Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal, partisinin genel merkezinde gerçekleştirdiği basın toplantısında ülke ve dünya gündemini değerlendirdi.
Pençe Kilit Harekat bölgesinde şehit olan Komando Binbaşı Mehmet Duman için taziye dileklerini ileten Aksakal, “Her seferinde de belirttiğim gibi ‘kanı yerde kalmadı’ gibi söylemlerin yerine artık Pençe-Bataklık Harekatı derhal planlanmalı ve başlatılmalıdır. Sivrisineklerle mücadele etmek sorunun çözümüne katkı sağlamadığı gibi daha da çoğalmalarının zeminini besliyor, artık anlayın ve bu hain kuklaları oynatan elleri kırın.” ifadelerini kullandı.
Aksakal, 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirilmesi ile ilgili, “Telaffuz ederken bile tüylerim diken diken oluyor. Buradan İçişleri Bakanı’na, Adalet Bakanı’na ve Diyanet İşleri Başkanı’na açıkça çağrı yapıyorum. Bu ahlaksız din bezirganı ve suç ortakları hak ettikleri en ağır cezaya çarptırılmadıkça sizlerin de huzuru mahşerde yeriniz olmayacaktır.” diye konuştu.
2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmelerinin hafta başında başladığını hatırlatan Aksakal, konuya ilişin şunları kaydetti:
“Bütçenin tümü üzerindeki konuşmalar yapılırken o Gazi Meclisin halini hepimiz gibi sizler de yakından izlediniz. Demokratik Sol Parti olarak bizim anlayışımıza göre TBMM Gazi’dir, Kahramandır, demokrasinin mabedidir, milletin evidir. Orada milletin vekilleri eğri ya da doğru, düşüncelerini paylaşacak, desteklerini ya da eleştirilerini özgürce yapacak ve herkes de buna saygı duyacak. Milletvekili dediğimiz kişi topluma rol model nitelikte olmalıdır. O parlamentodan nice parti liderleri geçti, biz hiçbirinin diğerine hakaret ettiğine, konuşmasını engellemeye çalıştığına tanık olmadık. Bu olanlar karşısında resmen dumura uğruyoruz.”
Aksakal, Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmaları hakkında “Şunu hepimiz kabul etmeliyiz ki, işçi yoksa işveren olmanın, işveren yoksa işçi olmanın anlamı da, imkanı da yoktur. DSP olarak öteden beri savunduğumuz tek bir düstur vardır, o da ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzen düsturudur. Eğer insanımızı ‘insanca yaşam’ koşullarında yaşatırsak siyaset yapmamızın bir anlamı olur. Mesele şudur ki, unutmayalım herkes aynı geminin yolcusudur. Dolayısıyla bu gemi yüz yıldır bir şekilde yüzmektedir ve sonsuza kadar yüzmelidir, yüzecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Türk-İş’in Kasım 2022 ayı verilerine göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 7 bin 785 lira, yoksulluk sınırının ise 23 bin 365 lira seviyelerine çıktığını söyleyen Aksakal, “Bu hakikaten ürkütücü bir manzaradır. 2022 yılı ilk yarısında net asgari ücret 4 bin 253 lira 40 kuruş olarak belirlenmişti. Yaşanan yüksek enflasyon sonucunda yılın ikinci yarısı için de brüt 6 bin 471 lira, 5 bin 500 lira 35 kuruş da net olarak açıklanmıştı.” dedi.
Aksakal, artış oranı enflasyonun gerisinde yüzde 29,20 civarında gerçekleştiğini belirterek, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Her şeyden önce şunu belirtmek isterim ki, 2021 yılı aralık ayı ile Mayıs 2022 arası dönemin enflasyon oranı TÜFE’de yüzde 45,18 olarak gerçekleşmişti. Şimdi ise 2022 yılı aralık ayı ile Mayıs/2023 arası enflasyon aylar toplamı itibariyle yüzde 12-17 bandında gerçekleşir diye öngörüyoruz. Dolayısıyla bu sebeple enflasyon yüzde 51,21 ile yüzde 56,21 arasında bir seviyeye inecektir. 2023 yılında büyük bir ihtimalle Asgari Ücret bir kere, yani dün başlayan görüşmelerin neticesinde belirlendiği şekilde yıl sonuna kadar geçerli olacaktır.”
Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçi kesimini TÜRK-İŞ’in temsil edeceğine dikkati çeken Aksakal, “Genel Başkan Sayın Ergün Atalay’ın her ne kadar ‘başlangıç rakamımız 7 bin 785 liradır, pazarlıkla çıkabildiğimiz kadar çıkacağız’ diyerek düzeltmeye çalıştığı talihsiz açıklamalar sonrası daha ilk dakikada maça 1-0 mağlup başlamıştır. Sizin pazarlık başlangıcı dediğiniz rakam Aralık/2022 ayı başında, yani bu ayın başında tespit ettiğiniz rakamdır. 2023 yılı için belirlenecek rakam belki de 2024’e kadar geçerli olacaktır. O zaman açlık sınırı nereye kadar çıkacaktır hiç hesap ettiniz mi? 13 aylık bir süreden bahsediyoruz.” şeklinde konuştu.
Aksakal, asgari ücret belirlenirken sadece enflasyon rakamlarının değil, hayat pahalılığı artışlarının da dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, “Demokratik Sol Parti olarak Asgari Ücretin 8 bin 800 ile 9 bin 300 lira aralığında kararlaştırılmasının uygun olacağını düşündüğümüzü açıkça ifade etmek isterim. Ama bu arada işverenin de eli rahatlatılmalıdır. Mesela; SGK priminin ve tazminat priminin yüzde 40-50 oranında daha az ödenmesi gündeme getirilebilir. Bu bizim önerimizdir.” dedi.
CHP’nin Vizyon Belgesi’ni açıklamasına dair değerlendirmelerde bulunan Aksakal, “2023 seçimlerinde 13. Cumhurbaşkanlığı hedefini güçlü bir şekilde ortaya koyan bir siyasi iradenin halktan uzak bir formatta sadece ilgili akademik çevrelere ve elit kesime hitap ettiği bir program izledik. Halkın anlayabildiği, daha önceden söylenmemiş tek bir vaat, tek bir hedef yoktu. Soyut kavramlarla bezenmiş, akademik jargonla hazırlanmış, tamamen asil Türk milletini vasıfsız sayan ve küçük gören birtakım aktörlerin parlatıldığı ibretlik bir film seyrettirildi.” ifadelerini kullandı.
Aksakal, partisinin her zaman barıştan, kardeşlikten ve iyi komşuluktan yana olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Ege’de sular durulmuyor. Bir takım oldu-bittilerle, Amerika ve AB’nin dolduruşuyla, ya da halk arasında söylenen tabirle “bunların verdiği gazla” Yunanistan, yarattığı sorunları katmerleştiriyor ve diplomatik ortamın ısınmasına katkı koyuyor. Buradan Yunanistan’a seslenmek isterim; küresel emperyalist sistemin göz önündeki yönetmeni Amerika’ya fazla güvenmeyin. Onların ipiyle kuyuya inerseniz kuyuda kalırsınız.” diye konuştu.
Hibya Haber Ajansı