ABD tarafından hazırlanan sözde “Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası”nın yakınlarda yürürlüğe girmesi nedeniyle yalan haber uydurmakla ünlenen Adrian Zenz kısa süre önce tekrar sahneye çıkarak yalanlarla dolu yeni bir rapor hazırladı. Raporda Çin’in zorla çalıştırma kapsamını ve boyutunu genişlettiği iddiasında bulunuldu.
Zorla çalıştırmak ne demektir? Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından hazırlanan Zorla Çalıştırma Sözleşmesi’ne göre, zorla çalıştırmak, herhangi bir ceza tehdidiyle herhangi bir kişiyi kendi iradesi dışında tüm iş veya hizmetleri yapmaya zorlamak anlamına geliyor. Bu standarda göre Xinjiang’da zorla çalıştırma hiç söz konusu değildir.
Aslında son günlerde medya tarafından ortaya çıkarılan daha önce Çin’de bulunan eski bir ABD’li diplomatın konuşmasından da Xinjiang’da zorla çalıştırmanın söz konusu olmadığı anlaşılabilir. Söz konusu diplomat “Xinjiang’da sorun olmadığını biz çok iyi biliyoruz. Ancak Xinjiang’ı kullanarak, zorla çalıştırma, soykırım ve insan hakları sorunları konusunda spekülasyon yapmak etkili bir yol ve nihai amacımız Çin hükümetini tamamen bataklığa sürüklemek.” dedi.
ABD’li yetkili olayın gerçeğini söylerken, Adrian Zenz halen yalanlar yaratmaya çalışıyor. Bu sefer Adrian Zenz’in uydurduğu sözde “zorla çalıştırma” raporunda ne yeni bir gelişme, ne de somut kanıtlar veya veriler bulunuyor.
Aslında Adrian Zenz Çin’le ilgili yalanları yaratmak için nasıl çaba sarf ederse etsin, dünyayı kandırmayı bir türlü başaramadı. Aksine, Adrian Zenz’in her raporu, arkasında duran ABD’nin insan hakları konusundaki ikiyüzlülüğünü ortaya çıkarmaya yetti.
ABD yönetiminin geçen yılın sonunda imzaladığı sözde “Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası”nın 21 Haziran’da yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Yasa, Xinjiang’dan ürünlerin, yalnızca zorla çalıştırma ürünü olmadığına dair kanıtlara sahip olması halinde ABD’ye satılmasına izin verilmesini öngörüyor. Yalanlara dayanan bu yasa, insan hakları bahanesini kullanarak, Xinjiang’ın modernizasyon sürecini engellemeyi, Xinjiang halklarının kalkınma fırsatlarından yoksun bırakılmasını sağlamayı amaçlıyor ve aslında Xinjiang halklarının insan haklarını ciddi şekilde ihlal ediyor.
Dahası ABD’deki zorla çalıştırma gerçekleri görmezden gelinemez. Bazı ABD’li akademik kurumların istatistiklerine göre, ABD’de en az 500 bin kişi modern köleliğe veya zorla çalıştırmaya maruz kalıyor. ABD, bugünlerde yine çok sayıda çocuk işçi kullanıyor. İstatistiklere göre, her yıl yurtdışından ABD’ye zorla çalıştırılmak üzere kaçırılan 100 bin kişinin yüzde 50’si 18 yaşını doldurmayan çocuklardır.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken kısa süre önce yaptığı açıklamada Çin’e yönelik politikadan bahsederken yatırım, ittifak ve rekabet olmak üzere üç anahtar kelimeyi ortaya koydu. ABD’nin anlayışına göre rekabet, eğer başka ülkelerin insan haklarını ihlal etmek ve uluslararası ticaret düzenine zarar vermek pahasına rakibine baskı yapmak anlamına geliyorsa, ABD eninde sonunda bu politikadan zarar görecek.
Kaynak Çin Uluslararası Radyosu- Zhao Quanmin, CRI Haber Merkezi
Hibya Haber Ajansı