Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Çalışan, üreten, yaşamak için olduğu kadar yaşatmak için de emek veren her kadının yanındayız diyerek başlattığımız Kadın Emeği Türkiye’nin İstikbali Programı’nın bir kez daha ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Meslek edinmek isteyen 45 bin kadınla bir araya gelerek onlara destek olduk. Bu çerçevede öyle hikayeler ortaya çıktı ki, kadınlarımızın azmine hayran olmamak elde değil. Ülkemizin demokrasi adımlarının hepsinde kadınların olduğu gibi son 20 yıldaki reformların tamamında da emeği vardır. Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle kuracağız.
Girişimcilik ve kırsal kalkınma hibeleri gibi programların önemli bir bölümünü kadınlarımızın kullandığını görmekten memnuniyet duyuyoruz.
Bir de müjde vermek istiyorum. Kadın girişimcilerimize ve kadın kooperatiflerimize 2 milyar liralık kefalet paketi tahsis ettik. Yeni destek paketimizin hayırlı olmasını diliyorum. Kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Kadını sadece bir meta haline getirenlere en güzel cevabın bu olacağına inanıyorum.
Kadınlarımızla her buluşmamızda ifade ettiğim samimi inancımı tekrar paylaşmak istiyorum. Kadınları yok sayan bir toplum, potansiyelinin ve gücünün yarısından vazgeçmiş demektir. Türkiye olarak bizim böyle bir kısır düşüncemiz olamaz. Kadın kolları bizim gibi güçlü olan bir parti yok. En güçlü parti biziz.
Kadının yer almadığı bir siyasi hareket yok olmaya mahkumdur. Gençlik kollarımız da aynı şekilde. Bizim siyasetimize getirdikleri zenginliğe şahit oldukça doğru bir iş yaptığımızı görüyorum. AK Parti’nin bugüne kadar girdiği 15 seçimin tamamında açık ara birinci çıkmasında evlere girip gönül kazanan hanımlarımızın önemli payı bulunuyor.
Başörtüsü ile ilgili yasal düzenleme hepimize eski kötü günleri hatırlattı. Birileri hala o karanlık günlerin özlemiyle yanıp tutuşuyor. Meseleyi yüreğiniz sıkıyosa anayasal düzenlemeyle çözecek bir teklifte bulunun dedik. Tabii anayasa değişikliği genel kurulda üçte iki çoğunluk gerektiği için mecliste çoğunluğu olan partilere götürdük. Onlardan yanıt alamayınca cumhur ittifakı imzalarıyla meclise sunduk. Şimdi süreci bekliyoruz.
Kimlerin kadın haklarının istismarcısı olduğu bu süreçte birkez daha belli olacaktır. Tam da bu süreçte yeni bir istismar konusu atılmış, uzun süredir takibi yapılan konu ülkenin gündemi yapıldı. Biz hiçbir zaman reşit olmayan genç kızların evlendirilmesini tasvip etmedik, etmiyoruz. Kendi ailemizde de bunun bir örneği yoktur. Hele hele çocuk yaşta cinsel istismar kabul edilecebilecek bir davranış değildir.
Gündeme gelen olayda da tüm gerekli kurumlarımız gerekeni yapmıştır. Küçük yaşta evlilik eskiden beri yaşanıyor. Son yıllarda istisnalar dışında sorun önemli ölçüde çözülmüştür. Şimdiki sorunlar ise sosyal medya ve televizyon programlarının etkisiyle çocuklarımızın ciddi savrulmalarıdır. Bu sancılı durum ülkemizin her köşesine yayılıyor.
Ben muhalefetin geneline sesleniyorum. Kandil’in hesabını sordunuz mu? Dİyarbakır anneleri hangi partinin kapısında gözü yaşlı olarak bunca süredir birilerine lanet okuyorlar. Kandil’de 10, 12, 14, 15 yaşlarındaki kız çocuklarını kaçıranlar kimler? Sizin dirsek dirseğe yürüdüğünüz parti değil mi? PKK’nın uzantıları değil mi?
Bir kere git de diyarbakır annelerine geçmiş olsun de. Gidemez çünkü seçim ortağını kaybeder. Bunu biliyor.Ülkemizde kadınların, gençlerin sorunlarıyla ilgilenenlerin asıl üzerinde durması gereken mesele evlatlarımızı tehdit eden sapkın akımlardır.
Bizim kitabımızda LGBT denen olay yok. Fakat CHP ve diğer muhalefetin kitabında var mı var. Önümüzdeki dönem bakanlıklarımızla, sivil toplum ekiplerimizle bu büyük tehlikeye karşı daha müteyakkız şekilde mücadele edeceğiz.
Aile kurumunun temel direği olan kadınların üretim yanında siyasetteki varlık ve etkinliklerinin arttığı bir gerçektir. Güçlü aile olmadan güçlü bir millet olmaz. Kadın olmadan siyasetin, üretimin olamayacağı anlayışımızın kanıtlarından biri de meclisteki temsil düzeyidir. Buralara kolay gelmedik. Bizim ailelerimizin gözleri de yaşlıydı.
Birilerinin gündemi farklı da olsa aile kurumunun temel direği olan kadınların siyasetteki varlık ve etkinliklerinin artığı bir gerçektir.”
Hibya Haber Ajansı