Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Sizlerin şahsında AK Parti’ye gönül veren tüm vatandaşlarıma tüm parti mensuplarımıza buradan selam ve sevgilerimi gönderiyoırum. Yapacağımız istişarelerimizin ülkemiz, milletimiz ve şehirlerimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum.
Önceki gün Kabine toplantısı sonrası açıkladığımız kamuda çalışan 424 bin sözleşmelinin kadroya geçirilmesi kararımızın bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Geçtiğimiz 20 yılda hep yapageldiğimiz gibi bugün de ülkemizin her meselesini milletimizin her beklentisini hayata geçirerek Türkiye’yi huzurlu ve müreffeh bir geleceğe hazırlıyoruz. Ülkemize bugüne kadar kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma adımlarını kesintisiz bir şekilde sürdürerek milletimize sözümüz olan 2023 Türkiye’sine adım adım yaklaşıyoruz.
Dün yüksek İstişare Kurulu toplantımızda da ifade ettiğim gibi sadece son 2 ayda açılışını yaptığımız projelerin her biri tek başına abide hüvviyetindedir. Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı metro hattı ile İstanbul’un trafiğine yeni bir nefes borusu açtık. Küçükkuyu-Ayvacık yolu Asos ve Troya Tünelleri ile 1915 Çanakkale Köprüsü ile birlikte Marmara’dan Ege ve Akdeniz’e ulaşımı biraz daha kolaylaştırdık. Malatya Hekimhan yolu ile İç Anadolu ile Doğu Anadolu arasındaki ulaşım hatlarını güçlendirdik. Diyarbakır Güneybatı Çevre Yolu ile Şanlıurfa-Mardin güzergahındaki trafiği rahatlattık. Togg fabrikası ile ülkemizin ilk yerli ve milli otomobilinin seri üretim heyecanını yaşadık. Gaziray ile sanayinin ve kültürün şehri Gaziantep’in şehir içi ulaşım sorununu çözdük.
Batman Hasankeyf Tüneli ile Ilısu barajandan etkilenen bölgelerimizdeki yerleşimlerimizi birbirine bağladık. Ülkemizin en büyük dünyanın beşinci büyük barajı Artvin Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’ni yerleşimi ve yollarıyla hayata geçirdik. Konya Eğiste Hadimi Viyadüğü ile Konya üzerinden Akdeniz’e daha hızlı ve güvenli erişilebilmesini temin ettik. ASELSAN Silah Sistemleri Fabrikası ile savunma sanayimizi güçlendirdik. İlk Evim İlk İşyerim projesi ile 50 bin konut 1 milyon alt yapılı arsa, 50 bin iş yerini ülkemize kazandıracak adımı attık. Şehirlerimizdeki organize sanayi bölgelerinde 50 fabrikayı 100 fabrikayı aynı anda hizmete açtık. Alevi Bektaşi kardeşlerimizin Cumhuriyet tarihi boyunca çözüme kavuşturulmamış taleplerini karşılayacak düzenlemeleri hayata geçirdik.
Hepsinden önemlisi Türkiye Yüzyılı programımızla milletimize Cumhuriyetimizin yeni asrına çok daha büyük hayaller ve heyecanlarla gireceği bir umut ışığı yaktık. Daha uluslararası alandaki temaslarımızı, buralardan ülkemiz adına elde ettiğimiz faydaları, şehirlerimize kazandırdığımız küçüklü büyüklü yatırımları saymıyorum bile. Herşeyden önce dört ana başlık diyebiliriz. Ekonomi, diplomasi obür tarafta terörle mücadele bir diğer taraf da yine mülteci sorunu konusu. Bu dört ana başlığı her şeyden önce biz başardık, başarıyoruz ve başaracağız. Bu vesileyle geçen hafta 5,9 şiddetinde bir depremle sarsılan Düzce’yi genel hayata etkili afet bölgesi ilan ettiğimizi açıklamak istiyorum. Böylece afet sonrası telafi ve ihya çalışmalarımızı daha hızlı etkin şekilde yürütebileceğiz.
Diğer yandan 2022 yılı üçüncü çeyrek büyümesi 3,9 olarak açıklanırken ikinci çeyrek büyümesi de 7,7 olarak yukarı yönlü revize edildi. Küresel düzeyde resesyon endişesinin giderek arttığı bir dönemde Türkiye’nin büyümesini sürdürmesi çok kıymetlidir. İnşallah 2022’yi dünyaya göre rekor bir düzeyde kapatarak 2023’e iyi bir giriş yapacağız.
AK Parti iktidarları döneminde ülkemizin yaşadığı en bariz değişimlerden biri de yatırım, eser, hizmet algımızın çıtasının fevkalade yükselmiş olmasıdır. Bizim toplu açılışlarımız içinde tek başlık olarak geçen herhangi bir yatırımın dahi yanına yakhlaşamayacak işleri anlata anlata bitiremeyenler aslında nasıl komik bir duruma düştüklerinin farkında değiller. Geçmişte sadece bu iki aylık eser ve hizmet bilançomuz hükümetleri on yıllar boyunca iktidarda tutmaya yetiyordu. Biz tüm bunları iki aya sığdırıyoruz. İnşallah 2023’ün her gününü her ayını da böyle dolu dolu geçireceğiz.
İşte bunun için ülkemizi 20 yılda asırlık eser ve hizmetlere kavuşturduk diyoruz. İşte bunun için az önce dinlediniz Türkiye’nin dününü olduğu gibi yarınını da biz inşa edeceğiz. İşte bunun için küresel ve bölgesel krizlerin yol açtığı sorunların tek çözüm adresi Cumhur İttifakı’dır, AK Parti’dir diyoruz. Bunun için durmak yok yola devam diyoruz. İşte bunun için, derdimin dermanı çaresi belli yarın değil hemen şimdi doğ ey güneş başlasın Türkiye Yüzyılı diyoruz.
Sizlerden hem bugüne kadar ülkemize sağladığımız kazanımları hem bugünkü sorunların yegane çözüm adresi olduğumuzu milletimize anlatmanızı istiyorum. Bununla kalmayıp aynı zamanda Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına dair hayallerimizi de bıkmadan usanmadan insanımızla paylaşmanızı sizlerden özellikle bekliyorum. Yaptıklarımız ve yapacaklarımızla doğru şekilde bilgilendirmediğimiz her bir kardeşimizin muhalefetin yalan ve iftiralarının hedefi haline geleceğini unutmayalım. Şimdi seçim yaklaşıyor, bay Kemal göreceksiniz bir yalanlar dünyasıyla milletin karşısına çıkacak. Alışığız zaten yalanlarına da ama şimdiden buna hazırlanın. Yine bu yalanları duyacaksınız, göreceksiniz.
Vizyonumuzla hayallerini zenginleştirmediğimiz her bir insanımızın muhalefetin sürekli karamsarlık pompalayan hezeyanlarının girdabına kapılabileceğini aklımızdan çıkarmayalım. Rabbimizin insan için ancak çalıştığı kadarı vardır emrine uygun şekilde her geçen gün daha da artan bir tempoyla milletimizle aramızdaki gönül köprülerini tahkim etmeliyiz, güçlendirmeliyiz.
Kapısına gittiğimiz selam verdiğimiz, elini tuttuğumuz insanlar da bize karşı küslük varsa barıştırmalıyız. Kırgınlık varsa onarmalıyız. Bezginlik varsa umut vermeliyiz. Korku varsa güven aşılamalıyız. Nefret varsa sevgiyle tedavi etmeliyiz. Muhabbet varsa şükranla derinleştirmeliyiz. Onu derin hale getirmek aradaki muhabbeti ne yapacaktır daha da zenginleştirecektir. Sıkıntı varsa gidermenin yollarını aramalıyız. Velhasıl ne yapıp edip her bir ferdi ile 85 milyonun tamamına ulaşmalı, kucaklaşmalı, desteğini ve gönlünü kazanmalıyız. Bunu da kendimizden ziyade istikbalimizin mimarları olan evlatlarımızın geleceği için yapmalıyız. İl teşkilatlarımızın seçime kadarki asli vazifesi sahayı en küçük bir boşluğa meydan vermeden tutarak bu tarihi sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirmektir.
Türkiye yeni yönetim sistemi ile özellikle söylüyorum bunların parlamenter demokrasi güçlendirilmiş parlamenter demokrasi bu tür palavralarına aldanmayın. Buradan bir şey çıkmaz. Buradan bol bol masada toplanıp dağılmak çıkar. İranlıların güzel bir ata sözü var; Oturdular, konuştular, dağıldılar. Bunların durumu bu. Türkiye yeni yönetim sistemi ile birlikte işin ruhuna uygun şekilde siyasette 2 ittifaklı bir görünüm kazanmıştır. Cumhur İttifakı ilkeleri ve tarafları gayet net bir ortak hedef birlikteliği olarak milletimizin huzurundadır. Buna karşı diğer ittifak ise 6’lı masa olarak kamuoyu önüne çıkmakla birlikte henüz önünde arkasında daha kimlerin olduğu hangi amaçlarla kurulduğu bilinmeyen amorf bir yapıdır. Biz en başından beri bu ittifaka kendileri ile eser ve hizmet siyasetinde vizyonda, programda, projede yarışmak istediğimizi söyledik. Ama bunlar karşımıza sadece tek vaadleri Türkiye’yi eski kötü günlerine döndürmek olan şekilsiz, omurgasız, arkayık bir proje ile çıkabildi.
Unutmayın, biz AK Parti kurulana kadar Türkiye’de neler görmedik ki, 8 aylık hükümetler gördük mü, bir yıllık hükümetler gördük mü, 16 aylık hükümetler gördük mü, bunla bu kadar kısa sürede kuruldular dağıldılar. Benim milletim bunları biliyor. Bu koalisyonlardan bu ülkeye bir fayda geldi mi? Gelmedi, netice alabildik mi? Alamadık, öyleyse unutmayın mümin bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Biz bir daha sokulmak istemiyoruz. AK Parti iktidarları ile işte 20 yıldır ne var? İstikrar var, güven var, güçlü devlet var. İşte biz bunu sağladık.
Becerebildikleri tek şey anayasa değişiklik teklifi açıklamak oldu. Eski Türkiye ipiyle çıkara çıkara ucube bir teklif çıkardılar. Bir gözden geçirdim. Ne var, masanın etrafındakiler artı masanın altındaki. Bunlara ne verirsek mutlu olurlar buna çalışmışlar. Belediyeler kapatılmayacakmış, hazine yardımlarından herkes nasibini alacakmış. Benim milletim bunu yutmaz. Benim milletin bu ülkeye, bu millete, bu devlete ne gelecek buna bakar.
Medya yatıyor, kalkıyor belli isimleri ekrana çıkararak market de market yaptıkları iş bu. Marketlerle ilgili gerek zincir gerek diğer marketlerle alakalı fiyatlar böyle. Kabine’de arkadaşlarıma söyledim; başta Ticaret Bakanlığımız olmak üzere kontrolleri sıkılaştıracağız. Bütün mesele bu fiyat farklılıklarını gidermenin yollarını arayacağız. Birçok birimlerde ekonomide farklılıklar var, Fiyat İstikrar Komitesi’ni kurarak takibini yapacağız.
Bunların gittikleri yer Anayasa Mahkemesi. Meclis’te görüşmeler yapılır oradan Anayasa Mahkemesi’ne. Yeni düzenlemede Cumhurbaşkanı herhangi bir iade yapamayacak. Cumhurbaşkanı niye var? Bunların hazırladıkları tezgah böyle. Başbakanlık vermek zorundalar. Başkanlık sisteminde bu yok. Birileri de başbakanlık bekliyor. Öyleyse çok partili parlamenter sistemde başbakanı bir yere koyabilir, anlayış bu. Bizim böyle bir derdimiz yok.
CHP ve masa arkadaşlarının ülkenin ve milletin geleceği için hiçbir hazırlıklarının olmadığını teyit etmiştir. Şimdi ayın 3’ünde açıklama yapacakmış. Bay Kemal, biz de Şanlıurfa’dayız. Biz de oradan açıklamamızı yapacağız.
Bunların kafasıyla diplomasi olur mu; olmaz. Ege’deki hakları nasıl savunabilir, egemenlik haklarına karşı oyunlarla nasıl başa çıkabilir? Geleceğine ilişkin umutları bunlar nasıl hayata geçirebilir. Bu kifayetsiz muhterislerin elinde ülke nasıl yönetilebilir?”
Hibya Haber Ajansı