Yurt içi piyasalarda cari denge ve sanayi üretimi verilerinin küresel piyasalarda ise enflasyon verilerinin ve Merkez Bankası kararlarının ön plana çıktığı bir haftayı geride bırakıyoruz. Türkiye’de sanayi üretimi Nisan ayında aylık bazda aynı kalırken yıllık %10,8 arttı. Cari işlemler dengesi Nisan ayında 2,74 milyar dolar açık verirken, 12 aylık cari işlemler açığı da 25,7 milyar dolara yükseldi. Almanya’da Mayıs ayında yıllık enflasyon %7,9 olurken Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon enerji fiyatlarındaki artışın etkisiyle %8,1 ile zirve yaptı. Çarşamba günü ABD Merkez Bankası (Fed) beklentilere paralel politika faizini 75 baz puan artırarak %1,50-1,75 seviyesine çıkardı. Fed karar metninde, %2’lik enflasyon hedefine dönme konusunda güçlü bir taahhüde sahip olduğuna vurgu yaparken, Fed’in bilanço küçültme planında bir değişiklik olmayacağı ve Hazine tahvilleri ve mortgage destekli menkul kıymetleri azaltmaya devam edeceği ifade edildi. Perşembe günü İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini 25 baz puan artırarak %1,25’e çıkardı. Böylelikle Banka, beşinci kez faiz artırarak politika faizini, son 13 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. BoE, faiz kararı ile birlikte yaptığı açıklamada, güçlü fiyat baskıları, iş gücü piyasasındaki sıkılık ve baskıların daha ısrarcı hale gelmesi riski nedeniyle faiz artırdıklarını belirtirken, gerekli olması halinde enflasyonu kontrol altına almak için “güçlü şekilde” hareket etmeye hazır oldukları mesajını verdi. Bu sabah Japonya Merkez Bankası, Fed’in sıkılaşma döngüsü ve yendeki baskıya rağmen politika faizini değiştirmeyerek eksi %0,1 seviyesinde sabit bıraktı. Fed’in, 1994’ten bu yana en güçlü faiz artırımına gitmesinin ardından artan resesyon korkuları ve Fed ile birlikte birçok merkez bankasının sıkılaşma adımı atmasının etkisiyle küresel piyasalarda sert satışlar görüldü. Petrol fiyatları, OPEC’in küresel petrol üretiminin Mayıs’ta bir önceki aya göre günlük 150 bin varil azalarak yaklaşık 98 milyon 750 bin varile gerilediğin ilişkin açıklamasıyla yükselişe geçerken, Brent tipi petrolün varili hafta içinde 125 sınırının üzerine çıktı. Bu gelişmeler ışığında haftaya satıcılı başlayan ve hafta içerisinde 2.469-2.552,17 aralığında karışık bir seyir izleyen BİST100 Endeksi, %0,38 kayıpla 2.533,33 puandan haftayı tamamladı. Salı günü TCMB, bankaların yabancı para yükümlülükleri için tutacağı Türk lirası tahvillere 5 yıl ve daha uzun vade şartı getirdi. Haberin ardından Türkiye uzun vadeli tahvil faizlerinde sert düşüşler yaşandı. %20,49 seviyesinden haftaya başlayan 10 yıllık tahvil faizi, haberin ardından %17,54 seviyesine kadar geriledi. Haftaya 17,16’lı seviyelerden başlayan Dolar/TL, hafta içinde 17,32’li seviyelere kadar yükseldi. 18,05 sınırının üzerinde hafta açılışını yapan Euro/TL ise hafta içinde 18,37 seviyesinin üzerine çıktı. Türkiye’nin dolar bazlı 5 yıllık CDS oranı 800 sınırının üzerinde kalmaya devam etti.
Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…
6,78x olan BİST100 cari F/K çarpanı 8,2x olan 5 yıllık ortalamasına göre %18,2 iskontolu. Türkiye özelinde 2018 ve 2019 yılında artan piyasa volatilitesinin azalmasıyla Borsa İstanbul son dönemde önemli bir ralli yaparak rekor tazelemesine rağmen koronavirüs ve petrol fiyatlarındaki hareketler nedeniyle uluslararası endekslere paralel şekilde 2017 yılından beri en düşük seviyelerini de gördü. Mevcut çarpandaki ıskontoya rağmen önümüzdeki dönem için belirsizliklerin artıyor olması BİST için aşağı yönlü riskleri artırabilir.
2019’da tamamı ikinci yarıda olmak üzere toplam 1.200 baz puan indirime giderek politika faizini %12,00 seviyesine indiren TCMB, 2020’deki ilk 5 toplantısında 375 baz puan indirimle haftalık repo faizini %8,25’e çekti. 24 Eylül 2020’de son iki yıldaki ilk faiz artırımını gerçekleştirdi ve politika faizini 200 baz puan artışla %10,25’e çekti. 22 Ekim’deki toplantısında ise haftalık repo faizini %10,25 seviyesinde sabit bıraktı. Naci Ağbal göreve geldikten sonra yapılan 19 Kasım toplantısında haftalık repo faizi 475 baz puan artışla %15,00’e yükseltilirken 24 Aralık toplantısında ise haftalık repo faizi 200 baz puan artışla %17 seviyesine yükseltildi. 2021 yılı Ocak ve Şubat ayı toplantılarında faizde değişikliğe gitmeyen TCMB, 18 Mart’taki toplantısında haftalık repo faizini 200 baz puan artırarak %19’a yükseltti. 6 Mayıs, 17 Haziran, 14 Temmuz ve 12 Ağustos PPK toplantılarında ise faiz oranında değişiklik yapmayarak %19’da sabit bıraktı. TCMB, politika faizini 23 Eylül’de 100, 21 Ekim’de 200, 18 Kasım ‘da 100 ve 16 Aralık toplantısında 100 baz puan indirerek %14 seviyesine çekti. TCMB, 2022 yılının ilk toplantısında ise faizi değiştirmeyerek %14 seviyesinde sabit bıraktı. TCMB, politika faizini 17 Şubat, 17 Mart, 14 Nisan ve 26 Mayıs PPK toplantılarında değişiklik yapmayarak %14 olarak sabit bıraktı.
Mayıs ayında %2,98 artan TÜFE’nin Haziran 2022 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Haziran ayında %3,77, Temmuz ayında %2,98, 2022 yılı sonunda %64,59 ve 12 ay sonrasında %37,91 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2022 sonunda 18,89, 12 ay sonrasında ise 20,70 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2022 sonunda 37 milyar dolar, 2023 yılında ise 23,1 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2022 ve 2023’de sırasıyla %3,5 ve %3,8 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin cari ay sonunda %14,00, 3 ay sonrasında %14,00 ve 12 ay sonrasında ise %14,00 olması beklenmektedir.
Raporun devamı ve detaylı analizler için tıklayınız.
https://www.bmd.com.tr/page/rapor_detay/5618/haftalik-bulten-17.06.2022.htm
Kaynak BMD
Hibya Haber Ajansı