Ağustos ayının enflasyon göstergeleri en azından üretici bazında beklendiği gibi yumuşama gösterdi, ki bu yumuşamanın sadece manşet bazında olduğunu ve çekirdek kalemlerin girdi fiyatlarının artmaya devam ettiğini görüyoruz. Dünkü verilerde de daha fazla atıfta bulunduğumuz çekirdek enflasyon görünümü açısından elbette olumlu değil. Üretici fiyatları Ağustos ayında yıllık bazda yavaşlamaya devam etmiş görünüyor. Düşük enerji fiyatları ile birlikte üretimin erken aşamalarındaki gevşeme baskıyı azaltmış durumda.
ÜFE’de de karşımıza çıkan uçucu ve yapışkan kalemler ayrımı asıl sorunu oluşturmakta. Enflasyon geniş tabanlı artış göstermekte ve düşüş gösteren çok az kalem var. Enflasyonun düşüşü ilk etapta enerji fiyatlarının yavaşlamasından, sonrasında da bu senenin yüksek oranlarının hesaplamalardan düşmesinden gerçekleşecek. Fed’in uyguladığı sıkılaşmanın talep yavaşlatıcı etkisi, politika kaynaklı enflasyon düşüşüne zemin oluşturacak. Yani uçucu kalemlerin normalleşmesini döngüsel, yapışkan kalemlerin normalleşmesini politika aksiyonları ile açıklayacağız. Temel mal ve hizmetlerin fiyatlarının yüksekliği asıl endişe verici etken, çünkü bu tip kalemlerdeki enflasyon düşüşü beklentiler iyileşmediği sürece çok yavaş ve gecikmeli kalabiliyor. Bu beklentileri düzenlemek de Fed’in elinde ve sıkılaşmanın kontrolcülük üzerine etkisini de buradan analiz etmek durumundayız.
Son Fed araştırması, politika yapıcıların ücret-fiyat sarmalının erken bir tezahürüyle ilgili korkularını doğruluyor gibi görünüyor: San Francisco Fed’den bir makale, kısa vadeli enflasyon beklentilerinin pandemi sırasında ücretlere tam olarak yansıdığını gösteriyor. New York Fed araştırması ise, Covid başladığından bu yana ücretlerin ve girdi maliyetlerinin iki katına çıktığını gösteriyor. Üreticilerin halen ücret baskılarıyla mücadele etmesine rağmen, güçlü dolar ve azalan iç mal talebi nedeniyle ithalat fiyatlarının da yavaşlaması gerekiyor. Aynı New York Fed araştırmasına göre, geçen yıl ithalat fiyatlarında ve ücretlerde %10’luk bir artış, üretici fiyatlarında önceki yıllarda yalnızca %3’lük bir artışa kıyasla %7,4’lük bir artış şeklinde yansımış.
Fed açısından bakacak olursak; ÜFE planları değiştirmeyecektir. TÜFE’nin beklenenden daha kötü olması ve Fed’in enflasyon düşüşüne dair daha sağlamcı ve kanıt görmek isteyen duruşu FOMC’nin içine bazı daha önce geçmeyen ayrıntılar eklenmesini olası kılıyor. Powell’ın izleyeceği verilerin “bütünlüğü”, ekonomide çok az soğuma ve hatta belki bir miktar hızlanma belirtisi gösteriyor. 50-75 olan ihtimaller ise 75-100 olarak daha fazla telaffuz edilmeye başlandı. Bu noktadan, Fed’in gelecek haftaki adımının en az 75 baz puanlık bir büyüklük kaplamasını bekliyor olacağız. Fed’in nasıl devam edeceği, terminal faiz oranını yükseltip yükseltmeyeceği ve altında yatan ekonomik projeksiyon güncellemeleri daha önemli olacak. Terminal oranını %4’ün üzerine çıkarmak, FOMC toplantısının bilinen ayrıntılarının üzerine önemli bir yeni ekleme olacaktır. Mevcut verilerle Fed’in muhtemelen faiz artırımının sonuna yaklaşmayacağı düşüncesi biraz daha baskın hale geldi.
Kaynak Enver Erkan/ Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı