Besni ilçesinde depremzedelerle bir araya gelen Akşener, incelemelerine kent merkezinde devam etti.
Akşener, depremden sonra bölgeye giden milletvekilleri ve genel başkan yardımcılarından oluşan heyetten sahaya ilişkin bilgi almaya başladıklarını belirterek, “O bilgiler ışığında mümkün olduğunca bir canın kurtulabilmesi için her kapıyı çaldık, çalmaya devam ediyoruz. O bir sayı değil, bir can. Dolayısıyla insanlarımızın kurtarılabilmesi, enkaz altından sağlıkla çıkabilmesi için elden gelen gayreti göstermeye çalıştık.” dedi.
Muhalefetin halkın avukatı olması gerektiğine inandıklarını söyleyen Akşener, “Bizim sizin sesinizi duyurmak gibi bir görevimiz var. İktidarın da sizin problemlerinizi çözmek gibi bir görevi var. Onların işi çok. Biz o sesi, proje yapıp iletmek zorundayız.” şeklinde konuştu.
“Salgın hastalıklardan korkuyoruz”
Akşener, sahadaki izlenimleri hakkında, “Gıdaya erişim kolaylaştı. Orada bir sorunumuz yok. Suya erişim çok zorluydu. Orada da sorunumuz yok ama şu anda iki derin problem var. Birisi barınma, ona bağlı ısınma. Tüpler üzerinden hem ısınma, hem aydınlanma hem de yemek pişirmeye dair bir çalışma var. Onu sahadan aldığımız bilgiler ışığında kendisine ben iletmiştim. Dolayısıyla bu başladı.” ifadelerini kullandı.
Bölgede salgın hastalık çıkmasından korktuklarını dile getiren Akşener, “Ben 99 depremini yaşamış bir insanım. O günle bugün arasında bir fark var. O gün yazdı, bugün kış. Isınma ve barınmaya dair eksiklerimiz var. Bunların acilen tamamlanması lazım. Bir diğer konu da tuvalet ihtiyacı. Kadınlar bunu söyleyemiyor ama tuvalet ihtiyacı çok üst seviyede. Kadınlar açısından bu iş çok zor. Bir çadır kente gittik, güzel ama iki tuvalet yapmışlar. Buna zaman ayrılması gerekiyor.” diye konuştu.
“Böyle dönemlerde çocuklar çalınır”
Akşener, depremde anne ve babasını kaybeden çocuklarla özel olarak ilgilenilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Böyle dönemlerde çocuk çalınır. Organ için çalınır, satılmak için çalınır, başka şeyler için çalınır. Annesini, babasını kaybetmiş çocukları Allah rızası için devletin kurumlarına teslim edin. Diyelim ki ulaşamadınız, bizi arayın. Bizi arayın, biz teslim edelim. Lütfen, çok rica ediyorum; küçük çocukların peşinde olacaksınız.” dedi.
“Yangından mal kaçırmak gibi bir telaşımız yok”
“Milletimizin feraseti, irfanı, yardımlaşma duygusu inanılmaz.” diyen Akşener, şunları kaydetti:
“Ben aynı esnaf gezer gibi geziyorum. Partimi esnaf dükkanlarının içinde hiç övmedim, bir başka partiyi yermedim. Sadece dinledim ve ilettim. Burada da öyle geziyorum. Biz yangın söndürmek üzere geziyoruz. Yangından mal kaçırmak gibi bir telaşımız yok. Bu tek adam sistemi, partili cumhurbaşkanlığı sistemi kurumlarımızın içini boşaltmış, kurum diye bir kavram kalmamış, devlet aklı diye bir kavram kalmamış. Günü geldiğinde elbette daha farklı açıklamalarda yapacağız.”
Akşener, deprem mağdurlarına yardım ulaştıran gönüllülere yönelik tepkilere de sert çıkarak, sosyal medya hesabından şu mesajı paylaştı:
“Gönüllü olarak depremzedelere yardım götürmeyi amaçlayan insanlara teşekkür edeceğinize, bir de utanmadan hedef mi gösteriyorsunuz? Dolduramadığınız eksikliklerin kapatılmasından bu kadar rahatsız olmayın. Gün birlik günü ise; artık bırakın da bu enkazı hep birlikte kaldıralım.”
Hibya Haber Ajansı