Türk-İş’in açıkladığı verilerle 4 kişilik bir ailenin şu andaki açlık sınırı 14 bin liranın üzerine çıkmış durumda olduğunu ifade eden Babacan, “14 bin liralık açlık sınır ne demek? ‘4 kişilik bir aile eğer 14 bin liranın altında gelire sahipse o ailenin aç kalması’ demek. Son aylarda açlık sınırı, asgari ücretin çok üzerinde seyretmeye başladı. Resmi enflasyonla, açlık sınırıyla asgari ücret arasındaki fark gittikçe büyüyor. Buna rağmen hükümet ne diyor? ‘Hedeflenen enflasyon oranında maaşlar artmalı’ diyor. Bu ne demek? Bu yıl oluşan enflasyon farkını unutturmak, gelecek yıl için açıkladıkları, tutup tutmayacağı belli olmayan düşük bir enflasyon üzerinden maaşlara zam vermek. Kimse kimseyi aldatmasın.” şeklinde konuştu.
Hukuk güvenliği olmazsa o ülkeye yeterince yatırım gelmeyeceğini belirten Babacan konuşmasına şöyle devam etti:
“Bizzat Cumhurbaşkanı’nın seçimler önce söz verdiği hâlde faizi beş kat artıran kendileri oldu. ‘Enflasyon düşecek, daha da düşecek’ derken enflasyonun sürekli arttığına tüm millet, 85 milyon şahit oldu. Defalarca tekrar ettim, ilk 2013’te söylemiştim bundan 10 sene önce. Boşuna uğraşmasınlar. Hukuk olmadan bu ülkenin ekonomisi düzelmez. Türkiye gibi doğal kaynağı sınırlı olan ülkelerin en önemli kaynağı güvendir. Bir ülkede hukuk güvenliği yoksa o ülkeye yeterince yatırım gelmez. İstediğiniz kadar Amerika’ya turlara gidin, finans merkezlerini dolaşın, defalarca körfez ülkelerinden tekrar tekrar tekrar para isteyin; dökme suyla değirmen dönmez.”
Babacan, torba kanun teklifinin yanlış uygulamaların son örneği olduğunun altını çizerek “Bu teklifte; haksız servet transferini önleyecek, imar rantlarını vergilendirecek, vergide adaleti ve öngörülebilirliği sağlayacak hiçbir adım yok. Vergi Cennetlerine yapılan transferlerden stopaj alınmasına ilişkin bir adım yok. Tarım sektöründe kullanılan mazottaki ÖTV’nin çiftçilerimize tam olarak iadesi ile alakalı bir adım yok. Ücretlilerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinde yer alan eğitim, sağlık harcamaları gibi indirim unsurlarını matrahlarından indirebilmelerine imkan sağlayan hususlar yok. Tam tersine bu teklifte mevcut yanlışların daha da ötesine gidilen, yanlışların devamını getiren maddeler var.” ifadelerini kullandı.
"Hükümet, kısa yoldan zengin olmayı özendiren bir ekonomik iklim yaratmıştır"
Son günlerde bu gizli fon dolandırıcılığı, sosyal medya fenomenleri üzerinden kara ve kayıt dışı para aklama, vergi kaçırma gibi olayları değerlendiren Babacan:
“Bu tür hadiseler iktidarın ekonomi, hukuk ve şeffaflık alanlarında oluşturduğu yozlaşmış bir ortamın tezahürüdür, başka bir şey değildir. Bu hükûmet, alın ve akıl teri dökerek kazanç elde etme yerine ölçüsüz rant, rüşvet, yolsuzluk ve köşe dönme anlayışıyla kısa yoldan zengin olmayı özendiren bir ekonomik iklim yaratmıştır ülkede. Bu ülkenin resmi dokümanlarından biliyorsunuz yolsuzluk kelimesi çıkarılıyor. Böyle bir ortamda şeffaflığı, denetimi, iç kontrolü ve hesap verebilirliği yok eden bir yönetimin Türkiye’yi bu bataklıktan çıkarma şansı yoktur” ifadelerini kullandı.
Babacan Filistin ve İsrail meselesini de değerlendirerek:
“İsrail’in Gazze’deki saldırıları ağır ve insafsız şekilde devam ediyor. İlk günden beri tekrar ediyoruz; İsrail’in işlediği bu insanlık suçuna destek olan ülkeler, bu suçun ortağıdır ve bu kara lekeyi onlarca yıl temizleyemeyeceklerdir. Tarafların, Türkiye’yi bu konuda arabulucu olarak görmemesi, kabul etmemesi, Türkiye’yi garantör bir ülke olarak görmemesi, kabul etmemesi de ülkemiz adına hicap duyulması gereken bir konudur. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ne yapıyor? Kuru hamaset, sokak eylemleri, sloganlar, ‘Eyyy’ nidaları ama bunların hiçbirisi Filistin’deki kardeşlerimizin canlarını kurtarmaya yetmedi. İç kamuoyuna dönük propagandaya malzeme edilen Filistin davası, Filistin’deki bebekleri bombalanmaktan kurtaramadı.”
3 Aralık’ta ilk grup belediye başkan adaylarını açıklayacaklarını duyuran Babacan, “3 Aralık Pazar günü, ilk grup belediye başkan adayımızı kamuoyu ile paylaşacağız. Türkiye’nin dört bir yanından, tüm Türkiye coğrafyasından yaklaşık 50 adayımızı duyuracağız. Böylece tüm Türkiye sathında il il, ilçe ilçe adaylarımız çalışmaya başlayacak. Belediyecilik için siyasi etik kurallarımızı bir sözleşme halinde tüm adaylarımızla imzalayacağız. Bu DEVA farkı olacak.” dedi.
Hibya Haber Ajansı