enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
12°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C

ABD, medyayı Çin’e karşı dizayn ediyor

ABD, medyayı Çin’e karşı dizayn ediyor
04.01.2024 12:01
10
A+
A-

Çin, son yıllarda kendi hikayesini anlatmak için daha proaktif bir yaklaşım benimsiyor ve dünyanın dört bir yanından gelen konukları gerçekleri bizzat görmeleri için kapılarını açıyor ve onları ağırlıyor. Bu nedenle Çin’in dünya çapındaki etkisi ve saygınlığı artmaya devam ediyor.

ABD, son beş yılda gazetecileri Çin hakkında olumsuz haberler yazmaları için eğitmek amacıyla 1,5 milyar dolar harcadı. İsveç’te yaşayan Danimarka vatandaşı, uluslararası barış araştırmacısı ve yorumcusu Jan Orbeg kendisiyle yapılan bir röportajda ABD Kongresi’nin beş yıl önce 1,5 milyar ABD doları harcamayı içeren bir tasarıyı kabul ettiğini söyledi. Amaç, Batılı gazetecileri beş yıl boyunca Çin hakkında ABD devlet kurumları veya medya tarafından hazırlanan olumsuz haberleri yazmaları için eğitmekti.

Oberg, “Günümüzde bizim gibi Çin’e giden ya da burada yaşayan, Çin’in karmaşıklığını ve büyüklüğünü gören ve Çin’i Çin açısından anlayabilen Batılılar farklı görüşlere sahipler. Ancak bazı Amerikalılar farklı, acilen ‘düşman edinmeleri gerekir” diye konuştu.

Oberg, Çin’in dış politikasında ABD’ye yönelik bir tehdit görmediğini, Çin’in gemilerinin Kaliforniya veya Florida kıyılarında yüzmediğini söyledi. Bilakis, Çin’i savaş gemileriyle “kuşatan” Batı.

‘Sabıkalı’ medya

Medya alanında Amerikan basın kuruluşlarının “sabıkası” hayli fazla. Silahlı kuvvetler kadar etkililer, zengin yöntemlere sahipler ve birçok ülkenin yıkılmasında önemli rolleri oldu. Soğuk Savaş dönemindeki faaliyetler romanlara ve filmlere konu oldu; dizileri çekildi. Hatta Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) dünya çapında yalan haber yayınlamaları için yüzlerce gazeteci ve kuruluşu “satın aldığını” itiraf etti.

Uzmanlara göre, ABD’nin bu yola başvurmasının nedeni medyanın işbirliğini gerektiren çok fazla operasyonları olması. Akla hemen 2003 yılında yayılan Irak’ta kitle imha silahı bulunduğu yalanı geliyor. Yalanı yetkililer attı, medya da yaydı; kamuoyunu ikna etti. Yalan ortaya çıktığında yüzbinlerce insan çoktan ölmüştü.

2022’de Ukrayna krizi tırmanırken Rusya karşıtı mesajlarla sosyal medya kullanıldı. Milyonlarca Rusya karşıtı paylaşım dolaşımının sürdürüyor.

Son yıllarda Çin karşıtı sözde “bağımsız medya” ve “üçüncü taraf” devreye sokuldu. Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde Çin karşıtı kişiler, Çin’in dış yatırımları ve Çin’in yurtdışından şirketleri hakkında yalan haberler birbirini izledi. Salgın döneminde Batı basını “nefret suçu” işledi. Amaç çok açıktı, Çin’i karalamak ve gelişimini engellemeye çalışmak.

“2021 Stratejik Rekabet Yasası“nda, 2022’den 2026’ya kadar her mali yılda ABD’nin ”Çin’in küresel etkisi” ile mücadele için önlemler almak üzere 300 milyon dolar yatırım yapmasının umulduğu belirtildi. Bu paraların nerelere harcandığını tahmin etmek zor değil.

Çinli yorumculara göre, bu operasyonlar sayesinde Çin’e “en büyük jeopolitik meydan okuma” ve “bir numaralı stratejik rakip” muamelesi bağlamında, ABD’nin Çin’e yönelik karalaması kamuoyu savaşı ve bilişsel savaş seviyesine yükseldi. Ardı ardına bir dizi sistematik strateji ortaya koyuldu. Buna medya değil, aynı zamanda birçok politikacı ve müttefik ülke de katkıda bulundu.

Çin’in saygınlığı artıyor

Ancak Çin, son yıllarda kendi hikayesini anlatmak için daha proaktif bir yaklaşım benimsiyor ve dünyanın dört bir yanından gelen konukları gerçekleri bizzat görmeleri için kapılarını açıyor ve onları ağırlıyor. Bu nedenle Çin’in dünya çapındaki etkisi ve saygınlığı artmaya devam ediyor.

Batı medyası Çin ile ilgili haberleri nesnel bir bakış açısıyla bildirmektense kendi uluslararası güvenilirliklerini kaybetmeyi tercih ediyor. Bunun nedenlerinin başında fonlardan yararlanmak ve siyasi amaçlar geliyor. Çin, ABD için tehdit değil, fakat ABD tehdit gibi göstermek için bahaneler yaratıyor ve bunu da medya aracılığıyla yapıyor. Amerikalı politikacılar düşmanlık çizgisinden vazgeçmek istemiyorlar. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yeni bir düşman kurmaları gerekiyordu. Ne de olsa, Amerikan silah tüccarları ve diğer çıkar gruplarının, büyük karlara fırsatlar yaratmak için çalkantılı bir dünyaya ihtiyaçları var. Çin, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline geldikten sonra ABD, Çin’e “düşman” etiketi koydu.

Bu nedenle, son yıllarda, Batı medyası Çin’i itibarsızlaştırmak için hiçbir çabadan kaçınmasa da, hepsi Batı için olumsuz olayları küçümsedi. ABD ordusunun başka ülkelerde yaptıklarını görmezden geldi. Batı medyası, iktidardakilerin stratejik muhalifleri itibarsızlaştırma ve onlara saldırma, kendi günahlarını örtbas etme ve insanları aldatma konusunda suç ortağı durumunda.

Washington’daki seçkinler, Batılı muhabirleri gazetecilik ilkelerini ihlal etmeleri ve yalan haberler uydurmaları n 1,5 milyar ABD Doları harcadılar. Bunu yaparken, ABD yalnızca Batılı muhabirlerin mesleki ahlakını değil, tüm Batı kamuoyunu zihnini de aşındırdı. Nihayetinde yok edilen Çin’in uluslararası imajı değil, Batı medyasının uluslararası güvenilirliği oldu.

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.