Prof. Dr. Berçem Ayçiçek, sağlık bir insan adet kanaması süresinin 2-8 gün, kanama miktarınının 20-80 ml, kanamanın ilk günün bir sonraki kanamının ilk gününe kadar geçen sürenin ise 21-35 gün olduğunu belirterek, Kanamanın normalden az veya çok miktarda, daha sık ve uzun aralıklarla olması, ara kanamaların görülmesi ve adet görmemek adet düzensizliği olarak kabul edilir. Beyinde hipotalamus denilen bölgenin hipofiz bezini uyarması ve buradan salınan hormonların da yumurtalıklardan, yumurtalamayı sağlaması gerekir. Sağlam yumurtalıklardan salınan hormonların rahimi etkilemesi sonucu adet kanaması gerçekleşir. Oluşan kanamanın dışarı atılması için rahim ağzının açık olması gerekir. Tüm aşamalardaki herhangi bir bozukluk adet düzensizliğine neden olabilir. Kısırlık, kemik erimesi, aşırı kanamalara bağlı kansızlık, rahim ve yumurtalık kanseri, kıllanma artışı, kalp damar hastalıkları ve psikolojik problemler engellendiğinde normal adet düzeninin şartları sağlanmış olabilir.'' şeklinde konuştu.
Her adet gecikmesi adet düzensizliği midir?
Prof. Dr. Berçem Ayçiçek, ''Adet düzensizliği değildir. Düzenli adet gören bir kadında, yılda 1 veya 2 kez adet süresi gecikebilir. Nedeni ise stres, üzüntü, yorgunluk ve ağır egzersiz olabilir. Ayrıca yeni adet görmeye başlamış sağlıklı bir bireyin ilk yılında ve adetten kesilmek üzereyken de adet düzensizliği görülebilir.'' dedi.
Organik kökenli nedenleri var mıdır?
Rahimde; myom, polip, kanser, iltihap, yumurtalık kistleri, travmalar, spiral gibi nedenlere bağlı olarak adet düzensizliği gelişebilir ve 40 yaşından sonra görülen kanamalar genellikle bu tür kanamalardan olduğunu söyleyen Berçem Ayçiçek, şöyle devam etti:
''Kilo problemlerinin de etkisi vardır. Aşırı zayıflık veya şişmanlık adet düzensizliğine neden olabilir. Kilonun normale getirilmesi ile adetler düzelir. Özellikle kilolu hastalarda adet düzensizliği, rahim kanseri riskini de artırdığı için kilo verilmesi önemlidir.''
Önlenebilir mi?
Ayçiçek, ''Oluşan olumsuzlukların erken tanınması ve gereken tedavilerin yapılmasıyla hastalığa yol açan zararlar engellenebileceğini söyleyerek İdeal kiloda olmak, aşırı stres ve egzersizden uzak durmak, adet düzensizliği yapabilecek ilaçlardan uzak durmakla adet düzensizliği önlenebilir.'' diye konuştu.
Hormonal nedenler
Adet düzensizliğinin en sık nedeni hormon bozuklukları olduğunu vurgulayan Ayçiçek, şunları ekledi:
''Polikistik over sendromu, tiroid bezi hastalıkları, kanda prolaktin hormonunun fazla olması, aşırı kilolu olmak, doğum kontrol haplarının yanlış kullanımı, beyin tümörleri gibi nedenlere bağlı gelişebilen hormon yetersizlikleri, kandaki kortizol hormonun fazla olması, böbrek üstü bezi ve yumurtalıklardaki tümörlere bağlı erkeklik hormonunun fazla salgılanması ve böbrek üstü bezi yetmezlikleri de adet düzensizliğine sebep olabilir.''
Hangi tiroid hastalıklarında görülebiliyor?
Ayçiçek, ''Tiroid hormonları ve yumurtalık işlevleri birbiriyle yakından ilgilidir. Adet gecikmesi, en sık tiroid bezlerinin az çalışması durumunda görülür. Bundan dolayı fazla miktarda ve gecikmeli adet kanaması meydana gelir. Tedavide ise tiroid hormonu verilir. Tiroid bezinin çok çalıştığı durumlarda da gecikmeli adet görme söz konusu olabilir. Adet düzensizliğine, tiroid hormonlarının düzeltilmesi ile çözüm bulunabilir.'' ifadelerini kullandı.
Adet düzensizliği ile birlikte memeden süt geliyorsa sorun ne olabilir?
