Para politikası kararlarının merkezinde bu hafta, tarihinin en hızlı sıkılaştırma döngüsünü gerçekleştiren Avrupa Merkez Bankası (ECB) bulunuyor. Artan resesyon riskine rağmen, ECB’nin ciddi ekonomik resesyon riskine rağmen 75 baz puanlık bir artış daha yapması ve aşırı yüksek enflasyona karşı sert sıkılaştırma duruşunu sergilemesi bekleniyor. Şimdilik Fed’e benzer bir patika sergilemekte olan ECB’nin swap fiyatlamaları Mayıs 2023’e kadar devam edebilecek ve hedef oranı %2,75’e doğru ilerletebilecek bir beklentiye işaret etse de enerji krizi çerçevesindeki resesyon riskleri nedeniyle sıkılaştırma döngüsünün daha erken bitirilebileceğini düşünüyoruz. Lagarde’ın basın toplantısında faiz oranı normalleşmesi tamamlandıktan sonra QT’nin başlayacağını yinelemesi muhtemel, ancak bunun için bir tarih vermesi pek mümkün değil.
ABD ve AB enflasyonu arasında yapı olarak derin farklılıklar bulunduğundan, Avrupa’daki faiz artırımlarının etkisi arz kaynaklı fiyatları aşağı çekmeyecektir. Almanya ile İtalya arasındaki tahvil faizi farkı 250 baz puan etrafında ve oldukça derin. Bu durum ECB’nin spread kontrolü için uygulayacağı programın durumunu etkileyecektir. İtalya, politika dengeleri nedeniyle önemli bir risk oluşturabilir. Almanya enerji krizinin doğrudan yüklenicilerinden biri olacağından, Alman borç piyasası da yeterince güvenli değil. Avrupa Merkez bankalarının negatif faiz sisteminden çıkışı, devlet tahvili ve banka bonolarındaki hareketler açısından belirleyici olmakta ve bu dönemde bankaların portföylerindeki türev varlıkların profili devreye girmektedir. Yönetim Konseyi’nin bankalara yapılan faiz ödemelerini azaltmak için altı çarpanlı kademeli sistemini yeniden başlatması bekleniyor. Alternatif veya tamamlayıcı bir seçenek olarak da, ECB’ye olan fazla likidite maliyetini azaltmak için ödenmemiş dokuz TLTRO III kredisine uygulanan oranı yükseltebileceği düşünülüyor.
ECB çarpan ile fazla likidite maliyetini azaltabilir. Kaynak: Bloomberg
İtalyan-Alman borç piyasası asimetrisi nedeniyle ECB de bu zor denkleme dahil edilebilirken, Euro Bölgesi için referans olacak yeni bir ortak tahvilden söz ediliyor. Almanya’nın da bu ortak Eurobond’u desteklediği ve ağırlıklı bir ortak borçlanma piyasasını ve dolayısıyla birden fazla borçlanma piyasası yerine gösterge faiz oranını takip etmenin daha zor olması nedeniyle ECB’nin politika belirleme kriterlerinin de olumlu etkilenebileceği söyleniyor. Ancak Almanya şu anda enerji krizi nedeniyle ekonomik risk yükleniciliği yapıyor, dolayısıyla bu noktada bono piyasasına güvenli olarak bakmak mümkün olmayacak.
Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı