Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Zehirsiz Kentlere Doğru projesi kapsamında “Belediyeler İçin Zararlılarla Zehirsiz Mücadele Rehberi” yayımladı.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Avrupa Pestisit Eylem Ağı (PAN Europe) ortaklığında, Biyosidal İş ve Çevre Sağlığı Derneği (BİYOSİDER) danışmanlığında ve Zehirsiz Sofralar Platformu işbirliği ile yürüttüğü Zehirsiz Kentlere Doğru projesi ile, Türkiye’de pestisit ve biyosidal ürünlerin kullanımına dikkat çekerek belediyelerle birlikte halk ve çevre sağlığının korunmasına katkı sunuyor.
Zehirsiz Sofralar Platformu’nun, Avrupa Birliği tarafından Sivil Toplum Diyaloğu VI Programı kapsamında desteklenen proje doğrultusunda, belediyelere yönelik başlattığı “Zehirsiz Kentler için Harekete Geç” başlıklı imza kampanyası (Change.org/ZehirsizKentler) halkın ve karar vericilerin nezdinde karşılık bulmaya devam ediyor. Platform’un sağlıklı bir gelecek için yürüttüğü çalışmalar sayesinde, ekolojik ve doğa dostu alternatiflere geçeceğine dair söz veren Samsun Büyükşehir Belediyesi ve bu yönde adım atan pek çok belediye, Türkiye’deki zehirsiz kentlerin öncüleri arasında yer alarak iyi bir örnek oluşturuyor.
Buğday Derneği tarafından proje kapsamında yayımlanan “Belediyeler İçin Zararlılarla Zehirsiz Mücadele Rehberi”, belediyelere zehirsiz kent olma yolunda ihtiyaç duyacakları bilgi ve deneyimler konusunda destek olmayı amaçlıyor.
Rehberde, özellikle belediyeler tarafından kentlerde, halka açık alanlarda kullanılan pestisit (tarım zehiri) ve biyosidal ürünler ve bunların zararları ile birlikte, doğa dostu ve sağlıklı mücadele alternatifleri, bu konudaki iyi örnekler, AB’deki gelişmeler, yasal düzenlemeler ve kademeli bir geçiş süreci için belediyelerin izleyebileceği yol haritası sunuluyor.
Çevremizdeki kimyasallardan kurtulmanın yolu: Zehirsiz Kent Olmak
Gıda üretiminden temizliğe ve yaşadığımız çevreye kadar pek çok alanda hayatımıza giren kimyasalların hem insan hem de gezegen sağlığını tehdit ediyor. Avrupa ve dünyada pek çok yerel yönetim, kendi vatandaşları için zehirsiz bir kent olma yolunda önemli adımlar atmış durumda. Aralarında tamamen zehirsiz bir kent olmayı başaranlar var. Bu adımı atmak için Türkiye’deki belediyelerin, öncelikle ilgili tüm tarafları dahil ettiği, hassas gruplar ve alanları öncelikleyen, aşamalı bir geçiş süreci içeren stratejik eylem planlarına ihtiyacı var.
Avrupa’da öncü belediyelerin zehirsiz kentlere doğru attığı adımların da etkisiyle, AB Komisyonu, Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi kapsamında, 2030 yılı itibari ile hassas olarak nitelendirilen kentsel yeşil alanlarda pestisit kullanımını tamamen kaldırmayı hedefliyor. Sağlıklı bir çevrede yaşamaya dair elde edilen bu kazanımlar, özellikle çocukların pestisitlere maruz kalmasıyla ilişkili olası sağlık sorunlarına dair endişelenen vatandaşların ve Zehirsiz Sofralar Platformu gibi sivil toplum dayanışmasının lobi, savunuculuk ve kampanyacılık faaliyetleri sonucunda elde edilmiş bir başarı.
Belediyelerin önderliğinde hayata geçirilecek herhangi bir ”Pestisitsiz Eylem Planı”nın işe yarayabilmesi için üç temel gereksinim bulunuyor:
Halkın ve sivil toplumun desteği
Belediye meclisi üyelerinin siyasi desteği
Uzun vadeli planlama ve kararlılık
Sivil toplumun, halkın, özel sektör temsilcilerinin, çiftçilerin ve muhtarların katılmıyla; sağlıklı olma ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının siyaset üstü kalması gerekliliğini esas alarak, belediyelerin öncülüğünde ve belediye meclis üyelerinin de desteğiyle, kararlılıkla uygulanan uzun vadeli bir stratejik eylem planı ile Zehirsiz Kent olmak mümkün
Hibya Haber Ajansı