TCMB, TL cinsi ticari kredi büyümesine ve kredi faiz oranlarına (geçici süreliğine) bir üst sınır getiren ve TL cinsinden ticari krediler için zorunlu karşılık uygulamasında da bazı revizyonlar içeren yeni bir Tebliğ yayımladı. Sınırlama daha önce belirlenen selektif krediler (KOBİ kredileri, esnaf kredileri, ihracat ve yatırım kredileri, tarımsal krediler, KİT’ler ve bunların bağlı ortaklık ve iştiraklerine kullandırılan krediler, kurumsal kredi kartları ve mali kuruluşlara kullandırılan krediler) dışında kalan TL ticari krediler için geçerli olacak.
Bu çerçevede sözü edilen krediler haricindeki TL cinsinden ticari krediler için;
a) Bankalar için yüzde 20 düzeyinde uygulanan zorunlu karşılık tesisinin, yüzde 30 oranında menkul kıymet tesisi ile ikâme edilmesine,
b) 29 Temmuz 2022 tarihinden itibaren yılsonuna kadar yüzde 10 kredi büyüme oranını aşan kredi tutarı kadar menkul kıymetin bir yıl boyunca tesis edilmesine,
c) Hariç tutulan kredi türlerinin (kobi, esnaf, ihracat vs.) amacına uygun kullandırılmaması halinde menkul kıymet tesisine tabi olmasına karar verildi. TCMB bu sayede, kullandırılan kredinin döviz talebine yönelmesini önlemeyi hedefliyor.
d) Ayrıca, sözü edilen TL ticari kredilerin faizlerine de bir üst sınır ya da aşım durumunda menkul kıymet tutma zorunluluğu da getirildi.
Bununla beraber, TCMB’nin son 100 baz puanlık politika faiz indirimi paralelinde Eylül ayı için geçerli olacak şekilde 25 Ağustos’ta referans faizini revize etmesini beklemekteyiz. Bununla birlikte yaklaşık olarak kredi faiz oranı sınırlarının %21,5 ve %27,5 olacağını hesaplamaktayız. Bunun yanında TCMB’nin yayınlamış olduğu son haftalık verilere baktığımızda, ortalama TL ticari kredi faiz oranının %27,64 olduğunu görmekteyiz.
Bu açıdan değerlendirdiğimizde yeni düzenlemelerin ardından bankaların ticari kredi vermede daha seçici olacağını ve bunun reel sektörün işletme sermayesi amaçlı nakit bulmasını zorlaştırabileceğini düşünmekteyiz.
Düzenlemelerle birlikte bankaların alt sınırdan faizle kredi vermesi durumunda yıllık olarak TL kredi-mevduat makasında kabaca 100-150 baz puan, net karda ise %6-8 arasında negatif etki hesaplamaktayız. Yine de bankaların tüketici kredilerinde veya düzenlemelerden hariç tutulan diğer kredilerde pazar payını artırarak veya düşük faize yüksek komisyon oranları gibi çeşitli önlemlerle uygulamanın negatif etkisini azaltabileceklerini düşünmekteyiz. Ayrıca bu krediler için uygulanan %20 zorunlu karşılık oranının yerine %30 oranında menkul kıymet tesisi getirilmesini bankalar açısından olumlu olarak değerlendirmekteyiz. Mevcut durumda zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi uygulaması son düzenlemelerle kaldırılmıştı ve bankalar zorunlu karşılıklardan herhangi bir getiri sağlamazken şimdi ise devlet tahvilleri yoluyla mevcut kredi getirilerine oranla düşük de olsa bir getiri sağlama imkanı bulmuş olacaklar.
Özetle, yeni uygulamaların 2.yarıyılda bankaların kredi verme iştahını azaltabileceğini ve bu durumun TCMB’nin sanayi üretimindeki büyüme ivmesini ve istihdamdaki olumlu eğilimi koruma amacı ile çelişeceğini düşünmekteyiz. Ayrıca 2.yarıyılda kredilerde yavaşlama beklentimize paralel marjlarda bankaların TÜFE’ye endeksli tahvil portföy getirilerinin etkisinin daha görünür olmasını beklemekteyiz. Son açıklanan finansallara göre sırasıyla özkaynaklarına göre en büyük TÜFEX portföyüne sahip bankaları: Halkbank (%146), Vakıfbank (%120), YKB (%86), Akbank (%83), İş Bankası (%68) ve Garanti (%56) olarak sıralayabiliriz.
Kaynak Gedik Yatırım
Hibya Haber Ajansı