enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4690
EURO
36,3690
ALTIN
2.962,53
BIST
9.277,71
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Alerjik hastalıklar hakkında doğru bilinen yanlışlar

Alerjik hastalıklar hakkında doğru bilinen yanlışlar
08.08.2023 12:17
7
A+
A-

Acıbadem International Hastanesi Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, tedavinin aksamaması için her şeyden önce alerjik reaksiyon konusunda doğru bilgi edinilmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekerek “Ebeveynlerin eş dosttan öğrendikleri bilgilerin doğruluğunu hekimlerine mutlaka teyit ettirmeleri gerekiyor. Zira, alerjik reaksiyon konusundaki hatalı bilgiler doğrultusunda hareket edilmesi tedaviyi aksatmasının yanı sıra çocuğun hayatını tehdit edebiliyor” dedi.

Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, çocuklarda alerjik hastalıklar hakkında toplumda doğru sanılan yanlış bilgileri aktardı.

Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, "Çocuğun alerjik hastalığı zamanla geçer" bilgisinin yanlış olduğunu dile getirdi. Çocuklarda özellikle astım, atopik dermatit ve alerjik nezle gibi alerjik hastalıkların erken çocukluk döneminde başladığını belirten Çetinkaya, tedavi edilmemesi durumunda ömür boyı sürebileceğine dikkati çekti.

"Alerjik olduğu maddeye maruz kalması zamanla duyarsızlaşmasını sağlar" düşüncesinin yanlış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya konuyla ilgili olarak, "Üstelik alerjik etkenin içeriğine göre oldukça tehlikeli bir tablo da oluşabiliyor. Özellikle alerjik besinleri çocuğa ısrarla yedirmek pek çok ciddi sorunun yanı sıra ölümle bile sonuçlanabiliyor. Örneğin süte çok duyarlı olan çocuk bir kaşık yoğurtla anafilaktik şoka girebiliyor" uyarısında bulundu.

Toplumda inek sütüne alerjisi olan çocuklara keçi sütü verilebileceğine yönelik yaygın bir kanı olduğunu aktaran Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya bu bilginin de doğru olmadığını belirterek, “İnek sütüne duyarlı olan çocukların yüzde 90’ından fazlası keçi, koyun ve manda sütüne de duyarlı oluyorlar. Ayrıca süt alerjisinde peynir, yoğurt ve tereyağı gibi sütten yapılan tüm ürünlerin de mutlaka yasaklanması gerekiyor” diye konuştu.

Çetinkaya, alerjik hastalıkların bazılarında genetik yatkınlık olduğuna değinerek, "Örneğin, astım ve atopik dermatit daha çok genetik yatkınlık gösteriyor. Hem annede hem babada alerjik hastalık olması durumunda bu hastalıkların çocukta görülme riski daha da yükseliyor. Alerjiye yatkın olan çocukların yüzde 10-12’sinin ailesinde ise alerjik hastalık görülmüyor." ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, tıp dünyasında kullanılan tüm ilaçların az veya çok yan etkisi olduğuna işaret ederek, “Burada önemli olan, ilaçlardan elde edilen yararın zarardan çok daha fazla olmasıdır. Bu prensipten hareketle, hekim kontrolünde ve doğru dozlarda kullanılan alerji ilaçları önemli yan etkiye sahip olmuyor.  Alerjik hastalıkların tedavisinde ilaçlar uzun yıllar kullanılsa bile bağımlılık yapmıyor. Çocuklar iyileştiklerinde ilaçlar sorunsuz ve aşamalı olarak kesiliyor. Bronşiyal astım ile alerjik nezle sorunu yaşayan ve polenler, tozlar ile arılara karşı duyarlı olan bazı çocuklarda tüm korunma önleminin yanı sıra ilaç tedavisine rağmen tam düzelme olmuyor. Alerjik çocukların çok az bir kısmını oluşturan bu tablolarda “immünoterapi” adı verilen aşı tedavisi yararlı olabiliyor. Çocuklarda iyileşen alerjik hastalıklar kalıcı bağışıklık bırakmıyor. Özellikle güçlü genetik yatkınlığı veya alerji yapıcı maddelere şiddetli duyarlılığı olan çocuklarda iyileşmeye rağmen kalıcı bağışıklık oluşmuyor. Dolayısıyla bu çocukların kendilerini ömür boyu korumaları ve alerjik tabloyla yaşamayı öğrenmeleri gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.