İletişim Başkanı Altun'un konuşmasından satır başları şöyle:
"Bu toplantıları ileride de daha sık şekilde yapmaya devam edeceğiz. Zira küresel bir hakikat mücadelesi verilecekse bunun merkezi Türkiye olacak. Bu bir temenni değil hedef değil tarihin ve küresel şartların bize dayattığı bir ödeve bir sorumluluktur. Biz de cumhurbaşkanlığı iletişim başkanlığı olarak hakikat mücadelesini sonuna kadar vermek için çalışacağız.
Bugün bilginin özü saldırı altındadır. Bilgi felsefe ile uğraşan geçmiş dönem filozofların zannediyorum ki bugünkü manzara çok ciddi anlamda hayrete uğratırdı. Bilgi artık günümüzde hakikatin ögesi olmaktan çıkartılmaya çalışılan bir kavrama bir gerçekliğe dönüşmüş durumda. Bilginin hakikat dışı kullanımı insanlık için tahmin edileninin çok ötesinde bir tehlike arz ediyor. Hakikati içermeyen bir bilgi hakikati yansıtmayan bir bilgi ne yazık ki sadece entelektüel düzeyde bir tartışma konusu değil bizzat insanlığı tehdit eden insanlığı yok etme potansiyeli barındıran güçlü bir silaha dönüşebilmektedir.
Irak’ın işgalinden 15 Temmuz darbe girişimlerine Afrika’nın sömürülmesinden terör örgütlerinin vekalet savaşları için kullanışlı birer araç olarak kullanılmasına kadar bir çok alanda yalanlarım ve yanlış bilginin başrol üstlendiğini gördük. Modern dünya tarihinin akışını değiştiren sayısız olayın temelinde manipüle edilen ve dezenformasyona dönüşen bilginin olduğunu da çok iyi biliyoruz.
Bugün Türkiye serbest ve adil seçimlerin demokrasinin bir arada yaşamanın en güzel örneklerinin sergilendiği bir ülkedir. Türkiye bugün insani yardımlar konusunda dünyadaki birinci ülkedir. Dünyadaki birçok savaşı ve çatışmayı önlemede Türkiye bugün çok büyük çok önemli roller üstlenmektedir. Ukrayna Rusya savaşı bunun en somut örneğidir. Türkiye insanlığın başına bela olan terör örgütleriyle aynı anda çok etkin bir şekilde mücadele eden bir ülkedir. Türkiye farklı inanç ve kültürlerin barış içerisinde yaşadığı bir yandan camilerin inşa edildiği öte yandan sinagogların yenilendiği bir ülkedir. Uzay yolculuğu için adımların atıldığı bilim ve teknolojide ilerlemenin milli bir mesele olarak telakki edildiği bit ülkedir Türkiye. Türkiye günden güne daha güçlü daha büyük daha müreffeh bir ülkedir.
Uluslararası alanda sözde prestijli medya grupları açıkça aleni şekilde Türkiye’deki seçimlere taraf olmaktan geri durmuyorlar. Saldırgan ve iftiralarla dolu manşetler atıyorlar. Çünkü Cumhurbaşkanımız onların yapay gerçekliklerine göre değil dünyada bölgede ve bu ülkede hakikate göre davranıyor ve bu yönde mücadele ediyor. Küresel algı ve bilgi merkezlerini ellerinde tutarak dünyanın farklı yerlerinde operasyonlar yağmaya çalışan akademiden medyaya birçok alanda etki ajanlarıyla ülkelerin kendi çıkarlarına göre yönetilmelerini engellemeye çalışan çeteler var karşımızda ve bunlara karşı hakikat mücadelesi veren bir recep Tayyip Erdoğan var. Bu mücadeleye karşı bir dizi saldırıya girecek bu küresel çeteler. Bu mücadele sadece Türkiye için değil tüm insanlık için tarihsel bir imkandır tarihsel bir fırsattır.
Geleneksel medyanın kendi itibar sistemlerinden ötürü daha az dezenformasyon ürettiği bir dönemi yaşadı insanlık. Bugün o dönemden yeni bir döneme geçiyoruz. Sosyal medyanın tamamen kontrolsüz ve itibarsız bir yaklaşımla daha sistematik daha yoğun daha yaygın bir evreye geçmiş bulunmaktayız. Sosyal medyanın zihinsel etki ve psikolojik harp unsuru olarak kullanılmasıyla birlikte dünyanın son yaşadığı çatışma savaş ve diğer insani trajedilerin çok yoğun bir şekilde farklı bir boyutta olduğunu görüyoruz.
Algoritmalarla büyük verilerle big datalarla siyasi operasyon yapanların milletin iradesine nasıl etki etmeye çalıştıklarını ve kimi ülkelerde maalesef sonuç aldıklarını biliyoruz."
Hibya Haber Ajansı