Bakan Çavuşoğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“İsveç’te PKK/YPG’nin başka bir provokasyonunu gördük. Hem ırkçı hem de nefret suçu içeren bir eylemdir. Dolayısıyla hangi açıdan bakarsanız bakın İsveç’in de mücadele etmesi gereken bir eylemdir. Terörle mücadele konusunda Anayasa’sını ve ilgili terörle mücadele kanununu İsveç değiştirdi. Ama o kanunlara bile ihtiyaç yok. Irkçı ve nefret suçu içeren bir eylemle mücadele etmesi gerekiyor.
Bu eylem şehrin merkezinde Belediyenin hemen önünde herkesin gözünün önünde gerçekleşti. Dolayısıyla İsveç’in burada sorumluluğu var. Bu sorumluluktan sadece kınayarak kaçamazlar. Üçlü Ahitname son derece açık. Biz bu ahitnameyi İsveç ve Finlandiya ile müzakere ederek ve üzerinde mutabık kalarak imzaladık.
İsveç ve Finlandiya yapabilecekleri taahhüt ettiler ve altına imza attılar. Koyalım taahhütnameyi önümüze hangisini gerçekleştirmişler, hangisini gerçekleştirmemişler? Gayet açık ve net. Biz ne fazlasını ne de eksiğini istiyoruz. Hangi konuda mutabık kaldıysak, onun gereğinin yerine getirilmesini talep ediyoruz.
Terör örgütünün mevcudiyeti ve faaliyetleri devam ediyor. Sadece açık şekilde dünkü ırkçı ve nefret suçu içeren eylem değil, terör örgütünü destekleyici faaliyetler de devam ediyor. İsveç bunu engelleme taahhüdünde bulundu. Bu taahhüdünü yerine getirmesi gerekiyor.
Ortada açık bir gerçek var. Bu terör örgütü ve onun destekçileri İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmasını istemiyor. Engellemek için de her şeyi yapıyor. Ya İsveç ve Finlandiya göz yumacak, boyun eğecek ya da o terör örgütlerine karşı gerekli adımları atacak, taahhütlerini yerine getirecek.
ABD ziyaretimiz tabi özellikle bu stratejik mekanizmanın ikinci toplantısının gerçekleştirilmesi bakımından önemli. Arkadaşlarımız önceden gidecek. Bakan Yardımcımız Sedat beyin başkanlığında bir heyetimiz bu toplantının hazırlıklarını yapmak için önceden gidiyor. Sadece F-16, F-35 veya yaptırımlar konuşulmayacak. İlişkilerimizi ilgilendiren tüm konuları ele alacağız.
Suriye konusunu da ele alacağız. ABD’nin Suriye’deki PKK/YPG’ye yönelik desteği devam ediyor. Bu bizim için bir tehdittir. ABD, bugüne kadar verdikleri sözü tutmamıştır. Rusya’da verdiği sözü tutmamıştır. Biz açıkça iki ülkeye de söylüyoruz. Sözlerinde durmaları gerekiyor. Biz bu konuları da gündeme getireceğiz. İkili ilişkilerimizi zehirleyen bazı sorunlar var. O sorunları dile getirdiğimiz gibi pozitif gündeme de odaklanacağız. Son yıllarda ilişkilerimizde tüm bu zorluklara rağmen olumlu gelişmeler de var. Bu olumlu ivmeyi devam ettirmek istiyoruz.”
Hibya Haber Ajansı