Mardin’de temaslarını sürdüren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Dargeçit ilçesinde; sivil toplum kuruluşlarının(STK) temsilcileri, kanaat önderleri ve muhtarlarla bir araya geldi.
HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, Belediye konferans salonunda düzenlenen programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Programda konuşan Yapıcıoğlu, “Siyaset ve siyasetçi denilince eğer insanlar, araya mesafe koyuyorsa ve genel manada olumsuz bazı düşünceler onun zihnine geliyorsa burada kabahat vatandaşın değil siyaset ehlinindir.” vurgusunu yaptı.
Yapıcıoğlu, 10 yıllık siyaset serüveninde doğruluktan taviz vermediklerini belirterek, asıl başarının istikamet üzere kalabilmekte olduğuna söyledi.
“Siyaset bir araç olduğu gibi makamlar da gelip geçicidir”
“Dürüst siyaset gerçek adalet” düşüncesiyle siyaset sahnesine çıktıklarına vurgu yapan Yapıcıoğlu, siyasete ilişkin düşüncelerini şöyle özetledi:
“Bizi takip edenler bilirler ki, siyasetimizi başkalarının üzerinden kendimizi tarif ederek yapmıyoruz. Ya da siyasi rakiplerimizi kötüleyerek siyaset yapma alışkanlığımız yoktur. Biz ilkeleri ortaya koyuyoruz, neler olması gerektiğini söylüyoruz. İyileri tenzih ederiz iyi siyasetçi her partide olabilir, her partide çürük siyasetçiler de olabilir. Siyasetimizin hedefini açıklarken siyasetin bir araç olduğunu söylediğimiz gibi geleceğimiz makamların kendisinin de bir araç olduğunu söyledik. Eğer siyaset millete hizmet etmek amacıyla yapılıyorsa, bu amaç meşrudur. Eğer siyaset; meşhur olmak, mal toplamak, makama gelmek için, bazı nefsi arzuları tatmin etmek için yapılıyorsa bu meşru bir amaç değildir”
Yapıcıoğlu, genel manada siyasetin çoğunluğunun makam için yapıldığını öne sürerek, “Biz bir ilke ortaya koymaya çalıştık ve siyasetin başka türlü yapılabileceğini de göstereceğiz dedik. Elhamdülillah bu 10 yıllık yürüyüşümüzde bunu net bir şekilde ortaya koyduk. Bizi takip edenler bu görüşün aksini iddia edemezler. Çünkü bizde parti içinde makam kavgası hiç olmadı ve biz siyasetimizi bazı makamlara illa bizden birisi gelsin, otursun diye de yapmadık.” ifadelerini kullandı.
Her vatandaşın kendi çocuğunu kendi inancına göre ve kendi ana diliyle yetiştirme hakkına sahip olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:
“Herkesin canı, malı, izzeti, şerefi, haysiyeti korunmalıdır, muhafaza altında olmalıdır. Bunlar Allah’ın izniyle olacak. Bunların ne zaman olacağını bilemeyiz ama benim vazifem ve bunun bilincinde olan bütün insanların vazifesi, bu güzel şeylerin toplumlumuza hâkim olabilmesi için çaba sarf etmektir. Bizim gayemiz bütün insanların cennete gitmesine vesile olacak şekilde hidayet bulması, dosdoğru bir yol üzere ve adilane bir hayat sürmesi, kimsenin kimseye zulmetmemesi, herkesin sadece Allah’a kulluk etmesidir gayemiz. Eğer bunu siyasetin gayesi haline getirebilirsek hepimiz kazanacağız.”
“Daha çok yatırım, daha çok üretim ve daha çok istihdamla büyümemiz gerekir”
Yapıcıoğlu, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin sebeplerinden birinin de ithalat ve ihracatla büyüme olduğuna iddia ederek, asıl büyümenin yatırım, üretim, istihdam ve ihracat ile mümkün olabileceğini belirtti.
Cari açığın arttığını ileri süren Yapıcıoğlu, “Enflasyona rağmen biz üretimi, istihdamı azaltmayacağız, insanlar işini kaybetmeyecek ve biz daha çok ihracat yaparak büyüyeceğiz. Böyle bir büyüme modeli doğru bir modeldir, ama yine de eksik kalıyor. Eksik olan taraf ise cari açığı azaltmanız lazım. Lüks tüketimin üstüne bazı ciddi vergiler koyarak onlara sınırlamalar getirerek ithalatı azaltmak suretiyle cari açığı azaltmamız lazım. Bir de bütçe açıklarımızı kapatmamız lazım.” dedi.
Hibya Haber Ajansı