Geride bıraktığımız haftada yurt içinde yılın üçüncü Enflasyon Raporu takip edilirken, küresel piyasalarda ABD’de büyüme ile Almanya’da enflasyon verilerinin yanı sıra ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası(AMB) faiz kararları ön plana çıktı. ABD Merkez Bankası (Fed), Çarşamba günü gerçekleştirdiği Temmuz ayı toplantısında politika faizini beklentilere paralel 25 baz puan artırarak %5,25-5,50 aralığına yükselterek faizi Ocak 2001’den beri en yüksek seviyeye çıkarmış oldu. Fed Başkanı Powell, faiz kararı sonrası yaptığı basın toplantısında, önümüzdeki dönemde gerekirse daha fazla sıkılaşmaya gidebilecekleri mesajını verdi. Enflasyonun hala hedefin üzerinde olduğunu belirten Powell, enflasyonun daha ılımlı hale geldiğini ama %2’lik hedefe ulaşmak için önlerinde uzun bir yol olduğunu dile getirirken, Eylül’de gelen verilere bağlı olarak faizi artırabileceklerini ya da pas geçebileceklerini belirtti. Avrupa Merkez Bankası (AMB), Perşembe günü gerçekleştirdiği toplantısında faizleri beklentilere paralel 25 baz puan artırarak mevduat faizini %3,75, politika faizini %4,25 ve gecelik borç verme faizini %4,50 seviyesine yükseltti.
AMB Başkanı Lagarde, faiz kararının ardından yaptığı açıklamada verilerin daha ne kadar faiz artışı gerekeceğine ışık tutacağını belirtirken, sıkılaşma döngüsünün enflasyonun hedefine sıkı sıkıya bağlı kalacağına vurgu yaptı. ABD ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde beklentilerin üzerinde %2,4 büyüdü. Beklenti %1,8 büyüme olması yönündeydi. Almanya'da Temmuz ayında tüketici fiyat endeksi aylık %0,3 artarken, yıllık enflasyon %6,2’ye geriledi. Küresel piyasalarda hafta genelinde karışık bir seyir izlendi. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, Perşembe günü yılın üçüncü Enflasyon Raporu’nu açıkladı. TCMB, bir önceki Enflasyon Raporu’nda %22,3 olarak öngörülen 2023 yıl sonu enflasyon tahminini %58'e çıkartırken, 2024 yıl sonu enflasyon tahmini ise %8,8'den %33'e yükseltildi. 2025 enflasyon tahmini de %15 oldu. Faiz artırım kararlarının, miktarsal ve seçici kredi sıkılaştırma kararlarının birikimli olumlu etkilerinin bir kısmını 2023’ün sonunda ve özellikle enflasyonun ana eğiliminde 2024 yılının ikinci çeyreğinde hissetmeye başlanacağını belirten Erkan, 2025 yılına kadar dezenflasyon uygulamalarının devam edeceğini ve 2025 yılı sonrasını ise istikrar döneminin başlangıcı olarak gördüklerini dile getirdi.
Haftaya pozitif başlayan ve hafta genelinde alıcılı seyrini sürdürerek 7.000 sınırını aşan BİST100 Endeksi, %5,67 kazançla 7.067 puandan haftayı tamamladı. 26,95 sınırında haftaya başlayan Dolar/TL, hafta içinde 27,10 sınırını aştı. Hafta başında 30,00 sınırının üzerine çıkan Euro/TL, ise 29,50 sınırının altına kadar geriledi. Yurt dışı yerleşik yatırımcılar, 14-21 Temmuz 2023 haftasında reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 128,4 milyon dolar hisse senedi alımı, 6,8 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS-Kesin Alım) satışı ve 4,1 milyon dolar Özel Sektör Tahvil alımı gerçekleştirdi. Aynı haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 27 milyon dolar artarak 103.687 milyon dolara yükselirken, tüzel kişilerin döviz mevduatı 338 milyon dolar azalarak 67.129 milyon dolara geriledi. Kur korumalı mevduat (KKM) hesapları dolar bazında bakıldığında 639 milyon dolar artarak 114.443 milyon dolara yükselirken, TL bazında 111.630 milyon TL artarak 3.074 milyar TL ile rekor tazeledi. Türkiye’nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 400 sınırının altına geriledi.
Uzun vadede ne bekliyoruz
6,96x olan BİST100 cari F/K çarpanı 7,5x olan 5 yıllık ortalamasına göre %8,6 iskontolu. Türkiye özelinde 2018 ve 2019 yılında artan piyasa volatilitesinin azalmasıyla Borsa İstanbul son dönemde önemli bir ralli yaparak rekor tazelemesine rağmen koronavirüs ve petrol fiyatlarındaki hareketler nedeniyle uluslararası endekslere paralel şekilde 2017 yılından beri en düşük seviyelerini de gördü. Mevcut çarpandaki ıskontoya rağmen önümüzdeki dönem için belirsizliklerin artıyor olması BİST için aşağı yönlü riskleri artırabilir.
TCMB, 19 Ocak’taki 2023 yılının ilk toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %9 seviyesinde tutarken, 23 Şubat toplantısında 50 baz puan indirerek %8,50 seviyesine çekti. 23 Mart, 27 Nisan ve 25 Mayıs tarihli toplantılarında ise politika faizini değiştirmeyerek %8,50 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası, 22 Haziran’da 650 baz puan ve 20 Temmuz tarihli toplantısında 250 baz puan artırarak politika faizini %17,50 seviyesine çıkardı.
Haziran ayında %3,92 artan TÜFE’nin Temmuz 2023 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Temmuz ayında %3,76, Ağustos ayında %3,10, 2023 yılı sonunda %43,82 ve 12 ay sonrasında %33,21 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2023 sonunda 28,46, 12 ay sonrasında ise 31,42 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2023 sonunda 41,6 milyar dolar, 2024 yılında ise 28,6 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2023 ve 2024’te sırasıyla %3,7 ve %4,3 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin cari ay sonunda %19,17, 3 ay sonrasında %24,79 ve 12 ay sonrasında ise %21,48 olması beklenmektedir.
Raporun devamı ve detaylı analizler için tıklayınız.
https://www.bmd.com.tr/application/files/9716/9055/7411/Haftalik_Bulten_28.07.2023.pdf
Kaynak: BMD Araştırma
Hibya Haber Ajansı