Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turu için 28 Mayıs’ta tekrar sandığa gidecek. İlk turda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oyların %49,5’ini, muhalefet adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise %45 oy almıştı. İki aday da ilk turda seçilmek için gerekli olan %50 oyu alamamıştı.
Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'nın savunduğu farklı ekonomi politikalarına odaklanarak, ikinci tur seçimlerden sonra Türkiye'deki potansiyel para politikası gelişimini tartışmak gerekirse;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimi kazanması halinde, %43,7'lik yüksek enflasyona rağmen mevcut düşük faiz politikasının devam etmesi bekleniyor. Erdoğan, düşük faiz oranlarını koruma niyetini dile getirdi ve sonuç olarak enflasyonun sonunda yavaşlayacağına inanıyor. Ekonomik büyümeyi desteklemeyi amaçlayan bu yaklaşım, enflasyonu ve döviz kurlarını sadece düşük faiz oranlarıyla kontrol altına almak mümkün olmayabileceğinden, uzun vadede böyle bir politikanın sürdürülebilirliği konusunda endişeler yaratabilir.
Öte yandan Millet İttifakı'ndan Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanması durumunda ekonomik ortodoksiye dönüş sözü verdiler. Bu, faiz oranlarını birkaç ay içinde kademeli olarak artırmayı ve daha ortodoks bir ekonomi politikasına geçişi içerecektir. Bu yaklaşım, ekonomik koşulların sıkılaşmasına ve enflasyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olabilirken, kısa vadede sınırlı talep ve ekonomik ivme kaybına da yol açabilir.
Türkiye'nin Son Derece Negatif Reel Faizleri… Kaynak: Bloomberg Economics, Dinamik Yatırım
Her iki politika seçeneğinin de kendi çıkarımları ve zorlukları vardır. Mevcut ekonomik yaklaşım, ekonomik destek ve enflasyonist genişlemeci bir yaklaşımla büyümeye öncelik verirken, ortodoks politika, kısa vadeli popülerlik ve potansiyel ekonomik yavaşlama pahasına enflasyonu ele almayı ve ekonomik istikrarı yeniden sağlamayı hedefliyor.
Seçimin sonucu ve takip eden ekonomi politikaları, Türkiye'de döviz kuru, rezervler ve enflasyon üzerinde önemli bir etkiye sahip olacaktır. Ancak, ülkenin karşı karşıya olduğu önemli kavşak göz önüne alındığında, bu politikaların tam dağılımını ve değerlendirilmesini tahmin etmek zordur. Ekonominin gidişatı, hükümetin mevcut yaklaşımla devam edip etmeyeceğine veya ekonominin gelecekteki yönüne ilişkin çıkarımlarla birlikte ekonomik ortodoksiye dönmeyi seçip seçmeyeceğine bağlı olacaktır.
Kaynak Dinamik Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı