Pandemiden bu yana insanların evde daha fazla zaman geçirmesi ve dijitalleşmenin yaygınlaşması, akıllı telefon, kamera, bilgisayar gibi elektronik cihazların kullanımını artırırken, yarı iletken materyallere talebi de yükseltiyor. Yarı İletken Endüstrisi Derneği’nin (SIA) yayımladığı veriler 2022’nin ikinci çeyreğindeki yarı iletken satışlarının 2021’in aynı dönemine kıyasla %13,3 yükseliş kaydederek 152,5 milyar dolara ulaştığını gösteriyor. Yarı iletken materyallere yoğun talebin yanı sıra küreselde yaşanan tedarik ve lojistik zinciri kırılmalarının etkisiyle birlikte ortaya çıkan çip krizi ise birçok endüstriyi etkilemeye devam ediyor. Otomotiv başta olmak olmak üzere sağlık, teknoloji, finans gibi sektörlerdeki birçok üretici çip yetersizliğinden talepleri karşılayamazken, çip krizinin 2023’e kadar süreceği öngörülüyor.
Birçok ülkenin ve global şirketlerin, çip krizinin üstesinden gelmek için bu alandaki faaliyet ve yatırımlarını artırdığını belirten Focus Electronic Hong Kong Kurucusu Selçuk Kemancı, konuyu şu sözlerle değerlendirdi: “Mikroçipler, günümüzde otomotiv, savunma sanayi, teknoloji gibi birçok alanda üretilen elektronik cihazlarda kullanılan yarı iletken devreleri ifade ediyor. Dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte elektronik cihaz kullanımının artması, bu cihazlardaki hafızayı depolayan mikroçiplere talebi de yükseltiyor. Yoğunlaşan taleple birlikte halen devam eden tedarik kırılmaları ise çiplerin üretim ve lojistik aşamalarındaki süregelen krizi büyütürken, dünya çapındaki ekonomik güçler arasında rekabete de yol açıyor.”
Dünyanın iki ekonomik gücü çip krizini tetikliyor
Çip krizine son vermek için birçok ülke ve kurumun çözüm arayışında olduğunu aktaran Selçuk Kemancı, “Çip krizi taleplerin artışıyla tetiklenirken, bu konuda küreselde uzun vadeli iş planları, risk azaltma çalışmaları yapılmaması ve tedarik güvencesi sağlanamaması, durumu çözümsüz bırakıyor. Özellikle dünyanın iki büyük ekonomik gücü olan Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasında işbirliği yapılmaması da çip sorununun dünya çapında bir krize dönüşmesine sebep oluyor. ABD’de bulunan Çinli mikroçip üreticilerine çeşitli kısıtlamaların uygulanması gibi gelişmeler, global şirketlerin yarı iletken satın almalarını zorlaştırıyor ve dünyanın en büyük bağımsız yarı iletken üreticisi Semiconductor Manufacturing Company (TSMC) gibi halihazırda üretim yapan tesislere yönlendiriyor” ifadelerini kullandı.
Global yarı iletken üreticileri çip krizine karşı harekete geçti
Çip krizinin iyileşme belirtisi göstermemesiyle birlikte yarı iletken üreticilerinin yeni stratejiler geliştirdiğine dikkat çeken Focus Electronic Hong Kong Kurucusu Selçuk Kemancı, “Yapılan araştırmaların çip sorununun önümüzdeki dönemde de devam edeceğini göstermesi, büyük üretici şirketlerin kurum içi faaliyetlerini çoğaltmaya itiyor. Örneğin Tayvan merkezli çip üreticisi TSMC, tam kapasiteli çalışmasının yanı sıra kendi ana adasından Japonya ve ABD’ye kadar yeni fabrikalara yatırım yapıyor. Kurumdan edinilen bilgilerde şirketin 2022’de harcama hedeflerini de geçen seneye kıyasla 10 milyar dolar artırdığını ve üç senelik bütçe planında 100 milyar dolar ayırdığını görüyoruz. Bu bütçeyle yatırımlarını çeşitlendiren TSMC’nin Japonya ve Arizona’daki yeni tesislerindeki projelerinin yanı sıra, Avrupa’da da üretim yapmaya başlayacağı konuşuluyor” dedi.
Çip krizinde ülkeler alarm veriyor
Birçok coğrafyada çip krizine karşı yatırım planları yapıldığının altını çizen Selçuk Kemancı, ülkelerin çip sorununa karşı ürettikleri çözümleri şu sözlerle değerlendirdi: “Çip sorununa karşı şirket bazlı önlem almak artık yeterli olmayabiliyor ve bu da dünya çapındaki büyük devletlerin yeni uygulamalara geçiş yapmasına kapı aralıyor. ABD Kongresi, yarı iletken çip üreten şirketlere sağlanan 52 milyar dolarlık finansmanı içeren ve 280 milyar dolarlık bir paket olan Çip ve Bilim Yasası’nı geçtiğimiz günlerde onayladı. Avrupa Birliği de çip üretimini artırmak için yeni bir yasa tasarısı üstünde çalışıyor. Güney Kore çip krizi için endüstriye 450 milyar dolarlık taahhüt verirken, Japonya hükümeti de 2024’ün sonuna kadar yeni bir fabrika açmayı planlıyor.”