CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Denizli’nin Çal ilçesinde yaptığı saha çalışmasında üreticiyle bir araya geldi.
Milletvekili Karaca, Çal İlçe Başkanı Ömer Dağlı ve İlçe örgütüyle bir araya geldiği ziyarette; Sazak, Kabalar, Develler, Ortaköy, Akkent ve Süllerli vatandaşları dinledi. Bölgenin geçim kaynağı üzüm üreticilerinin, yaşadığı sorunları aktardığı Karaca, hemşehrilerinin aktardığı su sorununa dair de eleştirilerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı Tarım Kredi Kooperatif marketlerinde indirimli satışların yansımalarına değinen Gülizar Biçer Karaca’ya dert yanan Çallı besici ise hayvanlarını besleyemediğini, bir kilo saman alamadığını, haciz gelmeden hayvanlarını satmayı düşündüğünü ifade etti.
Yurttaşlar, besiciler ve çiftçiler ile bir araya gelerek sorunlarını dinleyen Karaca’nın dertleştiği besicinin isyanı gündem oldu.
“Bir kilo saman bile yok!”
Karaca ile bir araya gelen besici, “Bu hayattan, yaşamaktan bile artık memnun olmuyorum. Üretimi yapamıyoruz, yapma şansımız yok. Gübrenin, mazotun önüne geçemiyoruz. Şu an sezon bitti daha saman alamadık. Bu getiren arkadaşlar da memnun değildir. Mazotun pahalılığından, nakliyenin çok pahalılığından bu arkadaşları da tatmin ettiğini sanmıyorum. Dayanma gücümüz yok. Bir kilo saman var mı? Şuraya bakın, sezon bitti.” ifadesinde bulundu.
“İşin içinden nasıl çıkacağız? Hayvancılığı nasıl yapacağız?”
Et fiyatlarındaki indirimin kendilerini çok kötü etkilediğini belirten besici, “Et fiyatları düşüyor, ineklerimizi satmakta alıcı celepleri düşüyor ama yemin torbası devamlı yukarı gidiyor. Önüne geçen yok, bu sorumlu kim? Tarım Bakanı mı Orman bakanı mı? Kim sorumlu? Kimse bunun sorumlusu gelsin görsün. İki ineği 20’şerden 40 bin lira biz acaba 45 bin lira ettirebilir miyiz derken, bir konuşmasıyla, yüzde 25 küçükbaşlarda yüzde 35 büyük başlarda et fiyatları düşecek dedi, ineğimizi alan satan gelmedi. Bu iki ineği 30 liraya (30 bin liraya) zorla sattım. Bu işin içinden nasıl çıkacağız? Nasıl bu hayvancılığı yapacağız?” şeklinde konuştu.
“Hayvanlar aç, iflasa sürükleniyoruz”
Bir kilo samanı olmadığını ve hayvanlarının aç olduğunu vurgulayan besici, “15 senedir inekçiyim şu anda mesireyi tamamıyla temizlemeyi düşünüyorum. Saman alacak param da yok, nasıl yaşayacağız bilmiyorum. Ben lise okudum benim kafam bu kadar çalışıyor, bu gider nereye gidiyor bir türlü çalışmıyor kafam artık. Tamamıyla iflasa sürükleniyoruz. Bu hayvancılık böyle olursa yapamayacağım, yapma şansım yok. Geçen sene 200 liralık olan gübre bugün olmuş 750-800 lira. Ben bu çiftçiliği, hayvancılığı nasıl yapacağım bilmiyorum. Yarın bir gün ben bu samanların parasını ikinci kamyonu istediğim zaman ödeyemezsem, herhangi bir borcumu ödeyemeyince hayvanlarıma haciz gelir. En iyisi haciz gelmeden satayım da kurtulayım. Çalmaya mı teşvik ediyoruz bilmiyorum, hırsızlık yapmak bundan daha mı iyi bilmiyorum. Artık diyecek başka bir şey yok.” dedi.
Akkent’te susuzluktan tarlada ürünler kurudu
Karaca ile buluşmalarında, su hattına yönelik sabotaj sorunu çözülemediği için bayramda susuz kaldıklarını anlatan Akkentliler ise DSİ yetkililerinin malzeme tedariği zamanında sağlanamadığı için 23 günde ancak düzenleme yapabildiğini, bu sürede üreticilerin ürünlerinin tarlada susuz kaldıklarını, bağların sulanamadığını ve büyük zararlara uğrandığını anlattılar. 23 günlük susuz dönemde, zamanında su veremedikleri için tarladaki karpuz ve kabaklarının kuruduğunu, büyük zarara uğradıklarını aktaran Akkentliler, devlet büyüklerinden yardım istiyoruz dediler: “Akıllı saat sistemiyle paralar peşin alındı ama bize su verilmedi. Sulama Birliği su sorunu çözülemedi.” şeklinde konuştu.
“Vaatlere ne oldu?”
3 yıl öncesinde hem Çal Belediyesi hem de Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından köylülere söz verildiğini ancak hala su sorununun çözüleceği vaatlerinin yerine getirilmediğini hatırlatan Karaca, “hemşehrilerimiz bunları hak etmiyor. Üreticinin zarara uğramaması için zamanında, gecikmeksizin sorunların çözümü gerekiyor. Çal su sorunun çözümünü bekliyor.” diye ekledi.
Hibya Haber Ajansı