28 Mayıs 2023 seçimlerinde dış politikanın daha önceki seçimlerde olmadığı kadar belirleyici bir rol oynadığını belirten Prof. Dr. Havva Kök Arslan, “Bunun en büyük göstergesini seçimlere Batı medyasının gösterdiği olağanüstü ilgide gördük. Seçim öncesinde Batı medyası Türkiye’deki seçimlerin ‘dünyanın en önemli seçimi’ olduğunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarının sona ermesi gerektiği çerçevesinde algıyı besledi. Bunlardan The Economist, Türkiye’de seçimlerin küresel sonuçlarının olacağı ve Erdoğan’ın gitmesi gerektiği gibi yorumlarda bulundu.” dedi.
“Cumhur ve Millet İttifakı dış politika paradigmaları arasında ciddi farklılıklar vardı.”
“Seçim öncesi propaganda söylemlerinde, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakının dış politika paradigmaları arasında çok ciddi farklılıklar olduğu söylenebilir.” diyen Kök Arslan, “Cumhur İttifakı Türkiye’nin bağımsız, bölgesel liderlik peşinde koşan iddialı bir dış politika ve güvenlik politikası sürdürmesi gerektiğini savundu. Millet İttifakı, bu iddialı dış politikanın ülkeye maliyet getirdiğini söyledi. İçe dönük bir siyasete ağırlık veren, ülkeyi bölgesel konulardan çekerek daha az maliyetli olacağını varsaydıkları ‘geleneksel’ Batı yanlısı bir politika izlenmesi gerektiğini savundu. Erdoğan, özellikle 2015 sonrası Türkiye’nin ülke içinde karşı karşıya kaldığı terörizm dalgası ve yakın çevresinde yaşadığı savaş ve çatışmalar karşısında iddialı bir dış politika izlemeye başladı.” değerlendirmesinde bulundu.
“İddialı dış politika seçmeni de motive etti.”
İzlenilen bu iddialı politikanın 11 Nisan’da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti seçim manifestosunun ilanında ‘Türkiye Yüzyılı’ olarak ifade edildiğini hatırlatan Kök Arslan, “Cumhur İttifakının en büyük ortağı MHP de Erdoğan’ın dış politikada daha proaktif bir pozisyon ortaya koyması yönündeki politikasını destekledi. Bu iddialı pozisyon, bir taraftan Cumhur ittifakının kendisini konsolide ederken, öbür taraftan Cumhur İttifakını destekleyen seçmeni de sosyolojik olarak birleştirerek motive etti. Cumhur İttifakı seçmenin seçime giderken ruh hali ülkesine yönelik, özellikle Batılı, ‘yedi düvelin hayasız akınını’ durdurmak şeklindeydi.” ifadelerini kullandı.
Hibya Haber Ajansı