Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, ABD’nin Çin’i insan haklarını ihlal ile suçlamasının tamamen yalan olduğunu söyledi.
Sözcüye bugün düzenlenen basın toplantısında ABD’nin Beijing Büyükelçisi R.Nicholas Burns’un Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada Çin’in insan hakları durumunu ve özellikle Xinjiang, Tibet ve Hong Kong’un insan hakları durumlarını eleştirmesini nasıl değerlendirdiği soruldu.
Sözcü Wang, ABD’nin ilgili açıklamasının Çin’i insan hakları durumunu haksız bir şekilde suçladığını dile getirdi. Yalan ve önyargı ile dolu bu suçlamanın ABD’nin hegemonyasını, buyurganlığını ve zorbalığını yansıttığını dile getiren sözcü, bunun ABD’nin insan hakları sorununu bahane ederek, Çin’in içişlerine karışmakla Çin’in istikrarlı bir şekilde gelişmesi ve ulusal dayanışmasını bozma amacını ortaya çıkardığına dikkat çekti. Sözcü Çin’in bu ithama büyük bir memnuniyetsizlik duyarak sert bir şekilde karşı çıktığını vurguladı.
Çin’in insan hakları durumu konusunda Çin halkının söz hakkına sahip olduğuna işaret eden sözcü, insan haklarına saygı gösterilmesi ve hakların korunmasının Çin Anayasası’na dahil edildiğini hatırlattı. Sözcü, Çin’e özgü sosyalist yolda ısrar ederek “tam süreçli halk demokrasisi”ni kapsamlı bir şekilde geliştirdiklerini ve “önce halk” ilkesini takip ettiklerini belirtti. İnsan haklarının ülkede iyice korunduğunu kaydeden sözcü, Çin’de bir milyar dört yüz milyon nüfusun yoksulluktan kurtarılıp beslenme yeterliliğine ve orta halli refaha kavuştuğunu anlattı.
Ortalama yaşam beklentisinin 78.2’ye yükseldiğine değinen sözcü dünyada en büyük eğitim, sosyal sigorta, sağlık ve taban demokrasi sistemlerinin kurulduğunu söyledi. Sözcü, Çin vatandaşlarının daha mutlu ve güvenli hissettiklerini kaydetti. Bununla beraber uluslararası insan hakları sorumluluğunu iyice üstlenen Çin’in art arda 4 ulusal eylem planını hazırlayan ve uygulayan tek büyük devlet olduğuna dikkat çekti. Sözcü, Çin’in insan haklarının gelişme yolunda ilerlemeye devam ederek küresel insan hakları yönetişimine aktif bir şekilde katıldığını ve insan hakları davasını geliştireceklerini ifade etti.
Sözde Çin’in Xinjiang’da “soykırım” ve “insanlığa karşı suçlar” işlediği iddialarının tamamen asılsız olduğuna dikkat çeken sözcü, Çin’in Tibet’te “baskı politikası”nı uyguladığı ve Çin’in Hong Kong’a olan özerk yönetim taahhüdünü yerine getirmediği gibi söylemlerin uzaktan yakından gerçeklerle bir alakasının olmadığının altını çizdi.
Uluslararası toplumun gerçeklerin farkında olduğuna değinen sözcü, ABD’nin insan hakları sorununu kullanarak Çin’i karalama girişimlerini durdurması çağrısında bulundu. Sözcü, ABD’nin her şeyden önce kendi insan hakları sorunlarını gözden geçirip, bir an önce çözmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı