Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Erman Şentürk, psikiyatride “Concorde yanılgısı” olarak adlandırılan duruma ilişkin değerlendirmede bulundu.
Yrd. Doç. Dr. Erman Şentürk, Concorde yanılgısını, “Bireyin yoğun çaba, zaman, enerji, para harcadığı bir şeyin neticesinin mutsuzlukla, başarısızlıkla ya da zararla sonuçlanacağını bildiği halde ondan vazgeçmemesi ve sürdürmekte ısrarcı olması hali” olarak tanımladı. Şentürk, “Concorde yanılgısı, bir nevi ‘gelecekten vazgeçmek pahasına geçmişe tutunmak’ şeklinde rasyonel olmayan bir karar verme şeklidir” dedi.
Bu vazgeçememenin altında yatan faktörlere değinen Yrd. Doç. Dr. Erman Şentürk, “Bu durum, beklenti teorisiyle açıklanmaktadır. Beklenti teorisine göre, bireyin belirli bir amaç doğrultusunda harcadığı çaba, sonucundan beklediği fayda ve getiriyle doğru orantılıdır. Bu nedenle davranış seçimi ve kişiyi sonuca götürecek ana motivasyon, kazanılacak ödülün çekiciliğine ve ne kadar arzu edildiğine bağlıdır. Bu durum, ödülü kaybetme beklentisiyle karşı karşıya kalan ve bu durumu kabullenmekte zorlanan bireyin risk arayışına girmesine ve neticede Concorde yanılgısının ortaya çıkmasına neden olur” diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Erman Şentürk, Concorde yanılgısının “Batık maliyet yanılgısı” terimi ile davranışsal finans alanında sıklıkla kullanıldığını ve günlük yaşamda da örneklerine rastlandığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:
“Concorde yanılgısı, sadece ekonomi alanıyla kalmayıp aynı zamanda çeşitli yaşam olaylarında yaptığımız bilişsel hataları da açıklıyor. Concorde yanılgısına göre kişinin bir plana, programa, ilişkiye, işe ya da okula yaptığı duygusal, maddi ya da zamansal yatırım ne kadar fazlaysa mevcut olanı koruma ya da devam ettirme arzusu o kadar güçlü olur. ‘O kadar da para harcadık…’, ‘Bu sınava aylarca çalıştım…’, ‘Bu okula yıllarımı verdim…’, ‘Bu ilişkiye çok emek verdim…” gibi cümleler günlük hayatta sıklıkla karşılaştığımız bazı Concorde yanılgısı örnekleridir. Dilimizdeki ‘Zararın neresinden dönersen kardır’ atasözü, Concorde yanılgısına karşı koymak adına verilebilecek en iyi örneklerden biri olabilir.”
Bu yanılgının başlamasından önce ve esnasında beyinde çeşitli değişikliklerin yaşandığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Erman Şentürk, “Yakın tarihte yapılan bir çalışma, beynin ödül merkezinin bazı bölgelerindeki dopamin salınımının, ödülü yani batık maliyeti elde etmek için gösterilen çabadan büyük ölçüde etkilendiğini ve batık maliyetin dopamin salınımı ile doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı.
İnsanın doğası gereği bazı bilişsel hatalara eğilimli olduğunu ve zaman zaman mantıksız kararlar verebildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Erman Şentürk, “Bu durum, mantık çerçevesinde hareket ettiği varsayılan insanın, kararlarının altında çoğu kez içgüdülerinin ve duygularının yatması ile alakalıdır. Concorde yanılgısı, nitelikli, eğitimli, zeki veya akıllı olmak gibi özelliklerden bağımsız olarak pek çok kişide gözlemlenebilecek bilişsel bir hatadır. Bununla birlikte değişime, yeniliğe dirençli, kabullenici, boyun eğen, eyleme geçmekte zorlanan, ertelemeci, geçmişe dair pişmanlıkları yoğun yaşayan, belirsizliğe tahammülsüz, sosyoekonomik düzeyi ve özdenetimi düşük insanlarda daha sık gözükmektedir. Genç insanların Concorde yanılgısından etkilenme olasılıklarının ileri yaştakilere göre daha fazla olduğu bilinmektedir” diye konuştu.
Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Erman Şentürk, Concorde yanılgısına sahip bireylerin, diğer bireylere kıyasla tıbbi yardım ararken daha uzun süre bekledikleri, kaygı bozukluğu, depresyon, somatizasyon bozukluğu, kumar oynama bozukluğu ve tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi bazı psikiyatrik tablolara daha eğilimli olduklarının ortaya konduğunu sözlerine ekledi.
Hibya Haber Ajansı