Babacan, büyük bir insanlık dramıyla ve felaketle karşı kaşıya olunduğunu ifade ederek, “Adeta bir şehrin neredeyse haritadan silinmesine yakın bir tablo gördük. Vatandaşlarımız birbiriyle görüşemiyor. Telefon altyapısı, şebeke önemli ölçüde çökmüş durumda. Acilen mobil baz istasyonlarının sayısını hızla artırıp iletişimin önünü açmak gerekiyor. En önemli sorun ulaşım ve iletişim.” dedi.
“Gördüğünüz bir kurtarma faaliyetinin karşısında 100 kurtarmama, kurtaramama faaliyeti söz konusu”
Büyük bir yıkımın söz konusu olduğunu söyleyen Babacan, “Televizyon ya da telefon ekranlarında gördüğünüz her bir kurtarma faaliyetinin karşısında ekranlarda görmediğiniz en az 100 tane kurtarmama, kurtaramama faaliyeti söz konusu. Yıkılan 100 binanın belki 1 tanesinde kurtarma faaliyeti var. Diğerlerinde hiçbir faaliyet yok. İnsanlar çaresiz bir şekilde bekliyor.” diye konuştu.
“Üzülerek söylüyorum ki rakamlar yükselecek, acı büyüyecek”
Babacan, Türk milletine başsağlığı dileklerini ileterek, “Ulaşılan cenazelerden eğer kimliği henüz teyit edilmediyse hayatını kaybedenlerin sayısına henüz yansıtılmıyor. Üzülerek söylüyorum ki rakamlar yükselecek, acı her gün büyüyecek.” ifadelerini kullandı.
“Yanlışları eleştirmek en önemli hakkımız”
Milletçe sabır ve metanetli olunması gereken bir dönemden geçildiğinin altını çizen Babacan, “Evet, gün milletçe birlik ve beraberlik günü ama ülkeyi yönetenlere doğrular konusundaki tavsiyelerimiz, yanlışlar konusundaki eleştirilerimiz de bizim en önemli hakkımız. Vatandaşlık hakkı. Ülkeyi yönetenlere eksiklerini göstermemiz, ihtiyaçları işaret etmemiz bizim hakkımız. Onların da arzu etmesi gereken bir şey.” şeklinde konuştu.
“Sosyal medyayı açın”
Babacan, sosyal medyada yaşanan erişim sorunu hakkında şunları kaydetti:
“Sosyal medya karartma kararı çok büyük bir hatadır. Olması gereken; devletin, hükümetin güvenilir ve itibarlı bilgi kaynağı olmasıdır. Ayrıca sosyal medya acil yardıma ihtiyacı ulaştırabilecek vatandaşlarımızla o desteği ulaştırabilecek kurumlar ve vatandaşlarımız arasındaki en önemli iletişim köprüsüdür. Sosyal medyayı kapatmak vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını dillendirmesini engellemektir. Hükümete acil çağrım: Sosyal medyayı açın. İnsanlar özgürce haberleşebilsin.”
“OHAL yetkileri sadece bürokratik engelleri aşmak için kullanılmalı”
10 ilde OHAL ilan edildiğini hatırlatan Babacan, “Bunun sadece kamunun işlerini daha pratik yapması için, bürokratik engelleri aşması için bu OHAL yetkilerinin kullanılması lazım. Devletin OHAL yetkilerini böyle bir dönemde asla ve asla temel hak ve özgürlükleri kısıtlamak için veya ifade, haberleşme özgürlüğünü kısıtlamak için kullanmaması lazım.” dedi.
“Tehdit diliyle böyle bir felaket yönetilmez”
Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik, “Sayın Cumhurbaşkanı’na da seslenmek istiyorum. Dün ve bugün kullandığı öfke ve nefret dili bugünlere yakışan bir dil değil. Bugünlerde ülke olarak metanetli olmamız gereken bir dönemde öfke ve nefret dili kullanamazsınız. İnsanları şununla bununla tehdit edemezsiniz. Öfkeyle, nefretle, dışlayıcı bir dille, hele hele tehdit diliyle böyle bir felaket yönetilmez.” diye konuştu.
“Teşkilatımız 100 tırlık yardımı ulaştırmaya çalışıyor”
Afetin yaşandığı yerlerde olduklarını belirten Babacan, “Teşkilatımız çok yoğun bir gayretle, ilk 2 gün içerisinde yaklaşık 100 tırlık bir yardım toplayıp ulaştırmaya çalışıyor. Sayı gittikçe artıyor. Mümkün olduğunca bunu kamu kuruluşlarıyla koordineli bir şekilde ama kamu kuruluşlarının henüz organize olamadığı yerlerde de kendi teşkilatımızın imkanıyla bu yardımları vatandaşlarımıza ulaştırmanın ayrı bir gayreti içindeyiz.” şeklinde konuştu.
“Nice zorlukları aşmışız, inşallah bu zorlukları da aşarız”
Babacan, günün hep beraber zorlukları aşma günü olduğunu ifade ederek, “Türkiye büyük bir ülke. Milletimiz çok güçlü ve metanetli. Nice zorlukları aşmışız, inşallah bu zorlukları da aşarız. Birbirimize kenetlenelim. Acıları ve zorlukları paylaşalım. El ele, omuz omuza vererek bu zor günleri aşalım.” dedi.
Hibya Haber Ajansı