Babacan, ayni bağışların önemine vurgu yaparak, “Nakdi bağış vatandaşlarımızın daha kolayına gelebilir ama bir apartmanda oturan komşular toplansın, 100 tane, 500 tane battaniye mi alabiliyor? Bunları ayni şekilde yapmaları çok daha iyi. Zaten devletin ‘100 milyar lira kaynak ayırdık’ diye ifadesi var, değil mi? Devlet önce kendi ayırdığı parayı harcasın. Millete hemen IBAN numarası vermesin. Harcasın bakalım. Ondan sonra ihtiyacı olursa, bu cömert millet gene yardım eder.” dedi.
“Bırakın isteyen istediğine yardım etsin”
Bazı illerde yardım tırlarına el konulduğunu gördüklerini söyleyen Babacan, “Neymiş, bu dağıtımı kendileri yapacakmış. Ya, olmuyor işte. Kahramanmaraş il teşkilatımız koskoca bir depo tutmuş, tırlar oraya iniyor. Köylere küçük arabalarla gönderiyor. Madem AFAD bu işin altından kalkamıyor, vatandaşın kendi yaptığı yardımların da önüne geçmemek lazım. Bırakın isteyen istediğine yardım etsin. Bildikleri, güvendikleri bir vakıf olur, dernek olur, siyasi parti organizasyonu olur. Herkes ulaşabildiğine ulaşsın.” ifadelerini kullandı.
“Siyaset yapan iktidarın kendisi”
Babacan, “Belediyelerle kavgaya tutuşuyorlar.” diyerek, “Bunların ‘Siyaset yapmayın’ dediği ne? ‘Eleştirmeyin, hataları konuşmayın. Olumsuzlukları anlatmayın’. Hiç kimse kusura bakmasın. Eğer birileri siyaset yapıyorsa, siyaset yapan iktidarın kendisi. Sayın Erdoğan ilk konuşmaya başladığı gün, depremden sonraki ilk sözlerinde nefret vardı. Öfke vardı. Tehdit vardı. Belediyeler de seferber olmuş, bir şeyler yapmaya çalışıyor.” şeklinde konuştu.
“Üzüntü kızgınlığa dönüşüyor”
Gün geçtikçe üzüntünün kızgınlığa dönüştüğünü dile getiren Babacan, “Gerçekten ülkeyi yönetenlerin akıllarını başlarına alıp öfke ve nefret dilini bırakmaları lazım. Bir ülkenin cumhurbaşkanı, ilk gün, ekrana çıktığı ilk dakikada milleti tehdit etmeye başlar mı? Böyle bir şey olur mu? Acıyı paylaşma günündeyiz.” dedi.
“Türkiye’de etkilenen alan Japonya’dakinden kat kat büyük”
Babacan, Japonya’daki büyük depremden 9 ay sonra oraya gittiğini belirterek, “Deprem bölgesini gezdim. Japonya gibi bir ülkede 9 ay sonra bile hâlâ etrafta buruşmuş arabalar, yıkık binalar vardı. Türkiye’deki depremden etkilenen alan Japonya’daki o tsunamiden etkilenen alanın kat kat büyüklüğünde. Gerçekten uzun sürecek. Sabırlı ve metanetli bir şekilde bu zorluğu hep beraber aşabiliriz.” diye konuştu.
Hibya Haber Ajansı