Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Demokrat bir zihniyetin ülkeyi yönetmediği sürece herkesin özgürlüğü ve temel haklarının risk altında olduğunu öne süren Babacan, “Öbür türlü üste çıkanın alttakini ezdiği, nöbetleşe zorbalığın yaşandığı bir ülke olur Türkiye. Avrupa Birliği standartlarında hukuk, özgürlük, adalet olmadıktan sonra, Türkiye’de sadece nöbetleşe zorbalık yaşanır. Amaç bütün Türkiye’yi hep beraber daha iyi yarınlara götürmek.” ifadelerini kullandı.
“Referandumu toplumu ikiye bölerek seçime götürmek için istiyor”
Babacan, başörtüsü tartışmalarıyla ilgili şunları kaydetti:
“Siyasetçilere sesleniyorum. Kadınların kılığından kıyafetinden elinizi çekin. Seçime gidiyoruz, yine mesele kadınların kılığı kıyafeti üzerinden referanduma gidiyor. Bu mesele şu an bir şekilde Türkiye’de çözüme kavuşmuş durumda. İleride bu çözümün devamı ve daha da garantiye alınması için yapılacak şeyler olabilir. Bunları seçime üç dakika kala yapmak doğru değil. Seçimden sonra, daha sakin bir zamanda sadece başörtüsü özgürlüğü değil, her özgürlüğü konuşalım.”
“Sayın Erdoğan’ın rüyalarına bile girdiğimizden eminim”
DEVA Partisi’nin görünürlüğünün olmaması için ciddi bir çaba olduğunu iddia eden Babacan, “Bizi bir kere görenlerin, tanıyanların çok ciddi bir ilgisi oluyor. Ne kadar çaba gösterirlerse göstersinler biz vatandaşlarımıza tüm Türkiye genelinde doğrudan temas imkanına sahibiz. Kapı kapı dolaşıyoruz. Sayın Erdoğan görmek istemiyor olabilir ama rüyalarına bile girdiğimizden eminim.” diye konuştu.
“Dünyada kim ‘otomobilim yerli’ diyorsa bilin ki doğru söylemiyor”
Babacan, TOGG’un yerli ve milli bir proje olarak ilan edildiğini hatırlatarak, konuya ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
“Halbuki tasarımdan pek çok parçasına kadar ithal parça ve ithal know-how girdisi oldukça yüksek. Yerli bir organizasyonla üretiliyor olması güzel. Ama bugün dünyada kim ‘Benim otomobilim yerli’ diyorsa bilin ki doğru söylemiyor. İletişimde yerli ve milliliğe vurgu olunca haklı olarak eleştiri konusu oluyor. Hükümetin bayrak projesi olarak ortaya koyduğu projenin bütün yönleriyle dürüstçe anlatılması lazım.”
“Şangay Beşlisi’nin peşine vagon olmaya çalışan bir iktidar var”
“Gençler neredeyse biz oradayız” diyen Babacan, “Şu anda Şangay Beşlisi’nin peşine vagon olmaya çalışan bir iktidar var Türkiye’de. Bunların hepsi tek adam. Hepsi yat deyince yatılıyor, kalk deyince kalkılıyor. Gençlerimize bakın, Şangay Beşlisi ülkelerine gitmek isteyen var mı? Gençler eğer Avrupa standartlarını istiyorlarsa, biz onların gitmesine gerek kalmadan kendi ülkemizde Avrupa standartlarını yaşatalım diyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”
Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Her kesimden insanımızın gelir seviyesini yükselteceğiz, bakalım o zaman ne diyecekler’ sözlerine ilişkin şunları ifade etti:
“Dört buçuk yıldır niye yapmamış? Dört buçuk yıldır her kesimden vatandaşın gelirini niye düşürdünüz? Herkesi fakirleştirdiniz de seçime son 6 ay kala mı yapacaksınız? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Tek imzayla ülkeyi yönettiği dönemde bu ülke en büyük sıkıntılarını çekiyor. Herkesin cebinden kepçeyle alıp, zam diyerek kaşıkla veriyorlar. Şu anda asgari ücretli vatandaşlarımızın satın alma gücü çok ciddi düşmüş durumda. Sabit gelirli vatandaşlarımızın tümü bu ülkenin kaybedeni.”
“Bu iş ya beraber olacak ya da olmayacak, seçimi kaybetme lüksümüz yok”
Ortak aday tartışmaları ile ilgili konuşan Babacan, şunları söyledi:
“Ortak aday tartışması yapanlar, ‘Onlarla olalım mı olmayalım mı’ diyenler, 2018 seçimlerine bakıp ders alsınlar, ortak aday çıkaramadılar da ne oldu? Ülke 5 yıl kaybetti, 10 yıl geriye gitti. Şu anda öyle bir lüks yok. Bu seçim çok kritik. Bu kadar hukuksuzluk, bu kadar büyük ekonomik çöküntü yaşıyoruz. Eğer muhalefet aklını başına alıp bu iş ancak beraber olur diyerek sağlam durmazsa seçim riske girer. Böyle bir ülkede seçimi kaybetme lüksümüz yok.”
“Altı partinin ortak politika seti iki, üç ayda tamamlanır”
Babacan, 22 alanda eylem planlarını tamamlamak için çalıştıklarını dile getirerek, “Bütün bu çalışmalarımızı altılı masaya koyuyoruz. Her parti kendi çalışmasını koymalı masaya. Ortak adayımıza sorulduğu zaman ortak adayın da altı partinin de benzer şeyleri söylemesi lazım. Biz bunu iki, üç ay içerisinde tamamlanacak bir çalışma olarak görüyoruz. Yarınlar konusunda ortak bir politika seti hazırlıyoruz.” diye konuştu.
“İlk 6 ayda ülkedeki ekonomik kriz ortamı ortadan kalkar”
İktidara geldikten sonraki ilk 90 dakikada özgürlükler ve yargının bağımsızlığı konusunda yapılacak açıklamaların önemine dikkati çeken Babacan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bizim açıklamamızın içeriği hazır. Diyeceğiz ki; gençler, medya mensupları, yazarlarımız, çizerlerimiz, yorumcularımız artık korkmayın, nefes alın, bundan sonra serbestsiniz. Kimseyi işten kovdurmayacağız yazdığı, çizdiği nedeniyle. Kimse üzerinde baskı yapmayacağız. Gençler bir tweet attı diye sabah alınmayacaklar evlerinden. Pek çok kurum bir ayda ayağa kalkar. Biz bugünden bunlara çalışıyoruz. İlk 6 ayda ülkedeki ekonomik kriz ortamı ortadan kalkacak.”
Hibya Haber Ajansı