Euro bölgesinde 2Ç22 dönemsel GSYİH büyümesi önceki okuma olan yüzde 0,6’dan yüzde 0,8’e doğru yukarı revize edildi. Yıllık bazda, bloğun GSYİH oranı, ilk tahminde kaydedilen yüzde 3,9’a kıyasla 2Ç22’de yüzde 4,1 artı. Ülke bazında büyüme oranlarına bakıldığında, 2Ç22 döneminde büyük ekonomilerden Almanya yüzde 0,1, Fransa yüzde 0,5, İtalya yüzde 1,1 ve İspanya yüzde 1,1 oranında büyüme göstermiştir.
Alt kalemlere bakacak olursak; 2Ç22’de, hane halkı nihai tüketim harcamaları euro bölgesinde yüzde 1,3 ve AB’de yüzde 1,2 arttı (önceki çeyrekte hem Euro Bölgesi’nde hem de AB’de yüzde 0’dan sonra). Hükümet nihai harcamaları hem Euro bölgesinde hem de AB’de yüzde 0,6 arttı (bir önceki çeyrekte Euro bölgesinde yüzde 0,2 ve AB’de yüzde 0,1’den sonra). Brüt sabit sermaye oluşumu Euro bölgesinde yüzde 0,9 ve AB’de yüzde 0,7 arttı (sırasıyla yüzde -0,8 ve yüzde 0’dan sonra). İhracat, euro bölgesinde yüzde 1,3 ve AB’de yüzde 1,4 arttı (yüzde 1,2 ve yüzde 1’den sonra). İthalat, euro bölgesinde yüzde 1,8 ve AB’de yüzde 1,9 arttı (yüzde -0,2 ve +yüzde 0,2’den sonra).
ECB’nin faiz artırımı perspektifinde yüksek enflasyon önemli bir yer tutmaktadır ancak bu faiz artışlarının enerji krizine etkisi ve enerji kaynaklı maliyetlerin enflasyonu artırdığı bir ortamda daha da kötüleşeceği tartışmalıdır. Enerji krizi ekseninde euro bölgesindeki ekonomik aktivite daha olumsuz etkilenecek ve özellikle üretimde girdi kullanımının zorlaşması ile beraber endüstri durma noktasına gelebilecektir. Bu nedenle resesyon dinamiklerinin olgunlaşmakta olduğunu düşünürüz. Avrupa Merkez Bankası’nın yarın alınacak faiz kararında 75 bps’lik fiyatlandırılan beklenti ile beraber üyelerin enerji kaynaklı durgunluk etkilerine yaklaşımı da önemli olacaktır. Ancak bu faiz artırım perspektifi ile beraber değerlendirildiğinde ECB’nin öncelik derecesini enflasyona doğru kaydırdığı görülmektedir.
Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı