Geçtiğimiz haftalarda Fed Başkanı Powell, Jackson Hole sempozyumunda sunumunu gerçekleştirdi. Beklentilerden daha şahin açıklamalar gerçekleştiren Powell sonrasında, riskli varlıklarda çıkışlar hızlandı. Fed Başkanı, agresif faiz artırımlarının ABD ekonomisi için acı verici sonuçlar doğurabileceğini ve Fed’in faiz artırımlarında verilere bağlı yol haritası çizeceğini vurguladı.
Geçtiğimiz aylarda Nisan ayı enflasyonun ABD’de gerilemesi sonrasında Fed, 75 baz puanlık faiz artırımının masada olmadığını söylemiş ve nispeten erken konuşmuştu. Mayıs ve Haziran aylarında son 41 yılın en yüksek enflasyon verisinin gelmesi ardından Fed, masada olmadığını söylediği faiz artırımını yapmak durumunda kalmıştı. Nisan ayı enflasyonu sonrasında Eylül ayında Fed’in agresifliğini sonlandırabileceği bile konuşuluyorken, enerji fiyatlamalarındaki yükseliş ile bu durum rafa kaldırıldı.
Son zamanlarda ABD tarafında makroekonomik veriler iyi geliyor. Fakat bu durum piyasalar tarafından negatif fiyatlanıyor. Makroekonomik verilerin iyi gelmesinin enflasyonist baskıları artırabileceği algısı ile birlikte Fed’den 20 – 21 Eylül’de 75 baz puanlık faiz artışı beklenmekte. Fed eyalet başkanlarının da agresif faiz artırımlarının sürmesi gerektiğini savunuyor. Kısa ve uzun vadede risk beklentilerinin tetikte olması ile ABD tahvil faizleri de yükseliyor.
Agresif faiz artışları ile birlikte riskli varlıklardan çıkışlar hızlanırken, dolara olan talep de artıyor. Tabi ki resesyon endişeleri de bu durumu tetikleyen ana faktörlerden. Güçlenen dolar karşısında gelişmekte olan ülkelerin de para birimleri değer kaybediyor. TCMB tarafından geçen haftalarda yapılan sürpriz 100 baz puanlık faiz indirimi sonrasında 18,00’in üstüne çıkan Dolar / TL, doların küreselde değer kazanmasıyla 18,23’lü seviyelerde fiyatlanıyor.
| Son | Pivot | Direnç 1 | Direnç 2 | Direnç 3 | Destek 1 | Destek 2 | Destek 3 |
USD/TRY | 18,234 | 18,234 | 18,256 | 18,277 | 18,299 | 18,212 | 18,190 | 18,169 |
Kaynak İnfo Yatırım
Hibya Haber Ajansı