Besin Alerjisi Derneği üyesi Alerji Diyetisyeni Ecem Tuğba Özkan açıklamasında, “Astım, okul çağındaki çocukların yüzde 14’ünü etkileyen, çocukluk çağında en sık görülen kronik bir sağlık sorunudur. Astım sıklıkla erken çocukluk döneminde ortaya çıktığından, yaşamın erken dönemlerinde çevresel etkenlerin önemli bir rolü olduğunu düşündürmektedir.
Anne sütü, bebek büyümesini desteklemek için sağlıklı beslenme sağlamanın yanı sıra, doğuştan gelen ve bağışıklığın gelişimini destekleyen çok sayıda bileşen içerir. Bebek beslenmesi de, solunum yolu enfeksiyonlarını ve astımın gelişimsel programlanmasını etkileyebilecek bir diğer önemli etkendir. Dünya Sağlık Örgütü, doğumdan sonraki 1 saat içinde emzirmeye erken başlanmasını, yaşamın ilk altı ayında sadece anne sütü ile beslenmeyi ve iki yaşına kadar veya daha fazlasına kadar emzirmeye devam edilmesini önermektedir.” dedi.
Besin Alerjisi Derneği üyesi Alerji Diyetisyeni Ecem Tuğba Özkan, bir anne ne kadar uzun süre sadece emziriyorsa, çocuğunun astım veya astımla ilgili hastalıkları olma olasılığının o kadar düşük olduğunu vurguladı.
Ecem Tuğba Özkan, 2-4 ay anne sütü ile beslenen bebeklerin, 2 aydan az anne sütü ile beslenen bebekler kadar astım sonucu olma olasılığı sadece %64; 5-6 ay emzirilenlerde %61, 6 aydan fazla emzirenlerde ise %52 olduğunu belirtti.
Özkan, “Ayrıca formul mama, meyve suları veya diğer besinlerle beslenen, yani yalnızca anne sütüyle beslenmeyen bebeklerde emzirme süresinin aynı düzeyde koruma sağlamadığı ortaya çıkmıştır.” ifadelerini kullandı
Özkan, açıklamasını “Kısaca, uzun süreli emzirme ile çocuklarda astımın gelişmesi önlenmesine yardımcı olabilirsiniz. ” sözleriyle noktaladı.
Hibya Haber Ajansı