enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,3422
EURO
37,4625
ALTIN
3.023,04
BIST
8.634,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Az Bulutlu
Çarşamba Parçalı Bulutlu
17°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
18°C
Cuma Hafif Yağmurlu
17°C
Cumartesi Çok Bulutlu
17°C

Atamer: “Kolon kanseri, tedavisi mümkün ve önlenebilir bir hastalık”

Atamer: “Kolon kanseri, tedavisi mümkün ve önlenebilir bir hastalık”
26.05.2023 13:12
28
A+
A-

Kolon kanserinin günümüzde en sık karşılaşılan üçüncü kanser çeşidi olduğunu kaydeden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Kolon kanseri, tedavisi mümkün olan ve önlenebilir bir hastalıktır. Takip son derece önemlidir.” diyerek düzenli kontrolün önemine vurgu yaptı.

“45 yaşının üzerindeki herkesin, önceden kolonoskopi yapılmadıysa mutlaka yaptırması gerekir.” diyen Atamer, “Ailesinde özellikle birinci derece akrabalarında kolon kanseri olan kişilerdeyse, akrabalarının kolon kanserine yakalandığı yaşın 10 yıl gerisinden başlayarak düzenli kolonoskopi yapılması gerekir.” şeklinde konuştu.

Takip ve düzenli kolonoskopi hastalığı yakalamak ve tedavi etmek için son derece önemli

Kolon kanserinin genelde belirti vermeyen hastalık grubu içerisinde yer aldığına dikkat çeken Atamer, “Sol tarafı tutan kolon kanserleri karşımıza kanamayla gelmekte, sağ tarafı tutanlar ise daha çok kansızlık ile gelmektedir. Bu nedenle takip ve düzenli kolonoskopi, hastalığı yakalamak ve tedavi etmek için son derece önemli. Bunun dışında da genel sağlık kontrolünde takip mümkün olmakla beraber tanı koymak kolonoskopiyle mümkün olur.” dedi.

Beslenme alışkanlıkları da risk faktörü olabiliyor

Kolon kanserinin sadece genetik faktörlere bağlı oluşmadığının da altını çizen Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Beslenme alışkanlıkları, özellikle sigara ve alkol tüketimi ile kırmızı et ve şarküteri ürünlerinin fazla tüketimi, yağlı gıdaların tüketilmesi, aşırı kilo ve hareketsizlik kolon kanserinin oluşmasında rol oynar.” uyarısında bulundu.

“Günümüzde çok ilerlemiş kolon kanserlerini bile çıkartmak mümkün”

Kolon kanserlerinin polip aşamasıyla başladığını kaydeden Atamer, “Zamanla bu polipler kanserleşir. Bu nedenle düzenli kolonoskopi yapılan hastalarda poliplere bakılır. Polip varsa görmek ve çıkartmak mümkündür.” dedi.

Belirli bir seviyenin altında olması halinde özel yöntemlerle, kanserleşen polipin kapalı ameliyatla tedavi edilebileceğini aktaran Atamer, sözlerini şöyle tamamladı:

“Günümüzde çok ilerlemiş kolon kanserlerini bile yayılmadığı sürece çıkartmak mümkün. Bunun dışında ilerlemiş kolon kanserlerinde de konseyin vereceği karara göre, öncelikle cerrahi müdahale bazı durumlardaysa kemoradyoterapi takiben cerrahi müdahale yapılmaktadır. Kolon kanserinin bulunduğu yer son derece önemlidir. Ameliyata ona göre karar verilmesi gerekir. Ameliyatın iyileşme sürecinde hastalar normal yaşamlarına dönebilmelidir. Önemli olan nokta erken yakalamaktır. Erken yakalandığı zaman ameliyat kısa ve laparoskopik olur. Erken tanının ardından yapılan ameliyat sonrası hastanın iyileşmesi ve toparlanması kolay olmaktadır.”

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.