Altun’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Günümüzde iletişim alanında ulusal ve uluslararası alanda güçlü bir performans sergilemek bütün devletlerin önceliğidir. Özellikle büyük devletler uluslararası ve ulusal alanda iletişimin farklı yol ve yöntemlerle güçlü bir şekilde kurumsallaşması için çalışmaktadır ve Türkiye de büyük ve güçlü bir ülke olarak bu süreçte varlığını göstermektedir.
Türkiye’nin bu alandaki ihtiyacını gören Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte bu alanda da yeni bir kurumsallaşmanın önünü açmış ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nı kurmuştur. Bu vizyonel adımla Türkiye’nin iletişimi kurumsal bir çerçeve kazanmıştır. Türkiye’nin bu anlamda verdiği hakikat mücadelesi, kökleşmiş Türkiye’nin hakikat mücadelesini yürütürken kamusal alanda güçlü bir karşılık bulması temin edilmiştir. Bu süreçte iletişim alanında geliştirdiğimiz muazzam kapasiteyle, gerçekleştirdiğimiz bütünlüklü ve proaktif çalışmalarla ülkemizin ciddi kazanımlar elde etmesini sağladık.
Ülkemizin kamusal iletişim stratejisini belirleme ve uygulama görevini yerine getirmeye çalıştık. Bizim için çok önemli bir görevdi ve var gücümüzle hep birlikte bu görevi yerine getirmek için çalıştık.
Devletin iletişiminin koordinasyonunu sağlamak ve söylem birliğini tesis etmek ise bir başka önemli sorumluluğumuzdu. Bugüne kadar birlikte yaptığımız birçok toplantıda vurgulamaya çalıştığım üzere, devletin söylem birliği, devletin gücünün bir göstergesidir. Devletin söylem birliğinden yoksun olması o devletin dış müdahalelere açık olması anlamına gelir. Ki Türkiye gibi güçlü bir devletin bu noktada bir zafiyet göstermesi kabul edilemez.
Dünyanın dört bir yanında etkili kamu diplomasisi faaliyetleri yürüttük. Böylelikle uluslararası kamuoyuna ülkemizin tez ve iddialarını, Türkiye’nin geldiği noktayı, Türkiye’nin etkin bir bölgesel güç ve küresel bir oyuncu olarak neler başardığını anlattık, gösterdik. Yine bu eksende Türkiye markasını güçlendirecek adımları attık, bunları hayata geçirdik.
Yurt içinde ve yurt dışında ülkemize ve kurumlarımıza yönelik sistematik dezenformasyonla da büyük bir mücadele yürüttük. Bu da faaliyet alanımızın önemli bir unsuru oldu.
Türkiye İletişim Modeli’nin kurumsallaşması için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı kurulduğu günden beri yoğun bir gayret sarf ettik. Bu gayretle bugün itibarıyla biz uluslararası alana Türkiye İletişim Modeli diye bir modeli anlatabiliyoruz.”
Hibya Haber Ajansı