enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Parçalı Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C
Perşembe Az Bulutlu
15°C

Seçimler, sağduyu, huzur ve güvenliğin korunmasında önemli rol oynuyor

Seçimler, sağduyu, huzur ve güvenliğin korunmasında önemli rol oynuyor
12.05.2023 17:27
49
A+
A-

Uzmanlar ‘seçmen psikolojisinin’ uzun zamandır psikolojinin ilgi alanında olduğunu ve bireylerin siyasi tutumlarını şekillendiren psikolojik faktörlerin anlaşılmasına yardımcı olmayı amaçladığını söyledi. Seçmen davranışlarının rasyonel ve psikolojik faktörlerin bir bileşimi ile oluştuğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, ‘taraftar, yandaş ve fanatik psikolojisi’ kavramlarına dikkat çekiyor. Seçimlerin hayatın sonu olmadığının da altını çizen Nurmedov, “Seçimler önemlidir ve doğru kararlar almak için ciddi bir düşünce gerektirir. Ancak seçim sonuçlarının sanılanın aksine hayatın diğer alanları üzerindeki etkisi de sınırlıdır.” diedi.

Seçmen psikolojisi, kampanyalarının nasıl düzenleneceği konusunda ipuçları sağlar

‘Seçmen psikolojisinin’, seçmen davranışlarını inceleyen psikolojinin bir araştırma dalı olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, “Genel olarak tanımlamak gerekirse seçmen psikolojisi, bireylerin siyasi  tercihlerinin altındaki psikolojik nedenlerini ve bu tercihlerin nasıl oluştuğunu araştırır.” ifadelerini kullandı.

Seçmen psikolojisinin uzun zamandır psikolojinin ilgi alanında olduğunu ve bireylerin siyasi tutumlarını şekillendiren psikolojik faktörlerin anlaşılmasına yardımcı olmayı amaçladığını kaydeden Nurmedov,  “Bu faktörler arasında kişilik özellikleri, ideolojik eğilimler, sosyal baskı, kampanya mesajları, lider imajı ve olayların algılanması gibi unsurlar yer alır. Seçmen psikolojisi, seçim kampanyalarının nasıl düzenleneceği konusunda çok önemli ipuçları sağlar. Aynı zamanda seçim sonuçlarını tahmin etmeye de yardımcı olabilir.” şeklinde konuştu.

Seçmen davranışlarının kabaca iki başlık altında incelendiğini aktaran Nurmedov bu başlıkları ‘rasyonel değerlendirmeye bağlı’ ve ‘psikolojik etkenlere bağlı’ olarak açıkladı.

Seçmenlerin tercihlerinin çoğu zaman rasyonel düşünce sürecinden kaynaklandığının varsayıldığını kaydeden Nurmedov, “Rasyonel değerlendirmeye bağlı tercihleri etkileyen faktörler arasında ekonomik durum, parti ideolojisi, adayın kişiliği, kampanya vaatleri ve medya etkisi yer alır.” dedi.

Psikolojik durum oy tercihlerinde rol oynar

Seçmen davranışının, sadece rasyonel düşünce sürecine dayanmadığını hatırlatan Nurmedov, “Seçmenlerin psikolojik durumları, değerleri, tutumları ve duyguları da oy tercihlerinde rol oynar. Bu psikolojik etkenler grup kimliği, duygusal tepkiler, ilk izlenimler, tutumlar ve kişisel deneyimler şeklinde sıralanabilir. Sonuç itibarıyla seçmen davranışı rasyonel ve psikolojik faktörlerin bir bileşimi ile oluşur.” açıklamasında bulundu.

Taraftarlar kazanmak istedikleri için stresli veya endişeli olabilirler

‘Taraftar, yandaş ve fanatik psikolojisi’ kavramlarına da değinen Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov ‘taraftar psikolojisi’ kavramını şöyle açıkladı:

“Taraftarlık esasında bir sanatçı, spor kulübü, siyasi parti veya ideolojinin destekçisi anlamına gelir. Taraftarlık, taraf olduğu grubun başarısına katkıda bulunmak ve onları desteklemek için sergilenen tutumu ifade eder. Bir taraftarın psikolojisi, takımının başarısına ilişkin yoğun duygusal tepkiler içerir. Taraftarlar, takımlarının kazanmasını istedikleri için stresli veya endişeli olabilirler ve kazandıklarında büyük bir coşku hissederler. Benzer şekilde, takımı kaybettiğinde, hayal kırıklığına uğrayabilirler ve hatta üzüntü veya öfke gibi negatif duygular yaşayabilirler. Bununla birlikte taraftarlıkta genelde yıkıcı bir aşırılık yoktur.”

Yandaşlar kendi içinde eleştirir, karşı çıkar ve sorgular

‘Yandaş’ kavramının ‘taraftar’ kavramı ile benzer anlama sahip olmakla birlikte, daha çok siyasi bağlamda kullanıldığını ifade eden Nurmedov, “Bir yandaş, belirli bir siyasi parti veya liderin politikalarına sıkı sıkıya bağlıdır ve onları savunur. Yani, taraftar kavramı daha geniş bir kavram iken, yandaş kavramı siyasi bağlamda kullanılan daha dar bir tanımdır. Yandaşlık psikolojisi, genellikle, diğer insanların farklı bakış açılarına karşı kapalı bir tutum içerir. Bu durum, bazen yandaşların yanıltıcı bilgilere inanmalarına ve gerçekleri göz ardı etmelerine neden olabilir. Bununla birlikte, yandaşlıkta körü körüne bağlanma, liderlerini veya ait hissettikleri grupları putlaştırma ya da mutlak doğru olarak algılama söz konusu değildir. Yeri geldiğinde kendi içinde eleştirir, karşı çıkar ve sorgularlar.” şeklinde tanımladı.

Fanatikler yıkıcı davranışlar sergileyebilir

Fanatik psikolojisi tanımını da açıklayan Nurmedov, ‘fanatik’ teriminin genellikle tutkulu bir şekilde bir fikir, spor takımı, lider veya herhangi bir konuya bağlılık gösteren kişiler için kullanıldığını söyledi. Bireylerin fanatiği olduğu kişiyi münezzeh bir varlık olarak nitelendirdiklerini belirten Nurmedov, “Fanatik psikolojisi, genellikle, bir kişinin belirli bir inanç veya ideolojiye aşırı derecede bağlı olmasından kaynaklanır ve bu bağlılık, kişinin kimliği veya kendine ait bir özellik olarak görülür. Fanatiği olduğu kişi veya ideolojiyi eleştiremez. Başkaları tarafından eleştirildiğinde ise muhalif görüşleri asla kabul etmezler ve körü körüne savunurlar. Yetersiz kaldığını hissettiklerinde ise aşırıya kaçabilirler. Yıkıcı davranışlar sergileyebilirler.” dedi.

Seçimler önemli ancak hayatın sonu değil

Seçimleri hayatın sonu gibi düşünmenin doğru olmadığını vurgulayan Nurmedov, “Seçimler hayatımızın sadece bir bölümünü oluşturur ve hayatımızın sonu değildir. Seçimler önemlidir ve doğru kararlar almak için ciddi bir düşünce gerektirir. Ancak seçim sonuçlarının sanılanın aksine hayatın diğer alanları üzerindeki etkisi de sınırlıdır. Kaybetmek, yeni fırsatlar yaratmak için bir adım olabilir ve hayatımızın diğer alanlarında başarıya ulaşmamıza yardımcı olabilir. Özetle, seçimler önemlidir ancak hayatın sonu değildir.” şeklinde ifade etti.

Sağduyulu insanlar daha saygın ve güvenilir bulunur

Sağduyunun önemine de değinen Nurmedov, “Sağduyu, insanların olaylara mantıklı, gerçekçi ve dengeli bir şekilde yaklaşmasına yardımcı olan ve insanları diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biridir. Sağduyu sahibi insanlar, duygularıyla hareket etmek yerine, bilgi ve mantıktan yola çıkarak, doğru kararlar verme eğilimindedirler.” dedi.
Sağduyunun bize özellikle seçim süreci gibi stresli veya zor durumlarda, mantıklı ve soğukkanlı bir şekilde karar vermeyi sağlayacağına dikkat çeken Nurmedov sözlerini şöyle tamamladı

: “Unutulmamalıdır ki, kararlarında sağduyulu davranan insanlar, toplum tarafından daha saygın ve güvenilir bulunur. Toplumda, sağduyulu kararlar almak ve uygulamak, huzur ve güvenliğin korunması açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, sağduyu kavramı, toplumsal yaşamın sürdürülmesinde ve geliştirilmesinde kritik bir rol oynar.”

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.