Prolaktinin, hipofiz bezinden salınan ve göğüsten süt gelmesini sağlayan bir hormon olduğunu söyleyen Ayçiçek, "Aşırı miktarda olduğu zaman, yumurtalıkları uyararak hormonların hipofizden salınımı engellenir. Böylece adet düzensizliği meydana gelir." dedi.
Ayçiçek, polaktin hormonunun fazlalığı, hipofiz tümörlerine bağlı gelişebileceği gibi; psikolojik hastalıklarda kullanılan ve bulantı giderici ilaçlar başta olmak üzere çeşitli ilaç kullanımı, böbrek-karaciğer hastalıkları ve tiroid bezinin az çalışmasından dolayı da olabileceğine dikkati çekerek, ''Hastalarda adet düzensizliği ve kısırlık yanında kıllanma artışı görülmektedir. Büyük tümörlerde ise görme bozukluğu, baş ağrısı şikayetleri de olabilir. Tümörün ilaç tedavisi ile küçültülmesi veya nadir de olsa ameliyatla çıkarılması gerekebilir. Bu tümörlerin tekrarlama riski nedeniyle hastaların doktor kontrolüyle takip edilmeleri önerilir. İlaçlara bağlı prolaktin yüksekliğinde ise ilacın kesilmesi ile adet düzelir.'' şeklinde konuştu.
Polikistik Over Sendromu’nda adet düzensizliği dışındaki bulgular nelerdir? Nasıl teşhis konulur?
Ayçiçek, ''Genellikle ergenlik çağından itibaren var olan adet gecikmesinden sonra görülen adet dönemi, aşırı miktarda kanama şeklinde olabilir. Kilo alımı, kıllanma artışı, vücutta aşırı sivilcelenme ve kısırlık sıklıkla adet düzensizliğine eşlik etmektedir. Bu hastalarda yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı riski artmış olabilir. Düşük oranda meme kanseri ve rahim kanseri riski de artmış durumdadır. Hastaların bu açılardan da değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastalığın teşhisi; şikayetleri olan kişilerde, hormon tahlilleri ve yumurtalık ultrasonografisinin yapılıp, diğer nedenlerin dışlanmasıyla konulur.'' diye konuştu.
Polikistik Over Sendromu tedavi ile tamamen düzelebilir mi? Önlenebilir bir hastalık mı?
Polikistik Over Sendromu genetik zeminlerde geliştiği düşünülen bir hastalık olduğunu söyleyen Ayçiçek, ''Hastalığı tamamen ortadan kaldıracak veya oluşumunu önleyebilecek bir tedavi bulunmamaktadır.'' dedi ve şöyle devam etti:
''Tedavisindeki amaç adet düzensizliğinin ve bu nedenle görülebilecek erken yaşta kemik erimesi riskinin giderilmesidir. Adet düzensizliği için mutlaka sağlık kontrolü sonrası doktor tavsiyesiyle doğum kontrol hapları, insülin direnci saptananlarda ise şeker ilaçları verilebilir. Yalnızca kilo verilmesi bile adetleri düzeltebilir. Bu nedenle kilolu hastaların kilo vermeleri ve ömür boyu egzersiz alışkanlıklarını sürdürmeleri önemlidir.''
Kandaki kortizol hormonunun fazlalığında
Kortizon ilaçlarının fazla kullanımı, hipofiz ve böbrek üstü bezi tümörleri, vücutta kortizol fazlalığına neden olabiliyor. Bu hormonal bozukluk, adet düzensizliği yanı sıra fazla kilo alımı, vücutta kırmızı-mor renkte çatlaklar, kıllanma artışı ve sivilcelere nedenlerini sıralayan Ayçiçek, ''Tedavisi tümörün ameliyatla çıkartılması ve kortizon ilacının doktor kontrolünde kesilmesidir. Ameliyattan sonra 6-12 aya kadar adetler düzelmeyebilir. Bu hastalarda şeker, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, kemik erimesi, kalp damar hastalıkları, psikiyatrik bozukluk riski arttığından tedavi gecikmeden yapılmalıdır.'' ifadelerini kullandı.
Tanı, tedavi ve takip nasıl olması gerektiğini anlatan Ayçiçek, ''Hastalığın nedenlerine yönelik sorular sorulur. Fiziki muayene gerçekleştirilir. Kan tahlilleri sonucu değerlendirmeler yapılır. Hormonal hastalığa bağlı adet düzensizliği tanısı konan hastaların tedavileri düzenlenir ve takibi yapılır.'' dedi.
Hibya Haber Ajansı