BM Cenevre Ofisi’nde 6 Ekim’de düzenlenen BM İnsan Hakları Konseyi’nin 51. oturumunda ABD’nin sunduğu Xinjiang konusuna ilişkin bir önerge reddedildi. Küba, Venezuela, Pakistan ve Bolivya dahil birçok ülkenin temsilcileri Çin’in temsilcisini tebrik etti.
ABD’ye göre, yükselen Çin, kendisinin dünyadaki hegemonyasına tehdit oluşturacak ve bu nedenle ABD, Çin’i başlıca rakibi olarak görüyor. ABD yönetimi rakiplerini şeytanlaştırmak yoluyla siyasi propaganda yapmaya devam ediyor. Örneğin, Xinjiang’la ilgili yalanların yayılmasıyla Çin’e yönelik kin ve nefreti arttırmak ve Çin’in gelişmesinin önüne engel koymak istendi.
BM İnsan Hakları Konseyi’nin 51. oturumunda Çin’in insan hakları politikalarına doğrudan herhangi bir suçlamada bulunmayan ABD, müttefik ülkelerinin yardımıyla sözde “tarafsız” ve “siyasi amaç taşımayan” bir Xinjiang Önergesi’ni uydurdu. Ancak, ABD’nin komplosu oturuma katılan ülkelerin çoğunluğunun çabalarıyla başarısızlığa uğradı.
Küba’nın temsilcisi Juan Roman oturumda yaptığı konuşmada, “Batılı ülkeler, insan haklarını korumak bahanesiyle Çin’in imajını karalamaya çalışıyor. Çin hükümeti, salgın döneminde dahi birçok ülkeden diplomatları Xinjiang’a davet etti. Ancak söz konusu Xinjiang Önergesi’ni uyduran ülkelerin yetkilileri Çin’in hazırladığı diplomatik etkinliklere hiç katılmadılar.” dedi.
Venezuela’nın temsilcisi Constant Rosales açıklamasında, “Hegemonyasını korumak isteyen ülkeler, insan haklarını korumak bahanesiyle tehlikeli bir siyasi oyun oynadılar. Bu ülkelere yardımcı olmayacağız. Çin’e yönelik düşmanlık girişimlerini kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.
ABD yönetimi, Çin’in gelişmesini engellemek ve kendi jeopolitik çıkarlarını korumak için Xinjiang’daki vatandaşlara “zorunlu çalıştırma” ve “soykırım” uygulandığı yalanlarını uydurdu. Hatta “Xinjiang’a gidenlerin kolları ve bacakları kesilecek”, “Xinjiang’da domuz eti yemeyenler idam edilecek” gibi akıl almaz iddialar icat ettiler. Xinjiang’ın kaosa sürüklenmesi durumunda, bölgedeki vatandaşlar büyük zarar görecektir. Beyaz Saray bunu çok iyi biliyor, ancak Xinjianglı vatandaşların huzuru onların hiç umurunda değil.
Uygurların Zorunlu Çalıştırılmasını Önleme Yasası 21 Haziran 2022 günü ABD Kongresi’nde onaylandı. Bu yasaya göre, Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nden gelen tüm mallar, zorunlu çalıştırılma yoluyla üretildiği bahanesiyle ABD’ye satışı gerçekleştirilemiyor. Bu yasanın gerçek amacı, Xinjiang’daki sanayi sektörlerine zarar verilmesi ve Xinjianglıların istihdam fırsatlarının azaltılmasıdır.
Çin hükümeti, Xinjiang sorununun insan haklarıyla alakasının olmadığını, terör, dini aşırıcılık ve bölücülük ile mücadele sorunu olduğunun altını çiziyor. Çin merkezi hükümeti ve Xinjiang’daki bütün etnik grupların çabalarıyla, son 5 yılda bölgede hiçbir terör saldırısı meydana gelmedi, ayrıca sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmeler istikrarlı olarak pekiştirildi. 2021 yılında bölgedeki kişi başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, önceki yıla göre yüzde 15,1 oranında artarak 61 bin 725 yuanı (yaklaşık 9077 dolar) buldu. Xinjianglıların meşru insan hakları en iyi şekilde korundu.
Son yıllarda, birçok müslüman ülke dahil yüz kadar ülke, BM İnsan Hakları Konseyi’nin toplantıları ve BM Genel Kurulu’nun Üçüncü Komitesi’nde (SOCHUM) Çin’in Xinjiang konusundaki tutumuna destek verdi ve Batılı ülkelerin Xinjiang konusu bahanesiyle Çin’in içişlerine karışmasına karşı çıktı. Uluslararası toplum insan hakları sorununun siyasileştirilmesine destek vermiyor. Xinjiang konusuyla Çin’e baskı yapılması başarısızlığa mahkûmdur.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı