Çince adı Wu Ming olan 1995 doğumlu Alman bir genç, Çin’e gelmeden önce Shaolin Kungfusu gibi Çin kültürüne büyük ilgi duymuştu.
2016 yılında geleneksel Çin tıbbı (TCM) öğrenmek için Çin’e gelen Wu Ming, şu an Henan Üniversitesi’nin Çin Tıbbı bölümünde mastır yapıyor. Çin tıbbı öğrenme kararının nedenini açıklayan Wu Ming, “Almanya’da birçok sıkıntı yaşadım, gelişmiş batı tıbbının bazı hastalıkları kökünden tedavi edememesinden ötürü yan etkiler yaratmayan diğer tedavileri araştırmak istedim.” dedi.
Wu 2015 yılında Çin tarihinde Çin tıbbının üstadı olarak bilinen Zhang Zhongjin’in memleketi olan ve derin TCM kültürü barındıran Henan eyaletine geldi.
Bir yıl Çince ders aldıktan sonra TCM öğrenmeye başladı.
TCM’nin Çin kültürünün en iyi korunmuş parçası olduğunu vurgulayan Wu, TCM’yi öğrenerek hastalıklara şifa bulabilmeyi ve Çin kültürünü daha derinden tanıyabilmeyi arzu etmektedir.
Çin prehistoryasında efsanevi tanrı ve bitkisel ilaçları ilk kullanan kişi olan Shen Nong’dan örnek alan Wu, bazı bitkisel ilaçların özellikleri ve terapötik etkinliklerini öğrenmek için bunları bizzat tattı.
Bu deneyimlerle Çin tıbbının özünü daha derin bir şekilde kavrayan Wu Ming, aşırı dozlarda kullanılan bitkisel ilaçlardan da yan etkilerin ortaya çıkabileceğini gördü.
Wu ayrıca bazen ilaç kullanılması yerine yaşam tarzı ve yeme alışkanlığının değiştirilmesiyle sağlık durumunun iyileşebildiğini öğrendi.
Çince klasikleri okumaya başladı
Çince öğrenen ve sürekli olarak Çince pratiği yapan Wu Ming, TCM öğrenmenin en büyük engeli olan dil sorununu da çözdü.
Dil engeli kalktıkça Wu “Huangdi Neijing” ( Sarı İmparatorun İç Kanonu) gibi geleneksel Çin tıbbi klasiklerini okumaya başladı.
Çin kültürünün farklı yönlerinin birbiriyle etkileşimde olduğuna inanan Wu, “Huangdi Neijing’in Çin klasik metinlerinin en eskisi kabul edilen Yi Jing’de (Değişimler Klasiği) içerilen kültürler ve Taoizm’in felsefesiyle iç içe olduğunu” söyledi.
Yanlış anlaşılma, temassızlıktan kaynaklanıyor
Çin tıbbı, doğa ile insan vücudu arasındaki düzenli ilişkiden yola çıkıyor. İnsan vücudunun evrenle yakından ilişkili olduğuna dikkat çeken Wu Ming, insan vücudunun güçlü bir kendi kendini iyileştirme yeteneğine sahip olduğunu ve Çin tıbbının işte bu yetenek uyandırılarak tedavi edici etki yaratmayı amaçladığını söylüyor.
TCM’yi incelemek Wu’nun zihnini ve yaşam tarzını da değiştirdi. Eskiden elektronik cihazlara bağımlılık ve her gece geç saatlere kadar uyanık kalma gibi hızlı tempolu ama sağlıksız günlük rutine hapsoldu.
Ancak günümüzde TCM’deki Yin-Yang teorisine göre yaşayan Wu, dengeli ve huzurlu bir yaşam sürdürerek Çin klasiklerini okumak, çay içmek ve meditasyon gibi alışkanlıklar edindi.
Wu öğrendiği bilgilerle ailesine fayda sağlıyor. Akupunktur aletleri ve Çin ilaçları, ülkesine döndüğünde yanına alınması gereken eşyalar arasındadır.
Wu’ya göre, Çin ve Batı ülkeleri arasında büyük bir fark yok. Wu, “Biz aynıyız. Yanlış anlaşılma, temassızlıktan kaynaklanıyor” diyor.
Wu Ming, öğretimi tamamlandıktan sonra Çin’de veya Almanya’da bir geleneksel Çin tıbbı merkezi açarak daha fazla insanın geleneksel Çin tıbbı ve Çin kültürü hakkında bilgi edinmeleri için bir köprü rolü oynamayı temenni ediyor.
Kaynak Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı