşa ederek milletimize olan sözümüzü yerine getireceğiz. Gönüller yapmak için çıktığımız yolda 22 yıldır olduğu gibi gönüller kazanarak mücadelemize devam edeceğiz. Polemik yapmayacağız, bahane aramayacağız, istismar peşinde koşmayacağız, muhalefetin yalanlarına teslim olmayacağız. Hak, adalet, doğruluktan asla sapmayacağız. Kibri, böbürlenmeyi kapımıza yaklaştırmaylacağız.
Gençler vatandaşa tepeden bakanlardan asla olmayacağız. Birbirimizi sadece Allah için seveceğiz. Milletimizin bize olan güveninin sarsılmasına izin vermeyeceğiz. Yaşadığımız onca saldırıya rağmen halen dimdik ayakta isek bunu milletimizle kurduğumuz gönül bağına ve şu muhabbet iklimine borçluyuz. 2024'e giden süreçte bu hasletlerimize çok sıkı sahip çıkmamız gerekiyor.
7 ay sonra başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yerel yönetim seçimlerinde zafere koşmaya var mıyız? Çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz. Kapı kapı ana kademe, kadın kolları ve gençler dolaşacağız. İşte İstanbul'un, Ankara'nın hali ortada. İzmir'i konuşmama gerek yok. Mersin, Adana ortada. Buraları pırıl pırıl yeniden sahiplerine kazandırmak için çok çalışacağız.
Mayıs seçimlerinde milli irade nasıl oyunu bozduysa mahalli idareler seçimlerinde de millet inanıyorum ki geleceğine el koyacaktır. Milletimiz muhalefetin beceriksiz yönetimleri elinde yıllarını kaybeden şehirlerimizi gerçek belediyecilikle buluşturacaktır. Karamsarlık zehrini toplumumuzda yayılmasına asla fırsat vermeyin.
Gençleri kendi dipsiz karanlıklarına çekmek isteyen müflis siyasetçilerin insafına lütfen terk etmeyin. Hanım kardeşlerimizin emeklerini unutamayız. Kadınlarımızın gündemi neyse Türkiye'nin hakiki gündemi odur. Kadınlara kulak vermeyi, taleplerini, dualarını almayı asla ihmal etmeyin.
Deprem bölgesindeki kardeşlerimize yalnız olmadıklarını hissettirmemiz son derece önemlidir. Halini hatırını sormayı lütfen bırakmayın. Dedik ki çadırda yaşayan depremzede kalmayacak. Artık çadır kalmadı ve bütün çadırlardaki depremzedelerimizi konteyner kentlere yerleştirdik.
Artık insanlarımızın derdine ortak olmak her zaman olduğu gibi önceliğimizdir. Yaşadığımız sıkıntılmarın geçici olduğunu, Türkiye'nin bu zorlukların üstesinden gelecek imkana ve kapasiteye sahip olduğunu insanlarımıza çok iyi anlatalım. Bunları yaparsak 31 Mart seçimlerinde kazanan hep birlikte Türkiye olacak, Türkiye Yüzyılı olacak, gerçek belediyecilik olacaktır. Kucaklayıcı, mütevazı, saygılı ve her kalbe dokunan anlayışla siyasi faaliyetlerinizi devam ettirmenizi bekliyorum."
Hibya Haber Ajansı