enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5130
EURO
36,1263
ALTIN
3.004,18
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
11°C
Salı Parçalı Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C
Perşembe Az Bulutlu
14°C

2025 yılında dünyada hipertansiyon hastalarının 1,5 milyar kişiye ulaşacağı öngörülüyor

2025 yılında dünyada hipertansiyon hastalarının 1,5 milyar kişiye ulaşacağı öngörülüyor
17.05.2023 12:18
25
A+
A-

Hipertansiyon tüm dünya için çok önemli sağlık sorunlarından biri olmakla birlikte beraberinde farklı hastalıklar için getirdiği risk faktörleri nedeniyle önemi daha da artıyor. Kardiyoloji uzmanı Dr. Cansu Ebren, hipertansiyonun yetişkin hasta popülasyonunda en sık konulan tanılardan birisi olduğunu ve aynı zamanda reçeteli ilaç kullanımının da en sık sebepleri arasında yer aldığının altını çizdi. Mevcut popülasyonun yaşlanması, sedanter yaşam tarzı ve obezitenin yaygınlaşmasının dünyada hipertansiyon sıklığının daha da artmasına nedene olacağının altını çizen Dr. Ebren “2025 için dünya genelinde hipertansiyonlu hasta sayısının yüzde 15-20’lik bir artış ile 1,5 milyar kişiye ulaşacağı öngörülmektedir.” dedi. 

“Hipertansiyona bağlı komplikasyonlar her yıl 9.4 milyon kişinin yaşamına mal oluyor”

Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji uzmanı Dr. Cansu Ebren’in verdiği bilgiye göre, 18 yaşından büyük kişilerde muayene sırasında hekim tarafından yapılan tansiyon ölçümünde halk arasında büyük tansiyon olarak bilinen sistolik kan basıncının  140 mmHg ve/veya küçük tansiyon olarak bilinen diyastolik kan basıncının 90 mmHg bulunması yüksek kan basıncı olarak tanımlanıyor. Hipertansiyonun “sessiz katil” olarak ifade edildiğini hatırlatan Dr. Cansu Ebren, “Hastalık hiçbir semptom vermeden başlayabildiği için tedavisiz kalıyor. Bu durumda başta damar yatağı, kalp, böbrek, göz ve beyne zarar veriyor” diye konuştu.  

Hipertansiyon komplikasyonlarının dünyada her yıl 9,4 milyon kişinin yaşamına mal olduğuna dikkat çeken Dr. Ebren, bununla birlikte kalp hastalıklarına bağlı yaşam kayıplarının yüzde 45’inden, inmeye bağlı yaşam kayıplarının ise yüzde 51’inden hipertansiyonun sorumlu olduğunu ifade etti. Ayrıca kalp ve damar hastalıkları, inme, kronik böbrek yetmezliği ve atriyal fibrilasyon gelişimi için en önemli risk faktörlerinden birinin de yine hipertansiyon olduğunu söyledi.

Hipertansiyon sıklığının artacağı öngörülüyor

Dr. Ebren’in verdiği bilgiye göre, hipertansiyon yetişkin hasta popülasyonunda en sık konulan tanılardan biri olmakla birlikte reçeteli ilaç kullanımının da önde gelen sebepleri arasında yer alıyor. İstatistiklere göre erişkinde hipertansiyon prevalansının ortalama yüzde 30-45 arasında bildirildiğini ve bu prevelansın da yaşla birlikte arttığını söyleyen Dr. Ebren, “60 yaş üzerindeki bireylerde bu rakam yüzde 60’ın üzerine çıkar. 50 yaş altındaki kadınlarda daha az görülmesine karşın, menopoz sonrasında kadınlarda hipertansiyon görülme sıklığı hızlı bir şekilde artmakta ve erkekleri geçiyor. 78 yaşında ise genel popülasyonun yüzde 90’ında hipertansiyon ile karşılaşılıyor” şeklinde konuştu. 

Mevcut popülasyonun yaşlanması, sedanter yaşam tarzının ve obezitenin yaygınlaşmasının dünyada hipertansiyon sıklığının daha da artacağı anlamına geldiğine dikkat çeken Dr. Ebren, “Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin en son yayınlanan 2018 yılına ait Hipertansiyon Kılavuzu’nda da belirtildiği üzere, 2025 yılında hipertansiyonun dünya genelinde yüzde 15-20’lik artışla 1.5 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir” dedi. 

“Genç yaşta hipertansiyon yaşlılıkta kötü beyin fonksiyonlarına neden olabiliyor”

Hipertansiyonun yaşlılar üzerindeki etkilerinin gençlere kıyasla daha yıkıcı olabildiğini söyleyen Dr. Cansu Ebren, sözlerine şöyle devam etti: 

“Hipertansiyon tanılı kişilerde on yıllık majör kardiyovasküler olay yaşama riskinin 24-34 yaş aralığı için yüzde 1’in altında iken; 65 yaş üstünde bu oranın yüzde 30’u aştığına dikkat çekti. Bu nedenle kişinin sağlıklı bir şekilde yaşlanabilmesi için, genç yaşlarından itibaren düzeltilebilir risk faktörlerini minimalize etmesi, erken tanı ve tedavi almasının oldukça önem taşıyor.”

Yakın zamanda yayınlanan bir çalışmanın 30’lu yaşlarda yüksek kan basıncına sahip genç erişkinlerin, 70’li yaşlarına geldiklerinde özellikle erkeklerin daha kötü beyin fonksiyonlarına sahip olduklarını gösterdiğini söyleyen Dr. Ebren, “Bu grupta aynı zamanda demansın da daha fazla görüldüğü tespit edilmiş. Dolayısıyla sadece kalp değil, beyin sağlığınız için de kan basıncınızı belli aralıklarla ölçtürmeli ve yüksek saptanması halinde bir kardiyoloji uzmanına başvurmalısınız. Gençliğinizde kendinize vereceğiniz öz bakım, sağlıklı ve iyi bir yaşlanmanın anahtarı olacaktır” ifadesini kullandı.  

Hipertansiyonu önlemek için bu önlemler alınmalı 

Sadece hipertansiyonun değil, genel kardiyovasküler riski azaltmada en etkili faktörlerden birinin sigaranın bırakılması olduğunun altını çizen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji uzmanı Dr. Cansu Ebren, hipertansiyondan korunma adına alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: 

“Tütün ve tütün ürünlerinin bırakılması konusunda bireyler mutlaka teşvik edilmelidir. Kişi fazla kilolu ise kendi ideal vücut ağırlığına inmesi veya en azından ağırlığının minimum yüzde 5-10’u kadar kilo vermesi gerekmektedir. Tuz tüketimine mutlak surette dikkat edilmeli ve günlük sodyum alımı 2-2.4 gr (5-6 gr tuz) ile sınırlandırılmalıdır. Sağlıklı bir yaşam için Akdeniz tipi beslenme modeli benimsenmeli, sebze-meyve ağırlıklı, az yağlı, tam tahıllı besinlere öncelik verilmeli ve haftada en az iki kez balık tüketilmelidir. Sedanter yaşamdan kaçınmak, haftanın en az 5 günü 30 dakikadan az olmayan, kişinin yaşına ve fiziksel durumuna uygun düzenli egzersiz yapılması çok önemlidir. Konunun ruhsal tarafına da bakacak olursak, meditasyon, yoga gibi gevşeme tekniklerinin uygulanması veya gereklilik halinde davranış kalıplarının düzeltilmesine yönelik psikoloterapi destekleri ile kişinin stresini daha iyi yönetmesi hiç şüphesiz hayat kalitesini arttırmasına yardımcı olacaktır.”

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.