Acıbadem Fulya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ozan Kocakaya, besin zehirlenmesi oluştuğunda dikkat etmeniz gereken en önemli kuralları anlattı.
Besin zehirlenmesine yol açan mikroplar; virüs (norovirüs veya rotavirüs), bakteri (salmonella, E.coli) veya parazit (küçük kurtlar gibi) olabiliyor. Dr. Ozan Kocakaya, mikropların besinlere nasıl bulaştığını hakkında şunları söyledi:
“Hasta olan kişiler besinleri hazırlarken ve servis ederken elleri aracılığıyla mikropları yiyeceklere bulaştırabiliyorlar. Hazırlanmış yiyecekler uygun olmayan koşullarda saklanırsa mikroplar yine bulaşabiliyor.
Mikroplar besinler üzerinde yaşayabiliyor. Besinler iyi yıkanmadıysa veya üzerlerindeki bakteriler ölene kadar pişirilmediyse hastalık oluşturabiliyor. Mikroplar bir besinden diğerine geçebiliyor. Dolayısıyla yiyeceklerin hazırlanmasında kullanılan kesme tahtası veya bıçaklar düzgün temizlenmediyse yiyeceklerdeki mikrop diğerlerine de bulaşabiliyor.”
Dr. Ozan Kocakaya, en sık görülen belirtileri şöyle sıralıyor:
“Bulantı
Kusma
Karın ağrısı
İshal (su gibi veya kanlı)
Ateş
Nadiren görme bozukluğu, sersemlik, eller ve kollarda uyuşma ile karıncalanma gibi nörolojik bulgular da olabiliyor.
Besin zehirlenmesi için risk altındaki gruptaysanız hemen, değilseniz:
Ateşiniz 38.5 dereceyi geçiyorsa
24 saatte 6 kezden fazla tuvalete gitmeniz gerektiyse
Tuvalette kan gördüyseniz
Karın ağrınız şiddetliyse
Çok fazla sıvı kaybettiğiniz halde yiyip içemiyorsanız, yorgunluk, ağız kuruluğu, kas krampları, koyu renkli idrar gibi susuzluk belirtileri geliştiyse, hemen bir sağlık kuruluğuna başvurmanız yaşamsal öneme sahip.
Besin zehirlenmesinin tanısı, hastanın belirtileri ve bir hafta kadar öncesinde tükettiği besinlerin sorgulanmasıyla konuyor. Hastalık çoğunlukla kısa sürüyor ve hasta günler içinde düzeliyor. Bu nedenle tam olarak hangi bakterinin hastalığa sebep olduğunu bulmak mümkün olmuyor ve şart görülmüyor. Tansiyonunuz, nabzınız, ateşiniz, kilonuz ölçülüyor, bazı durumlarda kan ve dışkı testleri yapılıyor. Vücutta sıvı eksikliği varsa takviye ediliyor ve belirtilere yönelik tedavi planlanıyor. Besin zehirlenmesinde nadiren antibiyotik gerekebiliyor.”
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ozan Kocakaya, besin zehirlenmesine karşı almanız gereken önlemleri şöyle sıralıyor:
“Kirli ellerle temas mikropların besinlere kolayca bulaşmasına yol açabiliyor. Bu nedenle ellerinizi tuvaleti kullandıktan, bebek bezini değiştirdikten veya hayvanlarla temas ettikten sonra, en az 20 saniye boyunca, sabunla sık sık yıkamayı alışkanlık edinin.
Çiğ süt tüketmeyin, çiğ süt içeren dondurma ve yumuşak peynir yemeyin.
Hamileyseniz süt ürünlerine özellikle dikkat edin, yeterince bekletilmiş süt ürünlerini veya ‘pastörize sütten üretilmiştir’ ibareli taze süt ürünlerini tüketin.
Meyve ve sebzeleri suya batırarak değil, akan temiz su altında yıkayın.
Buzdolabının sıcaklık ayarının 4 derece santigrad veya altında, dondurucunun en az -18 dereceye ayarlı olduğundan emin olun.
Mikropların ortadan kalkması için etlerin iyice pişmiş olmasına dikkat edin.
Pişmiş yiyecekleri mümkün olan en kısa sürede tüketin. Oda sıcaklığında 2 saatten uzun bekletmeyin, hemen buzdolabına yerleştirin.
Pişmemiş etleri hazırlarken veya saklarken diğer yiyeceklerden uzak tutun.
Pişmemiş etlerle temas eden kesme tahtası, bıçak ve maşaları temastan hemen sonra temizleyin. Bunlardan akan suların ortamı kirletmesine izin vermeyin.
Beklemiş salataları tüketmeyin.”
Hibya Haber Ajansı