Üretici fiyat endeksinin marketlerin satış fiyatı değil, alış fiyatı olduğunu söyleyen Babacan, “Kendi sebep olduğu enflasyonun suçlusu olarak marketleri, zincirleri göstermek affedilebilir bir şey değil. Kuru patlatan market zincirleri mi? Üretici fiyatının patlamasının suçlusu marketler olamaz. Esnafımız, kasabımız, bakkalımız olamaz. Maliyet artmış. Elektrik, doğalgaz fiyatı artmış. Enflasyonun tek suçlusu hükümetin kendisi.” ifadelerini kullandı.
“Temel gıda maddelerinin fiyatını Cumhurbaşkanı belirliyor”
Babacan, gıda ve enerji fiyatlarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belirlediğine değinerek, şunları kaydetti:
“Süt fiyatını Sayın Erdoğan belirliyor. Süt alım fiyatı Sayın Erdoğan’ın bilgisi olmadan açıklanabilir mi? Buğday alım fiyatını Sayın Erdoğan açıklıyor. Ne kadar temel gıda maddesi varsa fiyatını bizzat Cumhurbaşkanı belirliyor. Elektrik fiyatını, doğalgaz fiyatını belirliyor. Etin fiyatını, sütün fiyatını, buğdayın fiyatını belirleyen o. Enflasyon olunca suçlu marketler. Siz kimi kime şikayet ediyorsunuz?”
“‘İtibardan tasarruf olmaz’ ifadesi bana cevaptır”
Kendisinin 2010 ve 2011 yıllarında ‘İsraf var, tasarruf şart’ dediğini hatırlatan Babacan, “O meşhur ‘İtibardan tasarruf olmaz’ ifadesi bana cevaptır. Ne oldu? Kendisi itibardan tasarruf etmedi. Bütün devlet sistemi; genel müdürlere, daire başkanlarına, şube müdürlerine kadar israf. Şube müdürü, daire başkanı en az 1 milyon lira değerinde olan arabalara biniyorlar. Yazıktır, günahtır. Bu devlet büyük bir devlet ama tasarruf ruhu olmadan ekonomiyi kalkındıramazsınız.” diye konuştu.
“Kas gücümüz seçimlerde ortaya konacak”
Babacan, oyların ilk kez 2023 seçimlerinde sayılacağını dile getirerek, “Bizim hedefimiz, ortak adayımızın cumhurbaşkanı seçilmesi ve altılı masanın toplam milletvekili sayısının Anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşmasıdır. Biz şu ana kadar beyin gücümüzü açıkça ortaya koyduk. Kas gücümüz de ilk seçimlerde açık bir şekilde ortaya konmuş olacak.” dedi.
“Seçimlere DEVA Partisi olarak gireceğiz”
DEVA Partisi olarak seçime tek olarak gireceklerini söyleyen Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
“Oy pusulasında DEVA Partisi’nin logosu olacak, vatandaşlarımız altına ‘Evet’ mührünü basacak. En az 41 ilde böyle olacak. Bazı illerde seçim iş birliği modaliteleri olabilir mi diye iç çalışmamızı başlattık. Altılı masanın farklı kombinasyonlarda bir şekilde seçim iş birliği yapmasının milletvekili sayısını toplamda çoğaltmak açısından faydalı olduğunu görürsek o zaman seçim iş birliği modalitelerine açık olabiliriz.”
“Milletvekili sayısını maksimize edecek bir iş birliği lazım”
Babacan, seçimlerden sonra anayasa değişikliği için en az 360 milletvekillerine sahip olmaları gerektiğine değinerek, “359’da kalırsak değiştiremiyoruz. Dolayısıyla rasyonel bir şekilde altılı masanın milletvekili sayısını maksimize edecek bir çalışma ve iş birliği içinde de olması lazım. Bu olmazsa gerçekçilikten uzaklaşırız.” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanı önemli kararları istişare içerisinde verecek”
İşin özünün katılımcılık ve istişare olduğunun altını çizen Babacan, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Altı partinin ortak adayı olarak seçime giden ve 13. cumhurbaşkanı seçilecek arkadaşımız önemli kararları kendisini destekleyen partilerle istişare ve katılımcılık içerisinde verecek. Şeklini böyle de kursanız, öyle de kursanız, başka bir model de kursanız özü bu. İki belediye başkanının aday olup olmaması meselesi her şeyden önce Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi iç meselesidir. Bizim bu konuyla ilgili bir şey söylememiz, bir başka partinin iç meselesine müdahil olmamızdır ki ben bunu doğru görmem.”
“Aday belirlenirken HDP’nin açıklaması dikkat edilmesi gereken unsur”
Babacan, altılı masadaki aday belirlenirken, HDP’nin de açıklamasının dikkat edilmesi gereken bir husus olduğunu belirterek, “HDP’li yetkililerden gelen açıklamalara baktığımızda, altılı masanın adayı eğer kendilerinin de destekleyebileceği bir isim olursa rahatlıkla bu desteği verebileceklerini söylüyorlar ve kendilerinin aday çıkarmayacaklarından söz ediyor.” şeklinde konuştu.
“Tabelayı indirmekle talebi yok edemezsiniz”
“HDP’nin temsil ettiği siyasi çizginin daha önceki dönemlerde ifade edildiği partiler vardı.” Diyen Babacan, şu şekilde konuştu:
“Kaç tane parti kapatıldı. Bitti mi? Harfler değişiyor, tekrar kuruluyor. Çünkü toplumda bir talep olduktan sonra siz bir tüzel kişiliği kapatmakla, tabelayı indirmekle toplumdaki o talebi yok edemezsiniz. Önemli olan iktidarın o talebi anlamaya çalışması. Siz bir partinin tüzel kişiliğini mahkeme kanalıyla kapattınız diyelim. 5-6 milyon insan oy vermiş. Onların taleplerini yok edebiliyor musunuz?”
“Rusya’ya yalvarıyorsunuz, ‘katil’ dediğinizi kucaklıyorsunuz”
Babacan, “Türkiye büyüyünce Türkiye cazip olunca sıcak para da soğuk para da geliyor. İşler kötüye gidince para çekiliyor. Sonra da gidiyorsunuz Rusya’ya ‘Doğalgaz ödemesini geç yapalım’ diye yalvarıyorsunuz. Suudi Arabistan’dan 5 milyar dolar para gelsin diye ‘Katil’ dediğiniz kişiyi kucaklıyorsunuz. ‘15 Temmuz’u finanse etti’ dediğiniz Birleşik Arap Emirlikleri’ni kucaklayıp ‘10 milyar dolar da sen ver’ diyorsunuz. Hükümetin düştüğü durum bu.” dedi.
Hibya Haber Ajansı