Oğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Hepimizin bildiği üzere 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öngördüğümüz üzere ikinci tura kalmıştır. Ata İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak birinci turda 5.2 oranında oy alacak seçimlerin ikinci turu üzerinde etkili bir noktaya ulaştık. Önceki Türk milletinin her bir ferdine seçimlerde göstermiş oldukları vakur tavır, yüksek katılım ve bize olan teveccühleri için teşekkür ederim.
Ata İttifakı bileşeni partilere sayın genel başkanlarına, parti yöneticilerine, parti teşkilatlarına ve seçmen tabanlarına teşekkür ederim. Resmi olarak ittifak içinde yer almasalar da Türkiye İttifakı Partisi üzerinden desteklerini esirgemeyen ve ilk günden beri bizimle beraber olan siyasi partilerimizin sayın genel başkanlarına, parti yöneticilerine, teşkilatlarına ve tabanına teşekkür ederim.
Sesimizi televizyonlardan, gazetelerden duyuramadık. Sosyal medya açılan tek kapımız oldu. Cümlelerimiz için tehditler aldık, saldırılara uğradık. İstedikleri şekilde davranmadığımız için hakkımızda yalan haber çıkardılar. Bağlamından koparılan cümlelerle adeta kirli pazarlıkların bir parçası gibi gösterdiler. Sosyal medya linçine uğradık.
Biz yaklaşık 3 yıl önce eğer bir Türk milliyetçisi aday olmazsa Türk milliyetçilerini adaysız bırakmayacağız dedik ve yola çıktık. Bu süreç içerisinde tüm Türkiye’de Sinan Oğan gönüllüleri üzerinden örgütlenmeye ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanmaya başladık. Sona ana kadar da üzerinde uzlaşılan bir Türk milliyetçisi aday formülünü bekledik ve dedik ki eğer böyle bir aday çıkarsa biz çekileceğiz. Ve kayıtsız şartsız bu adayı destekleyeceğiz ancak dediğimiz şartlara haiz bir aday çıkmadığı için biz çalışmalarımıza hız verdik.
Biz 3 yıldır bu çalışmayı sürdürüyorduk ve bir dip dalgayı 1 ayda değil, 3 yılda hazırladık. Bu sebeple de seçmenlerimizi küçümseyen, onları tesadüfi oylar olarak gören bize değil başka adreslere yazmaya çalışanların bizim çalışmalarımızı daha dikkatli izlemelerini tavsiye ediyoruz.
Normal şartlarda bizim almayı beklediğimiz oy oranı yaklaşık yüzde 9-16 bandında bir rakamdı. Bunu en başından beri kademeli olarak ifade ettik. Bir dip dalganın geldiğini, tüm anketlerin yanılacağını ve seçimin sürprizini bizim yapacağımızı ifade ettik. Ancak seçimin son düzlüğünde sayın Muharrem İnce’ye yönelik başlatılan ve aşağılık usullere de el atılan linç kültürünün hedefine ulaşmasıyla bu defa son 3 günde bize dönük başlatılan yargısız infaz çalışması seçmenlerimizin bir kısmının ürkmesine sebep olmuştur.
Seçimlere oldukça zor şartlarda girdik, eşit ve adil olmayan şartlarda yarıştık. Ne maddi olarak gerekli imkanlarımız vardı ne de medyada gösteriliyorduk. Ne hükümet imkanları ne de belediye imkanlarımız yoktu. Ayrıca devlet katkısından da mahrumduk. Buna rağmen büyük bir mücadele örneği sergiledik.
İlk günden beri ortaya bir hedef ve plan koyduk. Plana sadık kaldık, birçok temel hedeflerimize ulaştık. Elbette bu ülkeyi yönetmek büyük Türkiye ve kutlu turan yolunda ilerlemek hedefimiz devam ediyor. İnşallah gelecek yıllarda bu hedeflerimize ulaşacağız.
Seçimlerin ikinci tura kalmasını sağlamakla beraber ikinci turun ana gündemini de belirleme yetisine sahip olduk. İkinci tura kalan adayların bizim söylemlerimize sarılmalarını sağladık. Bizi dikkate almak istemeyen, saymaya gerek görmeyen, siyasetin bu başlattığımız hareketi saydığını gördük. Sığınmacılar konusunda yeterince farkındalık oluşturduk. Bu konuda her iki ittifakın da bir geri dönüş takviminin oluşturmasına katkıda bulunduk.
Türk dünyasıyla entegrasyon çalışmalarına hız verilmeli, Türk Devletleri Teşkilatı daha da güçlendirilmelidir. Ekonomimizdeki faiz odaklı yürütülen politikalar yeniden gözden geçirilmelidir. Ülkemizin daha güçlü ekonomik temele oturtulması sağlanmalıdır.
Yeni geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde istikrarın temelinde parlamento ve cumhurbaşkanlığının aynı ittifak yönetiminde olması önem arz etmektedir. Millet İttifakı ise 20 yıldır iktidarda olan Cumhur İttifakı karşısında yeterli başarıyı gösterememiş, geleceğe dair tarafımızı ikna edecek bir perspektif sunamamış, her şeyden önemlisi parlamento çoğunluğunu sağlayamamış ve istikrar faktörünü ıskalamıştır. Bize yönelik pazarlık iddiaları ileri sürenlerin bizi tanımadıkları çok net ve ortadadır. Biz hiçbir zeminde pazarlık yapmadık. Kimseden bir görev talep etmedik. Bizim yaklaşımımız tamamıyla ilkesel çerçevede olmuştur.
Kararımız şahsımıza değil, milletimize yönelik kazanımlar temelinde olmuştur. Bu çerçevede sürdürdüğümüz müzakereler aşağıdaki ilkeler çerçevesinde neticelenmiştir. Her türlü terör örgütlerine karşı kesintisiz, istikrarlı ve kararlı bir mücadele devam ettirilecektir. Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi olan sığınmacılar ve kaçaklar meselesinde artık bir takvim mevcuttur ve bu takvim en kısa zamanda işlemeye başlayacaktır.
Bu müzakere ve istişareler ve tabandan gelen mesajlar neticesinde seçimlerin ikinci turunda Cumhur İttifakı adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğimizi beyan ediyorum. Bize ilk turda oy veren seçmenlerimizi de ikinci turda Sayın Erdoğan’ı desteklemeye davet ediyorum.”
Hibya Haber Ajansı