enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4758
EURO
36,2133
ALTIN
2.961,80
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Cumhurbaşkanı Erdoğan, HAK-İŞ Genel Kurulu’nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, HAK-İŞ Genel Kurulu’nda konuştu
11.05.2023 13:55
43
A+
A-

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Sizlerin vasıtasyla işçi kardeşlerimize, tüm çalışanlarımıza sevgilerimi saygılarımı sunuyorum. HAK-İŞ Konfedarasyonu 15. Olağan Genel Kurul Toplantısı münasebetiyle sizlrle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Genel kurulun Hak-İş camiası, çalışma dünyamız ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Yaklaşık 47 yıldır azimle sürdürdüğü emek, demokrasi, özgürlük, adalet mücadelesi için Hak-İş'e teşekkür ediyorum. Kuruluşundan bugüne kadar Hak-İş çatısı altında ter döken, mücadele veren, çalışmalarında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.

Ülkemiz ekonomisin büyümesinde ve gelişmesinde de Hak-İş'in katkısı vardır. Son 21 yılda Türkiye, milli gelirini 236 milyar dolardan 1 trilyon dolar sınırına getirdiyse, her yıl ortalama yüzde 5,5 büyüme kaydettiyse, satın alma gücüne göre dünyanın en büyük 11'inci ekonomisi olduysa, iş gücü sayısındaki artışa rağmen istihdamını 32 milyona yaklaştırdıysa, ihracatını 36 milyar dolardan 255 milyar dolara çıkardıysa, hasılı sanayiden turizme, savunmadan üretime kadar her alanda yüz yılın başarılarına imza attıysa bunun gizli kahramanları işçi ve emekçi kardeşlerimdir.

Türkiye bugünlere sadece şehitlerimizin kanlarıyla değil, işçilerimizin aziz ve mübarek alın terleriyle de gelmiştir. Rabbim hepinizden razı olsun diyorum. Ülkem ve milletim adına her birinize Hak-İş nezdinde tüm kardeşlerime buradan şükranlarımı sunuyorum.

Hak-İş, temsil ettiği kitle itibarıyla bizim de sendikamızdır. Kendimizi ülkemizdeki 16 milyonluk büyük emekçi ailesinin bir ferdi olarak görüyoruz. Ailesinin rızkını kaptanlık yaparak temin etmiş bir babanın evladıyım. Gençlik yıllarında İETT'de işçi olarak çalışmış bir kardeşinizim. Daha sonra ticarete atılmış, esnaflık yapmış, rızkını ticarette aramış biriyim. Şafakla beraber uyanmanın, kışın soğuğunda otobüs beklemenin, kalabalıklar arasında işe gitmenin, gazete kağıtları üzerine serilmiş bir sofrada yemek yemenin ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Alın teriyle kazanılan paranın ne kadar kıymetli, ne kadar bereketli olduğunu çok iyi bilirim. İşçi kardeşlerimizin evlerine ekmek götürmek için zorluklara nasıl göğüs gerdiklerini de çok iyi bilirim.

Ailemizden, çevremizden öğrendiğimiz, daha sonra kişisel hayatımızda bizzat yaşayarak tecrübe ettiğimiz bu değerler bize hep rehberlik etti. Nereden geldiğimizi aklımızdan çıkarmadık. Mazisini inkar edenlerden, köklerine sırtını dönenlerden olmadık. Ülkemize ve milletimize siyaset yoluyla hizmet mücadelemizi işte bu birikimin, bu hafızanın kılavuzluğunda yürüttük. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan itibaren daima sizlerin hakkını vermeye çalıştık. Bizden önce işçilerimizin en önemli meselesi 1 Mayıs'tı. Hemen her 1 Mayıs'ta olaylar olur, kimi zaman da kan dökülürdü. Marjinal örgütler ve illegal yapılar da bu durumu istismar ederdi. Buna 2008 yılında son vererek 1 Mayıs'ı önce emek ve dayanışma günü, ardından da resmi tatil ilan ettik. Ayrıca örgütlenme, sendikal haklar, işçi sağlığı güvenliği konusunda önemli adımlar attık. Çıkardığımız İSG Kanunu, bu alanda tarihi bir reform niteliğindedir. Sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplayarak özellikle sağlık alanında herkesin aynı kalitede hizmet alabilmesini temin ettik.

Darbe döneminin mirası olan kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek ayrımcı ve baskıcı uygulamalara biz son verdik. Ücretler konusu en hassas olduğumuz alanların başında geldi. Biz göreve geldiğimizde asgari ücret 184 liraydı, dolar olarak söyleyecek olursak 126 dolara tekabül ediyordu. Bugün asgari ücret 8 bin 500 lira oldu. Dolar bazında bakarsak yaklaşık 440 dolar. Bir başka örnek muhalefetin sürekli ağzına doladığı akaryakıt fiyatlarıdır. 2002'de benzini litre fiyatı 1,5 liraydı. Asgari ücretle 110 litre benzin alınabiliyordu. Aradan geçen yıllarda petrolün varil fiyatı 25 dolardan 77 dolara çıkmasına rağmen bugün asgari ücretle 410 litre benzin alınabiliyor.

Benzer örnekleri birçok başlığa teşmil etmek mümkündür. Hükümetlerimiz döneminde asgari ücret ve diğer ücretlerdeki artış sadece rakamsal değil, reel olarak da alım gücünü kat ve kat yükseltmiştir. Sadece asgari ücret örneği bile iktidarımızın işçisine, memuruna, emeklisine verdiği önemi göstermektedir. Yola çıkarken çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz demiştik. Hamdolsun son 21 yılda bu sözümüze hep sadık kaldık. Küresel ekonomik görünüm veya Türkiye'nin mali şartları ne olursa olsun çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik.

Emeklisinden memuruna, engellisinden şehit yakını ve gazilerimize kadar toplumumuzun tüm kesimlerinin yanında olduk. Ekonomimiz büyüdükçe ortaya çıkan katma değerden, milletimizin tamamının hak ettiği payı almasını sağladık. Hatta ülkemizin yaşadığı ciddi sıkıntılara, tabii afetlere, küresel ekonomik krizlere, bölgemizdeki çatışmalar rağmen bu hassasiyetimizi koruduk.

Önümüzde memurlarımızın maaş düzenlemesi var. Yasaya göre memurların maaş artış oranları ocak ve temmuz ayında belirleniyor. Biliyorsunuz memura verilen maaş zamlarında enflasyon farkına ilave olarak refah payı artışını biz getirdik. Daha önce böyle bir uygulama yoktu. Sene başında kamu görevlilerinin maaşlarına yüzde 13,5 oranında refah payı ilave ederek toplam yüzde 30 oranında zam yapmıştık. Böylece 2002 yılında 392 lira olan en düşük memur maaşını, reel olarak yüzde 136 artışla yaklaşık 12 bin liraya çıkarmıştık.

Şimdi temmuz ayında bir adım daha atıyoruz. En düşük memur maaşını, en düşük kamu işçisi maaşından aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz. Kamu işçilerinde olduğu gibi en düşük maaşı yine 15 bin liraya çıkararak üzerine de enflasyon ve refah payı olarak benzer bir artış yapacağız. Böylece en düşük memur maaşı da 22 bin lirayı bulacak.

En düşük memur maaşı 22.000 lirayı bulacak. Birinci dereceye inen tüm memurlarımızın 3600 ek göstergeden yararlanmasını sağlayacağız."

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.