Çelik'in konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Bugün seçimlerin ikinci turuyla ilgili değerlendirmemizi kapsamlı bir biçimde yaptık. Bütün sonuçları kapsamlı biçimde değerlendirdik. Önümüzdeki dönemde yine milletimizin huzurunda aynı siyasi değerlerle, demokratik tecrübeye sahip olarak kampanyamızı yürüteceğiz. Siyasi irade sonucu net bir şekilde tayin edecek. Bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen Türkiye'nin büyük demokrasi tecrübesi olmuştur.
Türkiye gıpta ile bakılan bir ülke olmuştur. Bütün vatandaşlarımız hangi partiye oy vermiş olurlarsa olsunlar sandıklara sahip çıkılıyor olması son derece kıymetli olmuştur. Bir bakıma Türkiye'de siyasi mücadele ve siyasi tarihin esas konusu budur.
Bütün bir siyasi tarih boyunca vatandaşlarımız irade koymuştur; ama bu irade darbeler, muhtıralılarla, askeri, yargı vesayeti ile sürekli budanmıştır, işlemez hale getirilmiştir. Vatandaşımız bütün baskılar karşısına güçlü bir şekilde sandık iradesini koyarak demokrasiyi kökleştirmeye büyük önem vermiştir.
Yüzde 90'a yakın katılım dünyada çok öneme sahiptir. Her bir insanımız bir özne olarak büyük katkı verdiğini bir kez daha göstermiştir. Hangi partiden olursa olsun vatandaşlarımızın gösterdiği hassasiyet demokratik değerlere önem vermesi açısından da dikkat çekici olmuştur.
Cumhurbaşkanımıza verilen bu destek Cumhurbaşkanımızın siyasi hayatında yeni bir rekora imza attığını göstermektedir. İnşallah ikinci turda bu süreci tamamlamış olacağız. Oyların sayılmasından beri bir kampanya ile karşı karşıyayız. Bir CHP klasiği önümüze getirildi. Oldu bitti ile aday ilan ediliyor, ezici çoğunlukla alacağız diye propaganda aygıtı çalıştırılıyor.
Sonra bir dayatma ve antidemokratik faaliyet yürütülüyor. Listeler yayınlanıyor, buna rağmen sonuçlar ilan ediliyor. Hangi bürokratların görevden alınacağına dair isimler yayınlıyorlar. Dün ekranlara çıkıp AA, bizim partimizdeki verilen manipülasyon olduğunu iddia ettiler.
Dün ilk açıklamamızda söyledik, bu yapılan şey yetki gaspıdır. Sandıklar tecelli etmeden demokrasi adabı açısından yanlıştır dedik. Daha sonraki açıklamalarında da buna aynen devam ettiler. Bu siyasi tarihimizde milletin iradesine saygısızlığın en çarpıcı olarak geçmiştir.
Daha sonra bunu estetize ederek biz temennimizi ifade ettik dediler. AA verilerinden bizim ortaya koyduğumuz verilere kadar, bizim yaklaşımımıza kadar bir dayatma içerisine girdiler. 'Elimizde ıslak imzalı tutanaklar var, bir müddet sonra Ankara, İstanbul'dan oylar geldikçe bizim dediğimiz çıkacak' dediler.
Sahte beyan, doğru olmayan bilgi tek bir kanaldan verilmiş oldu, o da CHP Genel Merkezinden. Herkes gördü ki, aslında manipülasyonun olduğu yegane veri akışı sayın İmamoğlu ve sayın Yavaş'ın değerlendirmeleridir. Dün itibarıyla söyledikleri şeylerin tamamı yanlış çıkmıştır. Başkalarına saldırarak kendi verilerini dayatma yaklaşımları tamamen çökmesine rağmen bugün hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyorlar. Milletimize karşı yalan beyanda bulunmuşlardır ve milletimize karşı özür borçları vardır. Başkalarını suçlamadan önce son derece dikkatli davranılmasıyla ilgili bir örnek olarak siyasi hafızayla geçmiştir.
Biz Cumhurbaşkanımız, Cumhur İttifakı açık ara önde olmasına rağmen, sandıkların yüzde 100'ü açılıncaya kadar 'Bizim elimizdeki veri herkesin kabul etmesi gereken veridir diyerek bir açıklama yapmayacağız' dedik. Büyük milletimiz demokrasimizi korurken, demokratik kazanımları elde ederken büyük bedeller ödemiştir. Hangi partiden olursa olsun sandığa gidip oy kullanan bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
Cumhurbaşkanımıza, AK Partimize ve Cumhur İttifakı'na bu teveccühü gösteren halkımıza teşekkür ediyoruz. Karşımızdaki ittifakın aslında tutarlı siyasi yaklaşıma sahip olmadığı, hatta eklektik denilebilecek düzeyde olmadığı, ülkenin önüne bir tablo koyulmaya çalışıldığı net olarak görüldü. Aslında Türkiye'yi yönetme kapasitesinin eser ve hizmet siyasetinden tutun da reform siyasetine kadar Cumhurbaşkanımızın şahsında temsil edildiği aynı şekilde Cumhur İttifakı tarafından temsil edildiği net bir şekilde görülmüştür.
Kampanya sürecinin başladığı günden bugüne kadar iki sembol ortaya çıktı. Bir tanesi karşımızdaki ittifakın genel başkanlarından biri sağa sola mermi kovanı atarak başlamıştı, bir tanesi bugün masa yumrukladı. Haftalardır 'siz seçim sonucu olarak arzu etmediğiniz sonuç çıkarsa buna saygılı olacak mısınız' diye defalarca bize soruldu. Şunu söyledik; bizim geçmişimizde sandık sonucunu tanımama gibi bir leke yok.
Karşımızdakilerin geçmişinde bunlar var. Biz kurumsal geleneğimiz itibariyle her zaman olduğu gibi 'bizi millet getirir millet götürür' dememize rağmen asıl sorulması gereken kişilerin karşımızdakiler olduğunu ifade ettik. Dün sahte verilerle seçim sonucu ve cumhurbaşkanı ilan etmeleri ve bütün bunların yanlış çıkmasına rağmen bizi suçlamaya devam etti.
Demokrasiyle olan ilişkileri bakımından ne kadar dayatmacı oldukları, ilk kriz anında hemen ortaya çıkmaktadır. Biz dünkü o saygısızlığa rağmen bu dediğim tablo ortaya çıkana rağmen, 'herkes beklesin ve müsterih olsun' diye ifade ettik. Pek çok siyasetçi, yorumcu yanıldı. Vatandaşımızı doğru okuyamayan, talepleri doğru konumlandıramayan pek çok kesim erken yorumlarla kendilerini konumlandırmıştı, bunların hepsi boşa çıktı.
Kaybeden tek bir vatandaşımız yoktur ve olmayacaktır. Böyle karamsarlık yaymaya çalışan, sonuçlara dönük olarak ülkemizle ilgili olarak karamsar tablo çizmeye çalışan kesimler görüyoruz. Bunların kara propagandasının önemi yoktur. Defalarca seçim yaptık. Adlarımız, kimliklerimiz, partilerimiz farklı olabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Birbirimizin hasmı değiliz hepimiz kardeşiz, komşuyuz, akrabayız, mahalleliyiz, hemşeriyiz bu duyguyla seçim sürecini yürüttük. Bundan sonra da bu duyguyla yürüteceğiz. Kaybeden siyasi partiler var. Büyük iddialarla kendi tabanlarını yanıltan kaybeden genel başkanlar var. Bütün vatandaşlarımızın oylarına talibiz. Taleplerini yeterince değerlendirmediğimizim, göremediğimizi düşündüğümüz taleplere daha çok ulaşmaya çalışacağız. Siyasetçinin sicil amiri vatandaşıdır. Bir demokrasi neşesi, şöleni, bayramı içerisinde süreçler ilerliyor. Türkiye'nin işleyen, yöneten bir demokrasisi var.
Bu bütün vatandaşlarımızın ortak eseridir. Bu süreçleri sabote etmek isteyen siyasi partiler söz konusu olabiliyor ama onlar da vatandaştan gerekli dersi alıyor. Dün herkes sandıklarının başındaydı. Kendi partisinin gönüllüsü olarak bütün demokratik süreçlere sahip çıktı.
Allah'a şükürler olsun ki hiçbir problem olmadı. Bütün bunlara baktığımızda Cumhur İttifakı olarak demokratik adaba uygun olarak kampanya yürüttük. Sandıkların başında durduk. Karşımızdaki ittifakın tabanında olan vatandaşlarımızın arzu ettiği şey de bu demokratik adaba uyulmasıdır. Bir kere daha bütün vatandaşlarımızın kazanacağı, taleplerinin tekrar tekrar değerlendirip, daha geniş perspektifle herkesi kucaklayacağımız, Türkiye'nin demokrasisine güç katacak yaklaşımla bu süreci sürdüreceğimizi ifade ediyorum. Bütün milletimize hayırlı olsun."
Hibya Haber Ajansı